Kimi ülkeler kaçak göçle mücadele için sınır kontrollerine başvuruyor. Uzmanlar bunun bir domino etkisi yaratabileceği konusunda uyarıyor.
Almanya’nın Polonya ve Çekya sınırlarında mobil kontrollere başlaması üye ülkeler arasında iç sınırları kaldıran Schengen Anlaşması’nı tekrar tartışmaya açtı. Bazı ülkelerin havalimanlarının iç hatlar bölümünde de son dönemde kontrolleri sıklaştırdığı görülüyor.
Söz konusu uygulamanın yaygınlaşmasının Avrupa ülkelerine çok sayıda göçmenin gelmesiyle de bağlantılı olduğunu belirtiyor. Konunun uzmanlarına göre uygulamalar sembolik ve geçici…
Schengen Anlaşması’nın temel ilkelerinden biri vatandaşların serbest dolaşımı hakkına sahip olması, dolayısıyla ülkelerin iç sınırlarında kontrollerin olmaması. Bununla birlikte, anlaşmada özellikle kamu düzeni veya iç güvenliğe yönelik bir tehdit söz konusu olduğunda, sınır kontrollerinin geçici olarak eski haline getirilmesini sağlayan maddeler bulunuyor.
Messina Üniversitesi Siyaset Bilimi Doçenti Eugenio Cusumano, “Schengen Sınırlar Kanunu, üye devletlerin ulusal güvenliklerine yönelik ciddi bir tehdit durumunda, tedbirin son çare olarak gerekli olması ve geçici olması koşuluyla, sınır kontrollerini yeniden başlatmalarına izin vermektedir. Şu anda Schengen ülkeleri bu koşulları çok geniş yorumluyor.” ifadelerini kullandı.
SEMBOLİK BİR ÖNLEM
Siyaset bilimciye göre bu durum bir “domino etkisi” yaratıyor ve sınır kontrollerine başlayan devletin komşu ülkeleri de onu örnek alıyor. Cusumano, “Sınır kontrollerinin geri getirilmesi, halka hükümetin göç konusunda sert olduğu yönünde bir sinyal olarak kullanılıyor. Çoğu zaman sadece nokta kontroller söz konusu oluyor. Sınırı geçen insanların sadece bir kısmını durduruyorlar. Bu aslında iç sınırların tam olarak yeniden tesis edilmesi anlamına gelmiyor. Bu sembolik bir önlem. Schengen sistemi gayet iyi durumda.” diyor.
ALMANYA SINIR KONTROLLERİNE BAŞLADI
Almanya ve şimdi de diğer üye ülkeler sınır kontrollerini yeniden başlatıyor. Bunun siyasi olmak üzere çeşitli nedenleri var. Politikaları Merkezi Göç Programı Başkanı Alberto-Horst Neidhardt, mevcut gelişmeleri “Schengen bölgesinin kırılganlığının bir başka örneği.” olarak yorumluyor. Neidhardt, “Özellikle de yerel ve ulusal düzeyde yaklaşan seçimler, merkezi hükümetler üzerinde baskı yaratıyor.” ifadelerini kullanıyor.
İLTİCA BAŞVURULARINDA ARTIŞ GÖRÜLDÜ
Sınırların olmaması sayesinde mülteciler kıta genelinde serbestçe hareket edebiliyor ve Almanya başta olmak üzere bazı AB ülkelerinde son aylarda iltica başvurularında keskin bir artış görüldü. Berlin Polonya ve Çek Cumhuriyeti ile sınır kontrollerinin yeniden başlamasını insan kaçakçılarıyla mücadelesine bağlıyor. Slovenya, Schengen bölgesine yeni katılan Hırvatistan’la olan sınır geçişlerinde gözetimi arttırıyor.