Savcılık ve Bakanlıktan şaşırtan fişleme

Savcılık ve Bakanlıktan şaşırtan fişleme
17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının ardından başlayan fişleme furyası hız kesmiyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkmen’in, yüzlerce KOBİ ve esnaf işletmesinin listesini topladığı iddia edildi.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, il ve ilçe ticaret sicil müdürlüklerine yazı yazarak, çoğu eğitim kuruluşu olan bu işletmelerin ortak ve hissedarlarının açık kimlik bilgilerinin savcılığa gönderilmesini istedi. Eski savcı ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Nurullah Aydın, bu talimatın yasada ve hukukta yeri olmadığını söyledi. Avukat Mehmet Kasap da özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini vurguladı.

EĞİTİM SEKTÖRÜNDE FAALİYET GÖSTEREN İŞLETMELER
ÖSYM tarafından 10-11 Temmuz 2010’da yapılan KPSS Eğitim Bilimleri ve Genel Yetenek sınavı sorularının çalındığı ve kopya çekildiği iddiasıyla başlatılan soruşturma 4 yıldır bitirilemedi. Soruşturmaya 81 ilde belirlenen KOBİ’ler ve esnaf işletmelerinin de dahil edildiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkmen, 30 Ekim 2014 tarihinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na bir yazı yazdı. CD içerisinde çok sayıda firmanın listesinin de eklendiği yazıda, bu şirketlerin kuruluşundan bu zamana kadarki ortaklarına ait açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi istendi. Listede yer alan firmaların çoğunlukla eğitim sektöründe faaliyet gösteren işletmeler olduğu öğrenildi. Yazı çerçevesinde illerdeki ticaret sicili müdürlüklerine bakan adına yazılı talimat gönderildi. Yürütülen soruşturma ile bilgileri istenen ticari şirketlerin ne tür bir bağlantısı olduğu talep yazılarına konu edilmedi. 2010 yılında Savcı Şadan Sakınan tarafından başlatılan soruşturma dosyası Savcı Veli Dalgalı’ya gönderilmişti. 4 yıldır hiçbir delil bulunamayan dosya son olarak Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkmen’in önüne gitti. Söz konusu KPSS sınavının sonuçları da iptal edilmişti.

İç Ticaret Genel Müdür Vekili Adnan Yankın imzalı yazıda, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’ndan alınan yazıda, ekli CD içerisinde listelenen şirketlerin, kuruluşundan bu zamana kadarki ortaklarına/hissedarlarına ait açık kimlik bilgilerinin tespit edilerek başsavcılığa bildirilmesi istenmektedir. Bilgi edinilmesini ve müdürlüğünüzde kayıtlı bulunan ekli listede belirtilen gerçek ve tüzel kişiler ile ilgili talep edilen bilgilerin bakanlığımıza bilgi verilmeksizin çok acele doğrudan anılan başsavcılığa gönderilmesini rica ederim.” ifadeleri yer aldı.

TWİTTER FENOMENİ "FUATAVNİ" DE DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Twitter fenomeni ‘Fuatavni’ de söz konusu KPSS soruşturması ile ilgili bazı açıklamalarda bulunmuştu. Yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırmaktan tutuklandıktan sonra KOM Dairesi Başkanlığı’na getirilen eski Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in KPSS soruşturması ile ilgili delil ürettiğini öne sürmüştü. Fuatavni, dosyada delil olmadığı halde hakkında 292 yıl hapis talep edilen Özdemir’in dosyanın savcısı Yücel Erkmen’e baskı yaptığını iddia etmişti. KPSS soruşturması ile şirketlerin özel bilgileri arasında nasıl bir bağ kurulduğu belirtilmedi.


Taraf Gazetesi, aylar önce yayımladığı bir haberinde, AKP’nin 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardından Hizmet Hareketi ile ilgili operasyon kapsamında binlerce esnaf, KOBİ ve büyük ölçekli şirketi mercek altına aldığını ileri sürmüştü. Haberde, “Kozmik Çalışma Grubu, 81 ildeki Gülen Cemaati ile ilgisi bulunan tüm esnaf ve KOBİ’leri belirledi. Bu kapsamda yaklaşık 100 bine ulaşan bir işletme listesi oluşturuldu. İşletmelerin, hangi sivil toplum kuruluşlarına üye olduğundan müşteri profillerine kadar tüm bilgileri kayıt altına alındı. Listede yer alan şirketlere ne tür işlem yapılacağı henüz netleşmedi. Ancak bazılarına, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından vergi incelemesi başlatıldığı bildirildi.” denilmişti.

Fişlemeye dayalı soruşturmanın hukukta yeri yok

Hukukçular, savcılığın KOBİ'ler ve esnafla ilgili fişleme anlamı taşıyan bilgileri talep etmesinin, özel hayatın gizliliği ve hak ihlali anlamına geldiğini belirtiyor. Bakanlığın alt düzey memurlarına doğrudan savcılıkla bağlantı kurulmasını istemesinin de yasal mevzuatta olmadığı ifade edilirken, bakalığın, fişleme talimatını gönderdiği alt birimlerin eylemlerinden sorumlu olacağı aktarılıyor.

"KAFALARINDA KURDUKLARI BİR YAPI VAR"
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap: “Bu süreçte yürütülen soruşturmalarda olağan şüpheliler belirleniyor. Daha sonra onlarla ilgili araştırma yapılma cihetine gidiliyor. Halbuki somut delillerden hareket edilmesi lazım. Bu konuda ellerinde hiçbir maddi vaka ve delil olmadığı için kişiler üzerinden bir soruşturma yapmaya kalkıyorlar. Kafalarında kendilerine göre kurdukları bir yapı var. Bu yapıya destek olan kim varsa herkesi aynı perspektiften değerlendirip sorumluluk izafe etmek istiyorlar. Bu talimat özel hayatın gizliliği ile ilgili birçok hak ihlali olduğunu düşündürtüyor.”

"YASAL MEVZUAATTA YOK"
Eski savcı ve Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Nurullah Aydın: “Bu talimatla hukukun zorlandığını görüyoruz. Anayasa ve ticari mevzuatta iş dünyasını fişleme söz konusu değil. İş dünyasının hukuka aykırı yasa dışı faaliyetleri savcının görev alanına girer. Ama fişlemeye dayalı soruşturma yapılmasının hukuksal dayanağı yok. Ticaret hukukuna ilişkin yasal hükümler devre dışı bırakılıyor. KPSS ile yasal prosedürün dışında kamu görevlisinin alınması ve işadamlarına yönelik fişleme olayı Batı toplumlarında tedirginlikle karşılanıyor. Türkiye'de de iş dünyasının tedirgin olduğunu söyleyebiliriz. Bakanlığın bu şekildeki alt düzey memurlarından doğrudan savcılıkla bağlantı kurmalarını istemesi yasal mevzuatta yok. Savcının bakanlığa yazdığı talimatın bakanlığın devreden çıkarılarak yerine getirilmesi yasaya uygun değil. Bakanlık da fişleme talimatını gönderdiği alt birimlerin eylemlerinden sorumludur.”

Zaman

11 Aralık 2014 08:06
DİĞER HABERLER