Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, Gülşen'in nisan ayında sarf ettiği sözlerin bugün gündeme getirilmesi ve soruşturma açılması sonrası açıklamalarda bulundu: "Ses kayıtlarını, skandalları yayınladığımda daha ciddi şeyler bulmanız gerekecek."
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere kimi siyasi ve bürokratlarla ilgili ifşalarıyla gündemde olan organize suç örgütü lideri Sedat Peker, gitaristiyle "İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor" diye şakalaştığı için şarkıcı Gülşen'e olaydan dört ay sonra soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi.
Kendi iddialarının gündemden düşürülmesi için bu görüntülerin dolaşıma sokulduğunu savunan Peker, "Ulan namusu aldığı maaş kadar olanlar, görünen o ki benim açıklamalarımı baskılamak için toplumun hassas dengelerini etkileyecek, geçmişte yaşanmış bazı olayları el altında bekletiyorsunuz. Centilmen savaşçı olarak size bir tavsiyem var; cephanenizi idareli kullanın" dedi; ardından şunları kaydetti:
'GÜLŞEN'İN NİSANDA SÖYLEMİŞ OLDUĞU BİR SÖZÜ, BENİM AÇIKLAMA YAPTIĞIM GÜN GÜNDEME GETİRMEK ASLINDA İYİ BİR STRATEJİ'
"Çünkü bende bir oda dolusu evrak ve ses kaydı var. Şarkıcı Gülşen'in 30 Nisan’da söylemiş olduğu bir sözü, tam da benim açıklama yaptığım gün gündeme getirmek aslında iyi bir stratejiydi. Gülşen Hanım'ın söylediği sözü tasvip etmek mümkün değil. Bazı vakıflarda ve Kuran kurslarında erkek çocuklarına tecavüz edildiğinde, o dönemki Aile Bakanı 'Bir kereden bir şey olmaz' tarzında açıklama yaptığında, o bakanı ayıplasaydınız, hatta lanetleseydiniz belki bu gün gösterdiğiniz tepkide daha çok haklılık payınız olurdu.
'O GÜN TEPKİ GÖSTERSEYDİNİZ BUGÜN BİR ANLAMI OLURDU'
Acaba bu sözleri söyleyen eski Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu, kendi erkek torununa tecavüz edilseydi, bu rahatlıkta bu tepkiyi verebilir miydi? Ya da 'Küçüğün rızası varsa sorun olmaz' diyen şu an hali hazırda da Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ'a da tepki gösterseydiniz, bugün şarkıcı Gülşen'e gösterdiğiniz tepkinin daha bir anlamı olurdu.
Ya da gazeteciler İsmail Saymaz, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın Kuran kurslarında ve bazı dini vakıfların mekanlarında ufak erkek çoçuklarına yapılan tecavüzleri belgeleri ile anlattıklarında kamuoyu önünde gerekli tepkiyi gösterseydiniz, sizin bugün şarkıcı Gülşen'e karşı gösterdiğiniz tepkinin toplumun her kesiminde bir karşılığı olurdu.
'BU OLAYI DİNE SALDIRI OLARAK TOPLUMA GÖSTERİYORSUNUZ'
İşin en iğrenç yanı, bu olayı dine saldırı olarak topluma gösteriyorsunuz. Ama olayın olduğu gün değil de, benim suç ifşası yaptığım gün yayınlıyorsunuz. İşte bu yüzden yenileceksiniz. Çünkü bu yaptığınız bile Gayretullah’a savaş açmaktır.
'SES KAYITLARINI YAYINLADIĞIMDA DAHA CİDDİ ŞEYLER BULMANIZ GEREKECEK'
Yapılan hırsızlıkları, alınan rüşvetleri örtmek için yine yüce dinimizi kullanıp, kendinizce strateji yapıyorsunuz. Ancak Yüce Allah'ımız her şeyi görüyor. Ses kayıtlarını, WhatsApp yazışmalarınızdaki skandalları yayınladığımda, şarkıcı Gülşen olayından daha ciddi şeyler bulmanız gerekecek. Ancak yaptığım ifşalara halk sahip çıktı. Yani planınız tutmadı. Gayretullah’a yenileceksiniz."
SEDAT PEKER HANGİ İDDİALARI İLERİ SÜRMÜŞTÜ?
Organize suç örgütü kurduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı bulunan ve şu an Birleşik Arap Emirlikleri'nde yaşamını sürdüren Sedat Peker, dün İstanbul'un Beykoz ilçesindeki mülkünün Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne devredilmesi sonrası 'Deli Çavuş' isimli Twitter hesabı üzerinden yeni paylaşımlarda bulunmuştu.
Eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Serkan Taranoğlu hakkında birtakım iddialar ileri sürmüştü.
Taşkesenlioğlu'nun görevi döneminde sermaye artırımına gitmek isteyen şirketlerden para aldığını, bu yolla 180 milyon dolarlık servet edindiğini ve 5 yıldızlı bir oteli bulunduğunu iddia eden Peker, şu ifadeleri kullanmıştı:
'ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU BOŞANMA DİLEKÇESİNİ İLK OLARAK NEDEN SANA YOLLADI?'
"(Soylu’ya) Biraz da yeni olaylara değinelim mi ne dersin? Eski SPK Başkanı Fuat Taşkesenlioğlu’nun kız kardeşi AK Parti'nin Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve kocası üniversite rektörü Ünsal Ban’ın SPK ile ilgili yolsuzluk dosyalarını yayınlayacağımı söylemiştim.
Detaylarını seçim öncesi açıklayacağım bazı gelişmeler üzerine aniden boşanma davası açıldı. Sen İçişleri Bakanı mısın? Yoksa fedai misin? Zehra Taşkesenlioğlu mahkemeye boşanma dilekçesi verince bu dilekçeyi ilk olarak neden sana yolladı? Ve sen rektör Ünsal Ban’ı bir arkadaşı vasıtasıyla kibar yollu olarak neden tehdit ettirdin? SPK’da dönen hikayelerden, Ankara Nexlefil merkezli senin hikayelerini daha çok konuşacağız."
Peker, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Serkan Taranoğlu’nun ise ‘Demir Yumruk’ operasyonunda tutuklanan Hüseyin Eryılmaz’la zaman zaman Ankara’da bir AVM’de gizlice buluştuğunu da öne sürmüştü:
"Devleti 25 milyar TL zarara uğratan demir çelik suç örgütlerine karşı yapılan bir operasyonu süslü sülüman devamlı anlatıyor ya sakın inanmayın hepsi yalan. Demir çelik piyasasının büyük bir bölümünü kontrol eden Hüseyin Eryılmaz var. Bu operasyondan dolayı örgüt lideri olarak o da cezaevinde. Ben Balkanlar’dayken bu arkadaşla telefonla görüşüyorduk devamlı. Bu operasyonun olacağından tüm örgüt liderlerinin haberi vardı (demir çelik operasyonundaki örgüt liderleri). Paralarının hemen hemen hepsini yurt dışına kaçırdılar.
'ODADAN ÇIKTIKTAN SONRA YİNE HER YERDE KAMERA VAR'
Size televizyon ekranlarından gösterilen, ele geçirilen paralar varya onların hepsini toplasanız 40-50 milyon TL etmez. 25 milyar TL buhar oldu. Ulan bu nasıl olur anlatacam da. Nasıl olduğunu da anlatacam. Başında söz verdik her şeyi anlatacam. Sn. cumhurbaşkanımızın önemli danışmanlarından Serkan Taranoğlu var. Hüseyin Eryılmaz’ın Ankara’daki ofisinde devamlı buluşurlardı. Ancak esas buluşma yerleri Ankara Panora Avm’nin içindeki Beymen'in VIP odasıdır.
Ancak bunlar kurnaz, o odada buluştuklarında başka önemli misafirleri de geleceği zaman kamerayı ya bantla ya da başka bir şeyle kapattırıyorlardı. Devletten çaldıklarının hasılat bölüşümü bazen yazıhanede bazen o odada yapılıyordu. Bunlar kurnaz ama aslında aptallar. Odadan çıktıktan sonra yine her yerde kamera var.
'O TORBALARIN İÇİNDE BİRAZ ELBİSE, DAHA ÇOK DA PARA OLURDU'
Bunların yardımcılarının ellerinde elbise torbaları olurdu. Ancak o torbaların içinde biraz elbise daha çok da para olurdu. Rüşvet takası daha doğrusu devleti soymaktan elde edilen para bu şekilde pay edilirdi. Bu tahkikatı yöneten Sayın Savcı, bu tahkikatın gerçekten neticelenmesini istiyorsan Cumhurbaşkanı danışmanı Serhan Tarancı'nın ve Hüseyin Eryılmaz’ın HTS kayıtlarını ve baz istasyonu kayıtlarını çıkarttırın. Ayrıca biraz önce bahsettiğim Beymen'in bu iki kişi vip odasındayken o odadaki kameranın kaç kere kapatıldığına bakın. (...)"