Sedat Peker, ‘Deli Çavuş’ adlı Twitter hesabından Saray'daki danışmanlara uzanan rüşvet ağı iddiasında bulunmasının ardından bugün de iddialarına devam etti. Peker, eski SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenoğlu'nun şirketindeki yolsuzluklara ilişkin bütün suçların Ünsal Ban’ın üzerine bırakılacağını öne sürdü. Peker ayrıca, Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun rüşvet karşılığı aldığı 100’e yakın mal varlığı olduğunu, 180 milyon dolarını villası ve iki dairesinde sakladığını iddia etti.
Sedat Peker, "Deli Çavuş” isimli Twitter hesabından eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taştakesenlioğlu ve AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile ilgili yeni paylaşımlar yaptı.
Sedat Peker, paylaştığı 50 tweet ile eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı ve Halkbank eski Genel Müdürü Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun rüşvet karşılığı aldığı 100'e yakın mal varlığı olduğunu, 180 milyon dolarını villası ve iki dairesinde sakladığını iddia etti:
"Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun rüşvet karşılığı aldığı 100'e yakın mal varlığı var. Bunların çoğunluğu Nedim Özbek ve Diyarbakırlı olarak bilinen Emin'in üzerinde ancak başka yakınlarının üzerine de yapmış. Başka yakınlarının üzerine yapmış olduğu mallar da var. Yüce devletimizin şerefli polislerine samimi ihbarımdır: Ali Fuat Taşkesenlioğlu 180 milyon dolarını Bahçelievler'deki villasında ve Halkalıdaki bir apartmanda olan karşılıklı iki dairesinde saklamaktadır. Bu olaylar basına düşünce paraların büyük bir bölümünü taşıdı. Ancak bir bölümünün halen o evlerde olduğunu biliyoruz. Evlerin adresi baz istasyonu kayıtlarından çıkarılabilir."
'ÜNSAL BAN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR'
Paylaşımlarında Taşkesenlioğlu'nun kardeşi, AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve boşanma aşamasında olduğu Ünsal Ban'a da değinen Peker, Ünsal Ban ile görüştüğünü ve Ban'ın "öldürüleceğini düşündüğünü" söylediğini aktardı.
Ban'a "Hayatını kurtarmak için yapıyorum" diye seslenen Sedat Peker, "Hatta eşi olan AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun evde otururlarken kendisine bıçakla saldırarak kısmen yaraladığı olaydan sonraki gizlice çekmiş olduğu görüntüleri bana yolladı. Ben de bu görüntüleri sizinle paylaşacağım" diyerek bir video paylaştı.
Peker, videoyla ilgili paylaşımlarında şunları söyledi: "Zehra Taşkesenlioğlu'nun elinde büyük bir kasap bıçağı varken 'Seni öldüreceğim' diyor. Ayrıca da sinir krizi geçirerek ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kocası Ünsal Ban'ı kastederek 'Siz para çalacaksınız, siz para yapacaksınız, ben ise rezilliğini yaşayacağım' tarzında bir şeyler söylüyor. Sayın savcılar, sayın hakimler, ben suç örgütü lideriyim bahanesiyle dediklerimi ciddiye almıyor havası yapıyorsunuz (tüm delillere rağmen) İktidar partisinin Erzurum milletvekilinden daha güvenilir şahit mi arıyorsunuz? Alın kendi ağzıyla söylüyor."
Peker’in paylaşımları şöyle:
"CHP Genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu dünkü açıklamalarında “Sedat Peker daha ne yapsın? Suç işleyenleri elinden tutup savcılığa mı getirsin?” dedi. Sn. Kılıçdaroğlu, bu yanlış bir bilgi. Hatırlarsanız Kutlu Adalı cinayeti ifşasını yaptığımda bu ifşayı işleme almadılar. Ben de kardeşim Atilla Peker’i yanında arkadaşı ile evden çıkmasını söyleyip diğer taraftan da polise bu kişilerin üzerinde silah var ihbarı yaptırıp kardeşimi Sn. Savcının önüne kadar getirttim. Ancak yine Kutlu Adalı cinayeti ile ilgili ifadesi alınmayınca olay hakkındaki bildiklerini avukat arkadaşlar vasıtasıyla dilekçe olarak müracaattan geçirtip devlet dili tabiri ile kayıt altına aldırttım.
