AKP tek başına iktidar olamazsa Türkiye'yi neler bekliyor? Gazeteci Doğan Satmış'tan zihin açıcı bir analiz ve yorum
Cumhuriyet Gazetesi'nden Doğan Satmış, 7 Haziran seçimleriyle ilgili tahminlerini aldığı bir kamuoyu araştırma şirketinin genel müdürünün ilginç yorumunu yazdı. Formülleri de sıralayan Satmış, AKP iktidarının düşmemesi için olabilecek bütün formüllerin işletileceğini yazdı.
İşte o yazı...
***
Ak Saray’dan inip AKP’nin başına geçebilir
Evet, kamuoyu araştırmaları yapan bir şirketin genel müdürü Erdoğan için aynen böyle dedi ve gerekçesini de şöyle açıkladı:
“Çünkü anketlere göre, Erdoğan’lı AKP, Erdoğan’sız AKP’den en az 5-6 puan fazla oy demek. Pek çok anket yapıldı ve her defasında seçmen, ‘Erdoğan’lı AKP’ye daha fazla teveccüh’ gösterdi.”
Hatta, genel müdüre göre bugün oyu yüzde 40’larda görülen AKP’yi sadece Erdoğan yüzde 45’in üstüne çekebilir.
Peki, hal böyleyse, sizce Erdoğan, Davutoğlu liderliğindeki AKP’nin zayıflaması ve hükümeti kuramaması halinde, istediği başkanlık sistemini kuramayacağı için acaba partinin başına döner mi?
Bana sorarsanız, hiç kuşkum yok, gayet rahat döner.
Döner ve miting meydanlarında “400 milletvekili lazım” yerine, “Bana 400 milletvekili verin” demeye başlar.
Peki böyle bir ihtimalin anahtarı kimde?
Ne yazık ki, bu kilidin anahtarı da Erdoğan’ın cebinde. Çünkü anayasanın 116’ncı maddesi buna imkân veriyor. Madde şöyle:
MADDE 116 - Bakanlar Kurulu, güvenoyunu alamazsa veya güvensizlik oyuyla düşürülürse, kırk beş gün içinde yeni Bakanlar Kurulu kurulamadığı veya kurulduğu halde güvenoyu alamadığı takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanına danışarak, seçimlerin yenilenmesine karar verebilir.
Burada sözü edilen Cumhurbaşkanı kim, Erdoğan.
Peki bu noktaya nasıl gidebiliriz. Onun yolu da çok muhtemel. Şöyle ki:
Haziran seçiminde kullanılacak oylara ve partilerin parlamento sayılarına göre, önümüzde birkaç senaryo var. Ancak AKP’nin kazanamadığı her senaryo Erdoğan’a ülkeyi erken seçime götürme imkânını veriyor.
SENARYO 1- HDP baraja takılır, AKP yüzde 42’yi aşarsa, AKP anayasayı değiştirecek sayıya ulaşabilir. Bu durumda Erdoğan Türkiye’de başkanlık sistemini kuracak, bundan kuşku yok. Erdoğan saraydan inmez.
SENARYO 2: HDP baraja takılır ancak, CHP ve MHP oyları çok yükselirse, belki AKP iktidar sayısına ulaşamayabilir. Ama bu durumda Erdoğan AKP’ye azınlık hükümetini kurduracak. (Bunu kendi danışmanı Binali Yıldırım açık açık söyledi). Azınlık hükümeti güvenoyu alamayacağı için düşecek, 45 günde hükümet kurulmadığı için Erdoğan ülkeyi yeniden seçime götürebilecek. (Yukardaki anayasa maddesini kullanarak.)
SENARYO 3- HDP barajı aşar, AKP iktidar sayısına ulaşamazsa, azınlık hükümeti formülü yine gündeme gelebilir. Azınlık hükümeti kurulur, güvenoyu alamaz, Erdoğan ülkeyi seçime zorlayabilir. Bu formülde bir ihtimal daha var. HDP, Erdoğan’ı başkan yapmaya destek verirse, AKP-HDP koalisyonu kurulabilir.
SENARYO 4- HDP barajı aşar, CHP ve MHP de oylarını artırırsa, AKP parlamentoda iyice eriyecek. Ancak yine Saray oyunları gündeme gelecek, azınlık hükümetini dayatıp erken seçime zorlayabilir.
Peki sizce, Erdoğan, bu senaryolar ortaya çıktıktan sonra, kendisi söz konusu olacağı için, Saray’ı bırakıp partinin başına geçer mi?
Sadece bir örnek vereyim. Erdoğan’dan çok daha az hırslı Turgut Özal bile bunu kafasından geçiriyordu. Hatta hazırlık yaptığı bile ortaya çıktı. Erdoğan, bir saniye bile düşünmez.
Denebilir ki, AKP’nin parlamento sayısı düştükten sonra, öteki koalisyon formülleri niye gündeme gelmesin. Yani CHP ve MHP koalisyonu gibi.
Aslında matematik olarak böyle bir sonuç çıkabilir. Eğer bu iki parti oylarını artırır, HDP de barajı geçerse, AKP erir ve böyle bir ihtimal çıkar.
Ancak bu durumda ipler yine Erdoğan’ın elinde. Çağırıp Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevini vermeye kim zorlayacak ki?
Seçime giderken tarafsızlığa aldırmayan cumhurbaşkanı niye teamülü dinlesin. Başbakanlığı Kılıçdaroğlu’na vermezse ne olacak?
Bu sorunun cevabı yok ama kötü bir örnek var.
Hatırlayın Erbakan-Çiller Refahyol koalisyonu döneminde iki parti anlaştı. Erbakan gidecek, Çiller gelecekti. Cumhurbaşkanı Demirel, 28 Şubat baskısıyla kendisinden bekleneni yapmadı ve Çiller’e hükümeti kurma görevini vermedi. Böylece hükümet yıkılmış oldu. Kimse de Demirel’e bir şey yapamadı.
Yani Erdoğan, hükümeti kurma görevini, 550 millletvekilinden kime isterse ona verir, teamülü tanımayacağını zaten biliyoruz.
Görevi Davutoğlu’na vermesi de gerekmiyor. Damadı Berat Albayrak’ı davet edip “Al hükümeti kur evladım” da diyebilir.
Hükümet, güvenoyu alamaz, 45 gün sonra hadi erken seçim.
Görüldüğü gibi 7 Haziran’dan sonra işler çok karışacak.
CUMHURİYET