Danimarka'da bulunan Avrupa Çevre Ajansı'nın yayımladığı İklimsel Risk Değerlendirmesi Raporu'nda hem Avrupa'yı hem de Türkiye'yi ilgilendiren önemli sonuçlar var.
Son yıllarda dünyanın en önemli gündemlerinden biri hiç kuşkusuz iklim değişikliği. Aşırı sıcaklar, değişen yağış rejimi ve anormal doğa olayları, hem bizleri hem de dünyayı etkiliyor. Danimarka’da bulunan Avrupa Çevre Ajansı’nın İklimsel Risk Değerlendirmesi Raporu, hem Avrupa’yı hem de Türkiye’yi ilgilendiren önemli sonuçlar içeriyor.
Raporun öne çıkan bulguları şunlar:
Türkiye’nin Maruziyeti: Türkiye, Güney Avrupa bölgesinde iklim değişikliğine en çok maruz kalan bölgelerden biri olarak görülüyor. Bu bölgede toplam yağışlarda düşüş, ortalama sıcaklıkta artış ve aşırı yağışlar ile kuraklık eğilimi daha yoğun yaşanıyor.
Küresel Sıcaklık Artışı: Şubat 2023 ile Ocak 2024 arasındaki 12 aylık ortalama küresel sıcaklık, sanayi öncesi seviyeleri 1.5°C’yi aştı. Bu, sanayi öncesi seviyelerin 1.48°C üzerinde rekor olan en sıcak yıl olarak kaydedildi. Avrupa, 1980’lerden beri küresel oranın yaklaşık iki katı hızında ısınıyor.
Artan Tehlikeler: Avrupa’da son yıllarda aşırı sıcaklık dalgaları, uzun süreli kuraklıklar, şehir selleri ve deniz seviyesi yükselişi gibi daha güçlü iklim değişikliği tehlikeleri yaşanıyor.
Ekonomik Zarar: Kötümser senaryoya göre, AB’de sadece kıyı selleri ile ilgili ekonomik zarar bu yüzyılın sonuna kadar yılda 1 trilyon Euro’yu aşabilir.
Ülkelerdeki Etkiler:
Almanya ve Belçika: 2021’de aşırı yağış ve büyük seller, 44 milyar Euro hasara ve 200’den fazla ölüme yol açtı.
Slovenya: 2023’te zarar ulusal GSYİH’nın yaklaşık yüzde 16’sını tahmin ediyor.
Yunanistan: 2023’te tahıl üretilen bölgeyi sel bastı, yerleşimler, altyapı, tarım ve insan sağlığı ciddi şekilde etkilendi.
Orman Yangınları: 2022 ve 2023’teki büyük orman yangınları ekosistemleri, karbon depolama ve insan yerleşimlerini olumsuz etkiledi.
Türkiye, Paris Anlaşması’na uygun olarak 2053’e kadar net sıfır emisyon hedefiyle iklim değişikliğiyle mücadelede kararlı. Ancak bu süreçte, hem Türkiye hem de Avrupa’nın ekonomilerini modern ve sürdürülebilir bir yola yönlendirmesi gerekiyor