Yani Sn.Kılıçdaroğlu ben bunu dahi yaptım. Ayrıca hem sizin şahsınıza hem de pazartesi günü ifşalarımla ilgili suç duyurusunda bulunacağını açıklayan Sn. Zafer Partisi ve DEVA Partisi başkanlıklarına ayrı ayrı teşekkür ederim. Avukatlarınız dilekçelerini hazırlamadan önce bugün sizlere çok ama çok daha önemli yeni bilgiler vermek isterim (çok büyük).
'UYUŞTURUCU İŞİNDE YOKTUM'
Sn.Kılıçdaroğlu sizi bir konuda daha düzeltmek isterim. Anlattıklarımın hepsi ama hepsi doğru. İçerden bilgi verdiğim de doğru. Fakat siz diyorsunuz ki o da her işin içindeydi. İşte tam da bunu düzeltmek isterim. Ben uyuşturucu işinde yokum.
Devletten bırakın para almayı, rahmetli annemin öğretisi üzerine ben devletin bir bardak çayını bile bedava içmedim. Ben uzmanlık alanım olan korku iklimi oluşturmada ve şiddet tarzı organizasyonları yapmada bulundum. Bunun özellikle ayırt edilmesini isterim. Ancak yapının içerisinde bulunduğum için kimin ne yaptığını hem görüyordum hem biliyordum. Yarın adliyelere şikâyet dilekçesi verecek partilerin bu dilekçeyi hazırlamakta görevlendirdiği avukatlara bugün çok hediyelerim olacak. Yayınlayacağım gizli çekimle ilgili savcılık bu delil kapsamında değerlendirilemez derse lütfen itiraz edin.
Bu konuda şu yöne içtihatlar var. Gizli çekimi yapan kişi yapacağı adli bir şikâyette bu gizli çekimi kullanırsa bu gizli kayıt delil olarak kabul edilemez. Ancak bir başkaları tarafından yayınlanırsa yani kamuya mal olursa davalarda delil olarak kullanılır.
Dilekçeyi hazırlayacak sayın meslektaşlarım (Ben fahri baro başkanı olduğum için böyle hitap ettim) teşekkür ettiğinizi duyar gibi oldum. Bu inceliğiniz için esas ben size teşekkür ederim. Bu kadar muhabbet yeter artık, kol bacak koparmanın zamanı geçti. Kütle kütle koparacağız.
'ALİ FUAT TAŞKESENLİOĞLU'NUN 3 GELİR KAPISI VARDI'
Size ilk önce eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu anlatacağım. Daha sonraki tweetlerde diğer aile fertlerini anlatacağım (vallahi deli olacaksınız). Bankasya’da 16 sene üst düzey yöneticilikler yaptı. Bankaya para yatıran herkes örgüt üyesi olmaktan ceza alırken buna hiç işlem yapılmadı.
'BDDK’NIN RESMÎ RAPORUNU SÜMEN ALTI ETTİLER'
Ancak görünmeyen sihirli eller devreye girerek BDDK’nın resmî raporunu sümen altı ettiler. Halen daha işlemde değil. Bu rapor işleme koyulmadığı gibi Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu Halkbank’ın genel müdür yaptılar. İlerleyen zamanlarda Halkbank ve onun üzerinden döndürülen İran paraları ile ilgili apayrı bir paylaşım yapacam. Siz o zaman gerçekten delireceksiniz. Neyse konumuza geri dönelim. O gizli sihirli eller Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nu SPK’nın başına getiriyor. Ben şu an SPK ile ilgileniyorum, SPK’yı açıklıyorum ancak Halkbankasında çok daha büyük skandallar var. SPK Başkanı olan Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun rüşvet çarkının nasıl işlediğini şimdi size anlatmaya başlayacağım.
