22 Temmuz 2014’te İstanbul İstihbarat polisine yapılan operasyonun iddianamesi 15 ay sonra yazıldı. Fakat iddianamede çarpıcı çelişkiler var. Daha önemlisi delil yok.
İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne 22 Temmuz'da yapılan operasyonun iddianamesi 15 ay sonra tamamlanabildi. 143 ismin şüpheli olarak yer aldığı 721 sayfalık iddianamede somut delil yok. Meydan Gazetesi'nin haberine göre, iddianamede sık sık sözde "paralel yapının" usulsüz dinleme yaptığını iddia eden Savcı, hangi ismin kimi usulsüz dinlediğini yazmamış.
İDDİANAME EKSİKHer iddianamede yer alan sanıkların hangi suçu işlediğine dair ‘şüphelilerin hukuki durumu’ bölümü savcının metninde yer almıyor. Savcının iddianamede kullandığı bir ifade ise adeta itiraf niteliğinde. Savcı usulsüz diye kabul ettiği dinlemelerin mahkeme kararı ile yapıldığını belirtiyor.
ÇELİŞKİLERLER DOLUİddianamenin 94. sayfasında savcı, “Dinlenilen hedef kişilerin organize suç örgütü veya terör örgütü üyesi olduğuna dair herhangi bir bilgi, belge, ihbar vb. materyal olmadan dinlenen kişiler hakkında matbu form doldurularak iletişimin dinlemesi için ilgili mahkemeden karar almak” ifadelerine yer veriyor. Yani polisler yaptıkları işlemler için mahkemeden karar alıyor. Yani hukuki olan bir dinleme nedeniyle savcı yüzlerce yıl hapis cezası talep ediyor” dedi.
Kitapta olmayanları var gibi gösteriyorSavcı, tıpkı Tahşiye iddianamesini hazırlayan meslektaşı Hasan Yılmaz gibi Fethullah Gülen Hocaefendi'nin 30 yıl önce yayımlanan ‘Ölçü veya Yoldaki Işıklar’ kitabında yer alan ‘Hizmet İnsanı’ başlıklı yazıda yer almayan ifadeleri iddianamesine taşıdı.
GÖKSEL GENÇ -
MEYDAN GAZETESİ