BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre, AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’ın babasına ait TBMM araç kartını ‘‘borç karşılığında’’ bir başkasına verdiği ortaya çıktı.
T.C. vatandaşlığına geçip Muhammed Halebi olan ismini Muhammed Sabancı, geçen aylarda AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay adına kayıtlı TBMM kartını kullanırken yalandı. Muhammed Sabancı isimli şahsın 34 TC 5565 plakalı lüks aracında kullandığı belirtilen TBMM araç kartı ile dokunulmazlık kazandığı ve polis çevirmelerinden ise kolaylıkla geçtiği belirtildi. Kartın bulunduğu lüks araç Yeni Bahar Dağıtım Dış Ticaret şirketi adına kayıtlı ve şirket yönetiminde de Muhammed Sabancı yer alıyor.
BİR AY KARTI KULLANMIŞ
Aracında TBMM araç kartı yakalanan Sabancı’nın 15 Ocak tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadeye ise BirGün ulaştı. Sabancı ifadesinde lüks aracında AKP Milletvekili Ahmet Akay’ın TBMM araç kartını kullandığı kabul ederek, “Türkiye’ye geldikten sonra ülkeye dış ülkelerden para aktarıp, yabancı sermaye getirdikten sonra Türk vatandaşı olan birisiyim. Üzerimde ve arabamda bulunan Ahmet Akay’a ait olduğunu öğrendiğim milletvekili kartı yaklaşık 1 aydır arabamda. Ben milletvekili Ahmet Akay ile bir yada iki sefer görüştüm. Ben Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay ile samimiyim ve her zaman birlikte gezip ortak ticaret yapmaktayız” dedi.
48 BİN DOLAR VERDİ
AKP Milletvekili Akay’ın oğlu Hasan Akay’dan TBMM araç kartını para karşılığında aldığını belirten Sabancı ifadesinde skandal niteliğindeki şu ifadeleri kullandı:
“Hasan Akay paraya sıkışıp benden para istediği gün geldiği araç içindeki bu kartı sorduğumda, o da kartın vekil kartı olduğunu ve kart ile arama yapılmadığını bana anlattı. Ona bu kartı kullanmak istediğimi söyleyince ‘para sıkıntımı giderirsen sana yapabilirim’ dedi. Ben ona borç olarak 48 bin dolar verdim arkadaşlık adına ama araç kartını kullanmamın suç olduğunu bilmiyordum. Burada mağdur olan ben oldum ve verdiğim param da gitti. Suç olduğunu bilseydim kartı arabamda kullanmazdım.”
TBMM araç kartıyla yakalanan Sabancı tutuksuz yargılanıyor.
AKP Milletvekili Ahmet Akay ise geçen Şubat ayında yaptığı açıklamada, ‘‘Ben bu aracı İstanbul’a gittiğimde kullanıyorum. Araba benim değil. Benim gücüm de yok 2 milyonluk araba kullanmaya. Araba bir firmanın diye biliyorum. Bu kişi de benim değil oğlumun arkadaşı. Şu ana kadar bana yansıyan bir şey yok. Zaten Türk vatandaşı. Ne iş yaptığını bilmiyorum” demişti.
RÜŞVET VERİRKEN YAKALANDI
AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’ın kamu görevlisine rüşvet vermek suçundan yargılandığı da ortaya çıkmıştı. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, “Tütün ve tütün mamulleri kaçakçılığı” kapsamında başlattığı soruşturma AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’a kadar uzanmıştı. Hazırlanan iddianamede, yürütülen soruşturma kapsamında AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay’ın oğlu Hasan Akay’ın da Akçakale Gümrük Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcısı olan Mustafa Ataman’a 5 Aralık 2020 tarihinde rüşvet verdiği belirtildi. Ataman’ın odasına yerleştirilen kamera ile rüşvet anı ve zanlıların rüşvet alışverişi esnasındaki konuşmaları belgelendi.
Hasan Akay’ın rüşvet vererek iki aracın sınırdan Suriye’ye geçişini sağladığı belirtilen İddianamede, “5 Aralık 2020 günü, Akçakale Gümrük Müdürlüğü’nde Müdür Yardımcısı Mustafa Ataman’ın makam odasında Hasan Akay isimli şahsın, Ataman isimli şahsın sol tarafına yaklaşarak pantolonunun sol cebinden çıkararak saydığı ve miktarı belli olmayan parayı masanın alt tarafından Mustafa Ataman isimli şahsa verdiği anlaşılmıştır” denildi. Sınırdan kaçak olarak geçişine izin verilen araçlarda ne taşındığı ilişkin de bir bilgiye yer verilmedi. AKP Urfa Milletvekili Ahmet Akay ise oğlu Hasan Akay’ın rüşvet vermesinin ve rüşvet suçundan yargılanmasının bir “haber değeri taşımadığını” iddia ederek, “Oğlumun suçu varsa mahkeme cezasını verir” dedi.
OKTAY EKŞİ NE DEMİŞTİ?
Oktay Hürriyet gazetesindeki 28 Ekim 2010 tarihli başyazısında, AK Parti'nin, Karadeniz bölgesindeki akarsuları kullanım hakkını, hidroelektrik santrallar yapılması için 49 yıl süreyle özel şirketlere vermesini eleştirirken "şimdi analarını bile satan o zihniyetin marifetini görüyoruz" ifadesini kullanmıştı.
Gelen tepkiler üzerine Ekşi, 30 Ekim 2010'da "Ayarı kaçırmışız" başlıklı yazısında "Lafın hem ayarını kaçırmışız, hem de seviyesini çok düşürmüşüz" diyerek özür diledi.
Aynı yazısında, tepkilerin gelmesine neden olan ifadeyi kullanmasını "Aklıma bir önceki Maliye Bakanı Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın meşhur 'Babalar gibi satacağız' sözü geldi. Ondan esinlenerek 'her şeyi satan zihniyet' ifadesini değiştirip 'analarını bile satan' yaptım ve o metni gazeteye faksladım" diye yazdı. Ekşi, 31 Ekim 2010 tarihli yazısında "1966 yılından beri mensubu olduğum, 1974 yılından beri de 'Başyazar'ı sıfatını taşıdığım Hürriyet Gazetesi'nden ayrılmaya karar verdim" diyerek istifa ettiğini açıklamıştı.