Emekli Albay Erdal Sarızeybek, siyasi iradenin ülkeyi kargaşaya sürüklediğini iddia ederek, tek çözüm ek kısa zamanda erken seçime gitmek olduğunu savundu.
Sarızeybek, bunun için de halkın Tandoğan meydanına çıkıp 'Ey hükümet egemenlik benimdir, seni ben seçtim istemiyorum kardeşim in aşağı' demesi gerektiğini söyledi. Sarızeybek, Türkiye'yi düştüğü tehlikeden kurtarmak için üniversitelerdeki öğrencilerin ve öğrenci kulüplerinin birleşerek çözüm bulmaları gerektiğini dile getirdi.
Sarızeybek, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürkçü Düşünce Kulübü'nce düzenlenen "Demokrasi ve Terör" konulu konferansta yaptığı konuşmada, bugünü kadar terörün bitirilememesinin sebebinin siyaset olduğunu ileri sürdü.
Terörle mücadele sarısında yaşadıklarını örneklerle anlatan Sarızeybek, Ergenekon davası ve hükümetin açılım projesini eleştirdi. Emekli Albay, bu süreçte komutanların terörist, teröristlerin de masum gibi gösterildiğini iddia etti. Bütün siyasi partiler halkı partilerin malı gibi gördüğünü savunan Sarızeybek, "Biz hiç bir siyasi partinin malı değiliz. Biz demokratik hakkımızı kullanır seçeriz. AKP'yi seçtiğimiz gibi seçer iş başına getiririz. Görevini iyi yapamıyorsa, ülkeyi kardeşlik içerisinde, huzur ve güven içerisinde yönetemiyorsa, insanca yaşatamıyorsa hesap sorarız. AKP bizim partimizdir ama AKP'yi yöneten siyaset artık halktan kopmuştur." dedi.
Açılım sürecinin ülkeyi kardeş kavgasının eşiğine getirdiğini öne süren Sarızeybek, "Etnik köken ve dini mezhep temelinde İsrail stratejisine uygun olarak ayrıştırıyorlar. Arkadaşlar bu siyaset bizim siyasetimiz değil. Halkın iradesi bu değil. O zaman yapacağımız bir şey var; halk iradesini göstermeli. Nasıl göstermeli? Onun cevabını bize tarih veriyor. Tarihimize bakacağız, tarihimizde ne zaman tehlikeye düşmüşüz, bu tehlikeden nasıl kurtulmuşuz onu bize atalarımız söylüyor. 70-80'li yıllarda emperyalist ülkeler bizi şarkılarla bir birimize düşürdüler. 'Aldırma gönül aldırma' dediğiniz zaman 'solcu, komünist' dediler. 'Çırpınırdı Karadeniz' dediğiniz zaman 'sağcı, faşist' dediler. Bunlar şarkılardı, türkülerdi, bizimdi bunların hepsi. Türk milleti düşmanları tarafından kuşatıldığında tek vücut olup düşmanını yenmiştir. Tarihin bize verdiği mesaj bu. Tehlikeye düştüğün zaman birleşeceksin. Üniversitelerde bir sürü kulüpler var, önce siz birleşeceksiniz. Bir araya gelip konuşacaksınız. Siyaset üstü bir mesele ile karşı karşıyayız. Birbirimizle konuşmak zorundayız. O bu görüşte, şu bu görüşte olmaz. Hani söz konusu vatansa gerisi teferruattı. Bir araya geleceksiniz. Gerçek olan tehlikenin içinde olduğumuz. Tehlikeden nasıl kurtaracağımızın yolunu atalarımız veriyor. 'Birleş' diyor. İlk etapta üniversitede öğrenci toplulukları bir platformda bir araya gelmeli ve konuşmalı. Eğer birbirimizle konuşmaya başlarsak, sorunları masaya yatırmaya başlarsak mutlaka çözüm yollarını da hep birlikte bulacağız." ifadelerini kullandı.
"HALK TANDOĞAN'A ÇIKMALI"
Üniversitelerde yapılacak bu çalışmayı gençlerden halka götürmelerini isteyen Sarızeybek, "Halk bugün gidişatın iyi olmadığın Tandoğan'da çıkıp söylese, hükümetimiz isteği kadar seçim 2011'de desin." diye konuştu.
"Bugün bizim ülke genelinde bulabileceğimiz tek çözüm en kısa zamanda erken seçime gitmek" diyen Sarızeybek, şöyle devam etti: "Hiç bir hükümet halkla pazarlık yapamaz. Neden? Demokrasilerde en büyük güç halktır, hükümete hesap soracak olan da halktır. Gelir Tandoğan'a derki, 'ey hükümet egemenlik benimdir, seni ben seçtim istemiyorum kardeşim in aşağı' ve ülkeyi erken seçime götürür. Bugün bizim ülke genelinde bulabileceğimiz tek çözüm, bugün, yarın, öbürsü gün erken seçime gitmektir. Erken seçime gittiğimiz zaman da her türlü siyasi görüşü bir tarafa bırakıp birleşmektir. Nerede birleşeceğimiz meselesine gelince, önce vicdanlarınızda, aklınızda. O vicdanınızın, aklınızın sesini dinlediğinizde yüreğinizin sağduyusu size doğru yolu gösterecektir. Bizim dediğimiz şudur; kimseye bir karış toprak vermeyeceğiz, kimseden bir karış toprak da almayacağız. Birleşeceğiz, güç olacağız, tehlikeleri yeneceğiz. Tek amacımız var, sizlere güvenli ve huzurlu bir ülke bırakmaktır."
(CİHAN)