Adana’da Reyhanlı, Suriyeli Komutan Harmuş’un satılması, Pepe Ahmet Dosyası, Sarin gazı yapımında kullanılan maddelerin ele geçirilmesi, Konya'da roketatar dolu TIR’larla ilgili, birçok El Kaide soruşturması ve 1 Ocak’ta durdurulan MİT TIR’ları savcısı Özcan Şişman, Reyhanlı saldırısının yıl dönümü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
7 Mayıs’ta yürüttüğü soruşturma nedeniyle tutuklanan ve halen Adana F Tipi Cezaevinde olan Cumhuriyet Savcısı Özcan Şişman, Reyhanlı saldırısından bir gün önce MİT’in Emniyet Müdürlüğünde kapıda görevli memura özensiz bir mektup bıraktığını, mektubun kritik bilgiler içerdiğini ve acilen yetkililere iletilmesi gerektiğini söylemediğini anlattı.
Buna rağmen kapıda görevli memurun mektubu TEM müdürüne vermesi ile Konya ve Ankara’da gerçekleştirilmesi planlanan saldırının rotasının Reyhanlı’ya çevrildiğini anlattı.
Bomba dolu aracın otobanda plaka tanıma sistemi bulunduğu için farklı güzergahtan Reyhanlı’ya ulaştığını ve saldırının gerçekleştiğini anlattı. Savcı Şişman, ayrıca dönemin Başbakanı Erdoğan’ın bu saldırıdan 5 gün sonra ABD’ye gittiğini hatırlattı ve şöyle dedi:
“Başbakan Erdoğan'ın 16 Mayıs 2015 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaret nedeni, uzun süredir Suriye ile savaşa girileceği ve bu savaşın nedeni konusundaki iddialar, saldırının asıl hedefinin Ankara ve Konya olduğu hususundaki yorum ve muhasebeyi yüce Türk Milletinin takdirlerine bırakıyorum.”
İşte Şişman’ın olay olacak o açıklaması
Bugün, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde düzenlenen bombalı saldırının ikinci yıldönümü. Bu saldırı hakkında aşağıdaki kısa açıklamaları yapma zarureti hasıl olmuştur.
MİT mektubu kapıdaki görevliye bıraktı, önemli olduğu uyarısında bulunulmadı...
Bu saldırı öncesinde 9 Mayıs'ta, jandarma, polis ve MİT, teyakkuz haline geçirilmiştir. Saldırıdan bir gün önce, MİT tarafından akşam saatlerinde İl Emniyet müdürlüğünde kapıda görevli olan memura özensiz hazırlandığı her halinden belli olan bir mektup bırakılmıştır. Mektubun önemi, içerisindeki bilginin ivedi şekilde yetkililere ulaştırması konusunda da herhangi bir uyarıda bulunulmamıştır.
Ancak her ne hikmetse mektup, içerdiği bilgilerin önemine göre teslim edilmemiştir. Mektubu teslim alan görevli, mektubun önemli olduğundan bahsedilmediği halde yine de aynı akşam mektubu TEM şube müdürlüğüne götürmüştür.
MİT'in bu tarz bir yaklaşım sergilemesi, evrakı kehren verdiğini göstermektedir.
MİT'in mektubunda saldırıda kullanılacak araçların plakası belirtilmiş
Zira böylesine hayati bir konuda, bölgenin de hassasiyeti göz önüne alındığında, böyle bir istihbaratın bu şekilde özensiz teslim edilmesi, hatta evrak olarak teslim edilmesi, sorumluluktan kurtulma çabası iddiasını kuvvetlendirmekte, hatta ispat etmektedir.
MİT tarafından verilen bu mektupta, saldırıda kullanılacak araçların plakaları dahi belirtilmiştir. Hatta saldırı yapılacak yerin Ankara ve Konya olduğu yönünde bilgi mevcuttur.
Ancak nedense bu mektup, emniyet müdürlüğü tarafından, saldırıyı organize edenlerin tahmininden önce açılınca, hedef değiştirilmiştir.
Plaka tanıma sistemine takılmamak için otoban dışı yol kullanıldı
Araçların geçtiği güzergahta PTS (plaka tanıma sistemi) yoktur. Ancak bu sistem otobanda mevcuttur. Bu nedenle saldırıda kullanılan araçların otoban dışından götürülmesi sağlanarak, hedef olarak saldırı için en uygun yer olan Reyhanlı seçilmiştir.
Mektup TEM'e götürülmese Reyhanlı değil Ankara- Konya konuşulacaktı
Kendisine söz konusu mektubun önemi, aciliyeti bildirilmediği halde kendi inisiyatifi ile görevli memur mektubu, TEM şube müdürlüğüne götürmeseydi, biz şu an Reyhanlı yerine büyük ihtimalle Ankara veya Konya diyor olacaktık. Belki de kolayca telaffuz edilen, can acıtıcı o rakamlar çok daha fazla olacaktı. Çok daha fazla can yanacak, belki de iddialardaki gibi şu an Suriye ile savaş halinde olacaktık.
Bir ülkenin ve milletin kaderinin bu kadar ucuz planlarla karartılması son derece üzücüdür.
Sonuçta, hainlerce planlanan bu hunhar saldırıda 52 vatandaşımızın canına kıyılmış, yüzlerce vatandaşımız ağır yaralanmış, yüzlerce ailenin hayatı karartılmıştır.
Erdoğan'ın ABD ziyareti
Bu saldırıdan kısa süre sonra, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 16 Mayıs 2013 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaret nedeni, uzun süredir Suriye ile savaşa girileceği ve bu savaşın nedeni konusundaki iddialar, saldırının asıl hedefinin Ankara ve Konya olduğu hususundaki yorum ve muhasebeyi yüce Türk Milletinin takdirlerine bırakıyorum.
ÖZCAN ŞİŞMAN 11.05.2015