Savcıdan Barış Atay’a skandal saldırı itirafı

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in hayatını kaybettiği suikast, Türkiye’de yıllardır hükmünü süren Narkoterörün maskesini düşürdü.

ANALİZ
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in hayatını kaybettiği suikast, Türkiye’de yıllardır hükmünü süren Narkoterörün maskesini düşürdü. Gazeteci Cevheri Güven, suikastın kilit isminin Erdem Karadeniz adlı bir mafya lideri olduğunu söyledi. 

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Barış Atay da 2 yıl önce kendisine yapılan saldırıyı Erdem Karadeniz’in organize ettiğini açıkladı. Saldırıya dair soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısının çetenin neden deşifre edilmediğini ortaya koyan itirafını da aktardı Atay.

Cevheri Güven, “Sinan Ateş suikastı 2. Perde: Beykoz’daki in” başlığı ile yayınladığı son videosunda çok önemli bilgileri paylaştı. Suikastı MHP Genel Başkan yardımcıları Semih Yalçın ile İzzet Ulvi Yönter’in ve MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz’un organize ettiğini belirten Güven, Beykoz’daki Villapark Resort adlı otelin gerçek sahibi Erdem Karadeniz’in ise kilit isim olduğunu ifade etti.

Suikastı gerçekleştiren çetenin lideri Doğukan Çep’in Karadeniz’e ait bu otelde kaldığını ve hatta suikasttan sonra da “dokunulmaz” olan bu otele geldiğini ve burada yakalandığını anlattı Güven. Erdem Karadeniz’in talimatı Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter ve Olcay Kılavuz üçlüsünden aldığını ve suikast için Doğukan Çep’i görevlendirdiğini kaydetti.

Erdem Karadeniz’le ilgili bir açıklama da TİP Milletvekili Barış Atay’dan geldi. Oğuzhan Uğur'un Babala Tv'de yaptığı 'Mevzular Açık Mikrofon' programına konuk olarak katılan Atay, 31 Ağustos 2020 tarihinde İstanbul Kadıköy'de kendisine saldıran 5 kişiyi Erdem Karadeniz’in azmettirdiğini söyledi.

Saldırının Süleyman Soylu ile twitterda kavga ettiği akşam yaşandığına dikkat çeken Barış Atay, saldırıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcıyla yaşadığı diyaloğu ise şöyle aktardı: “Savcı, ‘Ya vekilim, ilk defa davacı olarak geliyorsunuz’ dedi. Çünkü o savcıyla dördüncü buluşmamızdı. İlk defa davacıydım ve savcı, ‘Sayın vekilim, bir yerden sonrasına gidemiyoruz. O yüzden örgütlü suç kapsamında değerlendiremeyeceğim. Basit yaralamadan işlem yapacağım’ dedi. Basit yaralamanın yatarı yok. Ama sırf konuşulmasın diye o saldıranları 3 ay yatırdılar.”

Cumhuriyet savcısının Barış Atay’a itirafı, ülkücülerin son birkaç yılda gerçekleştirdiği 36 ayrı fiili saldırının üstünün nasıl örtüldüğünü ve Sinan Ateş’in öldürülmesine giden sürecin yapı taşlarının nasıl döşendiğini gözler önüne seriyor. Organize ve en tepeden talimatlı saldırılar, “basit yaralama” denilerek geçiştirildi, saldırganlara hesap sorulmadı, azmettirenler ortaya çıkarılmadı.

Oysa ki saldırıların birçoğu, uyuşturucu tacirlerinin ve torbacıların kullanıldığı açık birer Narkoterör eylemiydi. Kimi savcılara baskı yapıldı, kimileri zaten olayları kapatmaya dünden razıydı ve nihayetinde Sinan Ateş, uyuşturucu çetesine ihale edilip öldürüldü.

Göstere göstere geldi Sinan Ateş suikastı. Siyaset, emniyet ve uyuşturucu çetesi bir oldu, Sinan Ateş’i Ankara’nın ortasında güpegündüz öldürdüler.
 
Muhtemelen suikast birkaç torbacıya yıkılıp dosya kapatılacak. Gerçek faillere yine hesap sorulmayacak. Gerçek failler derken sadece Semih Yalçın, İzzet Ülvi Yönter ve Olcay Kılavuz’u kastetmiyorum. Ülkücülerin gerçekleştirdiği 36 organize saldırıyı kim ve kimler “basit yaralama” kapsamına sokup üzerlerini örttüyse, kimler buna destek oldu ve göz yumduysa, Sinan Ateş suikastının diğer failleri de onlardır. 

Barış Atay’a saldırı soruşturmasını “basit yaralama”dan açmak zorunda olduğunu söyleyen savcının sözleri, işaret ettiğim gerçek sorumluları ele veren bir itiraf mahiyetinde. Adaletin çarkları işlemeye başladığında, bu gerçek faillerin kimler olduğu ortaya çıkar elbet.     

13 Ocak 2023 15:01
DİĞER HABERLER