Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Mayıs'ta kabul edilen yeni AB iltica reformunun tüm üyeler tarafından hızlı bir şekilde uygulamaya konmasını istiyor.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, üzerinde uzlaşılan Avrupa Birliği (AB) iltica reformunun uygulanma sürecine ivme kazandırılması çağrısında bulundu.
Perşembe ve Cuma günleri Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesi öncesinde konuşan Scholz, 27 AB üyesi ülkenin üzerinde uzlaştığı reformun "kademeli olarak değil, hızla uygulanmasının" kendisi için önem taşıdığını ifade etti. Scholz, "Biz Almanya'da bu konuda gerekli yasaları çok hızlı bir şekilde Alman Federal Meclisi'ne aktaracağız. Ama bunların Avrupa'nın tamamında erkenden uygulamaya konması iyi olur" dedi.
DW Türkçe'nin haberine göre üye ülkelerin üzerinde uzlaştığı reform, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Mayıs ayında kabul edildi. Ancak bugün birçok üye ülke, yeni reformun düzensiz göçle ilgili sorunları çözmekte yetersiz olduğu görüşünde. Ayrıca, öngörülen geçiş dönemi nedeniyle yeni kuralların uygulamaya konmasının Haziran 2026'ya kadar uzayabileceğinden de endişe ediliyor.
Söz konusu reform, AB dış sınırlarında üye ülkeler tarafından standart bir sınır prosedürü uygulanmasını ve bu kapsamda sığınma başvurusu yapan kişinin başvurusunun hızlıca değerlendirilmesini öngörüyor. Böylece başvurusu reddedilen kişilerin hızlıca sınır dışı edilmesinin mümkün olması hedefleniyor.
Üçüncü ülkeler uygulamasına sıcak bakmıyor
Öte yandan Scholz, sığınmacıların işlemlerinin AB dışındaki ülkelerde yapılması uygulamasına sıcak bakmadığını ifade etti. Örneğin İtalya ile Arnavutluk arasında varılan bir anlaşma kapsamında, Akdeniz'de yakalanan düzensiz göçmenlerin işlemlerinin Arnavutluk'ta yapılmasını öngören yeni düzenleme, bu hafta başında uygulamaya konmuştu.
Almanya Başbakanı, "sayılara bakıldığında birkaç küçük damla" olarak nitelendirdiği bu tür uygulamaların, Almanya gibi büyük ülkeler için yeterli çözüm üretemeyeceğini söyledi. Sınır dışılara atfen Scholz, Almanya'nın, Avrupa hukuku ile uyumlu biçimde "üretkenliği artıracak" mevcut olanakları kullanacağını söyledi.
Geçen yıl Almanya'ya yasa dışı yollarla yaklaşık 300 bin kişinin gelmesine de değinen Scholz, "Bu çok fazla. Düzensiz göçün azaltılması, ihtiyaç duyduğumuz açık sözlülüğün yanı sıra kalifiye iş gücü göçü için de bir ön koşuldur" diye konuştu.
Almanya ve Avrupa'nın mevcut göç politikasının başarılı olduğunu savunan Scholz, "Almanya'da son aylarda bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 50 daha az sığınma başvurusu yapıldı ve geri göndermeler de arttı" diye konuştu. Scholz, "Ortak Avrupa Sığınma Sistemi ile büyük bir ilerleme kaydetmiş bulunuyoruz. Örneğin Almanya'nın sınır kontrolleri gibi, üye devletlerin aldığı tekil kararlar da düzensiz göçün ciddi biçimde gerilemesini ve geri göndermelerin daha iyi bir şekilde yapılmasını sağladı" ifadelerini kullandı.
Göç konusunun, Perşembe ve Cuma günü yapılacak zirvenin ana gündem maddesini oluşturması bekleniyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen da bu haftanın başında, göçmenlerin sınır dışı edilmesine ilişkin yeni bir yasa tasarısının duyurusunu yapmıştı. Pazartesi günü üye ülkelere yazdığı mektupta von der Leyen, Brüksel'in söz konusu önerisinin, "geri gönderme sürecini etkili bir biçimde sıkılaştırma" amacını güttüğünü söylemişti.