SPK Başkanı Ali Fuat’ın üç tane gelir kapısı vardı. Birincisi SPK’da halka arz edilmiş şirketlerin sudan bahanelerle işlem görmesine yasak getiriyor ya da oynayan büyük oyunculara yasak getiriyor.
Yasak geldikten sonra çevresinde Diyarbakırlı Nedim Özbek olarak bilinen kişi ya da Ahmet ve Süleyman isimlerindeki yakınlarını devreye sokuyor. Bu kişiler biz işinizi hallederiz diyerek büyük paralar karşılığında bu yasakların kalkmasını sağlıyorlar. Rüşvet tarifesinde en küçük rakam 500 bin dolar. Üst limit ise açık yani sınırsız. Buna bir örnek vermek gerekirse Kütahya Şeker Hisse senetlerinde yasak yiyen Abdullah isimli şahıstan 1 milyon 250 bin dolar aldılar. Vakit sorunum olduğu için bu arkadaşın soyadına bakamadım, gazeteci arkadaşlar araştırırsa zaten bulurlar.
Taşkesenlioğlu’nun ikinci gelir kapısı tüm bedelli şirketlerden %6 para almasıdır. Bedelli nedir diye sorarsanız şudur. Bir şirketin sermayeye ihtiyacı varsa hisse sahiplerinden yani küçük yatırımcıdan para toplaması gerekir. Ancak Taşkesenlioğlu yine sudan bahanelerle bu izni vermeyip işi yokuşa sürer. Biraz önce isimlerini söylediğim Nedim Özbek, Ahmet ve Süleyman ismindeki yakınları devreye girer.
Buna da bir örnek vermek gerekirse AVOD isimli firma yıllarca bedelli yapmak istedi. Ancak Ali Fuat bunu hep engelledi. Ancak giderayak AVOD Holdingin sahibi Nazım Bey'in % 100 bedelli istediğini bile aşıp %200 bedelli izni verdi. Bunun karşılığında 4 milyon 250 bin dolar para aldı. Son 3 yılın bedelli listesi çıkarılırsa bu firmaların tamamından para aldılar. Ancak diş geçiremeyecekleri Koç ve Sabancı gibi firmalar bunun dışındalar. Halka arzlardan çok büyük paralar alındı (lütfen sonraki tweetlerin de hepsini iyi okuyun).
Kıymetli dostlarım size daha birçok örnek verebilirim. Ancak o zaman binlerce tweet yazmam gerekecek. Biz okumayı çok sevmeyen bir toplum olduğumuz için 50 tweete sığdırmaya gayret edecem. Peki Taşkesenlioğlu ailesinin diğer fertleri bu işlerden nasıl faydalanıyor?
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU VE NESRİN KAKIRMAN’A AİT EĞİTİM DANIŞMANLIK ŞİRKETİ
%90’ı Ak Parti Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu’na %10 ise Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’a ait olan Maya Eğitim Danışmanlık şirketi var. Bu şirket abisinin SPK Başkanı olduğu dönemde halka arz danışmanlığını yaptığını Web sayfası üzerinden duyurmuş (rüşvet toplama yani). Bu şirketin başka bir rezilliği, o tarihlerde AK Parti'de olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere diğer AK Parti belediyelerine iş yapmışlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu yazıları ihbar kabul edip, inceleme yapıp, savcılığa suç duyurusunda bulunma zorunluluğu vardır.Ancak rezillikler burada da bitmiyor ki.Çaldıkları yetmezmiş gibi devlete de vergi vermemek için hileler yapıyorlar.
Şirketleri olan Maya Eğitim Danışmanlık şirketine bir demirci firmasından 1.5 milyon TL’lik hayali fatura kestiriyorlar. Ancak böyle bir durum hayatın olağan akışına aykırı olduğu için Maliye hemen müdahale ediyor. Ancak sizin de takdir edeceğiniz üzere bu durum da sümen altı edilmiş şekilde bekletiliyor (Yüce Allah gözünüzü doyursun).
Bir dostlarının uyarısı üzerine 14.10.2019 da şirketi devrediyorlar. Dostları diyor ki “Nesrin Kakırman sen Beşiktaş İlçe Milli Eğitim müdürüsün, sen bir şirkete ortak olamazsın.” Zehra Taşkesenlioğlu'na da "Sen milletvekilisin kendi partinin belediyelerine de iş yapıyorsun bu ileride başınıza iş açar" diyor.
Bu sebeple şirketi devrediyorlar. Nesrin Kakırman, Taşkesenlioğlu ailesinin küçüğü. Evlilikten dolayı soyismi farklı. Ben suç örgütüyüm he. Ben pislik, siz temizlik. Göreceksiniz lan hepinizi kibrit kutusuna sokacağım. Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun Halkbankası Genel Müdürüyken bir de sevgilisi var. Kendine yeni bir sevgili bulunca bu sevgilisinden ayrılmak istiyor. Ancak kadın ayrılmak istemediği için arkadaşının iş yerine kadını çağırıp bir mafyaya yakın adamlarla beraber kadını ölümle tehdit edip ayrılmasını sağlıyorlar. Hani din iman?
'TAŞKESENLİOĞLU 180 MİLYON DOLARINI VİLLASINDA VE İKİ DAİRESİNDEKİ KASALARDA SAKLIYOR'
Hani onur, şeref, adamlık? Doğru ya unutmuşum vatan elden gidiyor. Evet vatan elden gidiyor ancak sizin yüzünüzden elden gidiyor. Hırsızlık sizde, sapıklık sizde, her şey sizde. Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun rüşvet karşılığı aldığı 100’e yakın mal varlığı var. Bunların çoğunluğu Nedim Özbek ve Diyarbakırlı olarak bilinen Emin’in üzerinde ancak başka yakınlarının üzerine de yapmış. Başka yakınlarının üzerine yapmış olduğu mallar da var. Yüce devletimizin şerefli polislerine samimi ihbarımdır: Ali Fuat Taşkesenlioğlu 180 milyon dolarını Bahçelievlerdeki villasında ve Halkalıdaki bir apartmanda olan karşılıklı iki dairesinde saklamaktadır. Bu olaylar basına düşünce paraların büyük bir bölümünü taşıdı. Ancak bir bölümünün halen o evlerde olduğunu biliyoruz. Evlerin adresi baz istasyonu kayıtlarından çıkarılabilir.
Bu evlerde 4 tane büyük kasa bulacaksınız. Paralar o kasaların içinde. Daha önce bahsettiğim Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun oteli bitti. Otel İkitelli’de 5 yıldızlıdır. Otelin ismi QUA OTEL ancak o bölgede 2 tane QUA otel var onun da detayını birazdan yazacağım Otelin sahibi Ali Ercan görünüyor (Ercanlar Grup). Ali Fuat'ın SPK başkanı olduğu döneminde bu kişinin şirketi halka arz oldu. Bu halka arzlar tartışmalı yani şaibeli halka arzlardı. Şirketin birinin ismi QUA GRANITE diğerinin ismi ise GEZİNOMİ dir. Bu şirketlere para yatıran küçük yatırımcılar şu ana kadar paralarının 2/3'sini kaybettiler. Belki onların içinden bir tanesi intihar etti. Belki her şeyini kaybedip sokağa düştü. Bu belkiler uzatılabilir. İşte size yüce dinimizi anlatıp, bir kalem oynatmayla milyonlarca milyarlarca dolarları çalanlar bunlar. Sonra da din elden gidiyor, vatan elden gidiyor. Namusunuz yok lan sizin siz kahpesiniz. Ulan bir de utanmadan Müslümanlıktan bahsederler. Müslümanlık bir makamdır, bir yüceliktir. Siz insan değilsiniz siz kahpesiniz. Bu şirketlerin de büyük ortağı Ali Fuat’tır. Bir de bunlar çaldıkları paraları başkasının üzerine güvenerek nasıl yapıyorlar size onu da anlatayım. Bu din vatan sömürücüleri var ya bunlar bırak başkasına güvenmeyi kendi anasına babasına kendi çocuklarına bile güvenmezler.
Kıymetli dostlarım sizlerin çoğunluğu bilmezsiniz. Hamili senet şeklinde düzenlenmiş şirket yapıları var. Mesela siz ticari sicilde o şirketi araştırırken sahibi olarak birini görürsünüz ancak o çoğunlukla çulsuzun tekidir. Ya da bir arkadaşına rica eder. Görünürde o vardır. Ancak şirketin hamili senetleri kimin cebindeyse şirketin sahibi odur.
'ÜNSAL BAN, TAŞKESENLİOĞLU'NUN KENDİSİNE SALDIRDIĞI GÖRÜNTÜLERİ BANA YOLLADI'
Şimdi geldik cehennemin kapılarının açılacağı bölüme. Ben SPK ile ilgili açıklamalar yapacağım dediğimde (takriben 1.5 ay önce) Taşkesenlioğlu ve onların arkasındaki güç olan Serhat Albayrak bir karar alırlar. Bütün suçları Ünsal Ban’ın üzerine bırakacak şekilde karar alırlar. Zehra Taşkesenlioğlu'nun boşanma dilekçesini mahkemeye verdikten sonra bu dilekçeyi aynı anda Süslü Sülüman'a yollarlar. Güzel Sülümana, aslan Sülüman'a. Bazı güçler tarafından bilinçaltında LGBT’li birey yapılacağı korkusu yaşayan aslan sülümana. Aynı anda Ankara’da Ünsal Ban üzerinde polis tahkikatı yürütürken ayrıca da bir kriminal gruba gerekirse Ünsal Ban’ı herhangi bir bahane ile ortadan kaldırılması yönünde hazırlık yapmalarını söylerler. Ünsal Ban’la ben telefonla birkaç kez görüştüm. O da öldürüleceğini düşünüyor. Hatta eşi olan AK Parti'nin Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun evde otururlarken kendisine bıçakla saldırarak kısmen yaraladığı olaydan sonraki gizlice çekmiş olduğu görüntüleri bana yolladı.
Ben de bu görüntüleri sizinle paylaşacam. Zehra Taşkesenlioğlu'nun elinde büyük bir kasap bıçağı varken seni öldüreceğim, diyor. Ayrıca da sinir krizi geçirerek abisi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kocası Ünsal Ban’ı kastederek siz para çalacaksınız siz para yapacaksınız ben ise rezilliğini yaşayacağım tarzında bir şeyler söylüyor. Sayın Savcılar, Sayın Hakimler, ben suç örgütü lideriyim bahanesiyle dediklerimi ciddiye almıyor havası yapıyorsunuz (tüm delillere rağmen) İktidar partisinin Erzurum milletvekilinden daha güvenilir şahit mi arıyorsunuz? Alın kendi ağzıyla söylüyor. Ünsal Bey senin adını geçirmememi videoyu şu an yayınlamamamı istemiştin (telefon konuşmamızda). Senin hayatını kurtarabilmek için bunu mecburen yapıyorum. Hem de akit yapmış olduğum 40 yaş altına yalan söylemiş olmamak için… yapıyorum. Ne oldu lan hani beni küçültecektiniz. Bütün her şeyimi elimden aldınız (Onurum hariç) Kibrit kutusu fabrikası açacam. Sonrasında hepinizi kibrit kutusuna sokacam gene zengin olacam. Siz haremisiniz siz kahpesiniz sizin namusunuz yok. (BİR UMUTTUR YAŞAMAK)"