Kronos'un haberine göre, Azeri iş insanı Mübariz Mansimov’un kendisine yönelik suçlamalarını yalanlayan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın açıklamaları sonrası Sedat Peker, danışmanı Emre Olur’un sosyal medya hesabından Mehmet Ağar’a ilişkin yeni iddialarda bulundu. Peker, 1995’te kaçırıldıktan sonra ortadan kaybolan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ajanı Tarık Ümit’i Ağar öldürttüğünü öne sürdü.

Peki Tarık Ümit kimdir? İsmi Ergenekon soruşturmasında nasıl gündeme geldi? Eski özel harekatçı polis Ayhan Çarkın’ın, mezar yerinin bulunduğunu söylediği alan neden kazılmadı?

DÜNDAR KILIÇ’LA TANIŞINCA HAYATI DEĞİŞTİ

Tarık Ümit 1947’de Düzce’de dünyaya geldi. Babası yaşamını yitirince küçük yaşta Almanya’daki amcası Cemalettin Ümit’in yanına gitti. 1968 yılında Türkiye’ye döndüğünde Alman eşinden Handan ve Hande isminde iki kızı vardı. Ümit, bu sıralarda yeraltı dünyasıyla tanıştı. Kendisi gibi Düzceli olan ve adı eroin kaçakçıları arasında geçen Ferda Seven ile ilişki kurdu.
 
Seven’in önerisiyle yer altı dünyasının ünlü mafya lideri ve Alaattin Çakıcı’nın eski kayınpederi Dündar Kılıç’ın yanında çalışmaya başladı. Ancak 1975’ten itibaren MİT içerisinde görev aldı. 14 Haziran 1978’de ikinci sınıf uzman olarak teşkilattaki resmî görevine de başladı. Mehmet Eymür ve ekibi tarafından oluşturulan MİT raporunun hazırlanmasına katkıda bulunanlar arasında yer aldı.

KORKUT EKEN TARIK ÜMİT’LE AĞAR’I TANIŞTIRDI


Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın ismi sık sık başta 90’lar olmak üzere birçok faili meçhul cinayet, Susurluk gibi önemli davalar ve uyuşturucu kaçakçılığıyla gündeme geliyor.

TARIM ÜMİT NASIL ÖLDÜ MEZARI NEREDE?

Tarık Ümit, 2 Mart 1995’te İstanbul Erenköy’de özel harekatçı polisler Ziya Bandırmalıoğlu ve Ayhan Akça tarafından kaçırıldıktan sonra ortadan kayboldu. Arabası, 6 Mart 1995’te Silivri ilçesi yakınlarında Jandarma bölgesinde terk edilmiş olarak bulundu.

Ergenekon soruşturması kapsamında ifade veren Tarık Ümit’in amcası Cemalettin Ümit, yeğeninin kaçırıldıktan sonra Yalova’da bir eve götürüldüğünü ve orada Sami Hoştan, Abdullah Çatlı ve Haluk Kırcı tarafından dört gün işkence ile sorgulandıktan sonra öldürüldüğünü, “cinayet izi bırakmamak için” cesedin “betona gömülüp” denize atıldığını söyledi.

Tarık Ümit’in kızı Hande Birinci, 7 Ocak 1997’de verdiği ifadede “babasının iki polis memuru ve İbrahim Şahin tarafından Abdullah Çatlı’ya teslim edildiğini, bir daha da kendisinden haber alınamadığını, daha sonraki dönemde olayın şüphelisi polis memurları Ayhan Akça ve Ziya Bandırmalıoğlu isimli şahısları sorgulayan Jandarma görevlisi Seyit Ahmet Altuntaş’ın İbrahim Şahin tarafından uyarıldığını” beyan etti.

EYMÜR ZİYA BANDIRMALIOĞLU’NU İŞARET ETTİ


‘ÜZERİNE BETON DÖKÜLDÜ’

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Yalçın Tanfer’in Sinan Aygün’e gönderdiği mektupta, “İbrahim Şahin ekibi Mehmet Eymür’e yakınlığı sebebiyle Tarık Ümit’i kafalarına göre bir kararla öldürdüler. Tarık Ümit’i Sedat Bucak’ın ekibi Özel Harekatçı polisler A.Ç., O.Y. ve E. E. öldürdü. Sonra Sami Hoştan’ın Trakya tarafındaki çiftliğine gömüldü ve üzerine de beton döküldü. Onlar için artık Türkiye’de öldürülmeyecek adam yoktu” iddiaları yer aldı.

AYHAN ÇARKIN MEZAR GÖMÜLDÜĞÜ YERİ GÖSTERDİ


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden yer gösterme işlemi için çıkarılarak İstanbul’a getirilen Ayhan Çarkın, Silivri’nin Beyciler Köyüne götürüldü. Çarkın, mahkemenin talep etmesi halinde Tarık Ümit’in cesedinin bulunduğu yeri gösterebileceğini belirtmişti.

ÇARKIN’IN “BİRLİKTE ÇUKURA ATMIŞTIK” DEDİĞİ YOLRULMAZ DA ÇATIŞMADA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ

Üç bölgede dedektör ve köpeklerle ceset araması yapıldı. Çarkın, söz konusu bölgenin tamamen değiştiğini, evlerin, yeni yolların yapıldığını anlatırken, muhtarlar da savcıya yapılaşma hakkında bilgi verip “Bu bölgeler sürülüp ormanlık alana çevrildi, kimi yerlerde asfaltlandı” dedi. Aramalardan sonuç alınmama üzerine Çarkın, Beyciler mevkiindeki yol kenarını gösterip “Biz, arkadaşım Oğuz Yorulmaz ile birlikte Ümit’i burada bir çukura atmıştık. Üzerine de birkaç çalı attık” dedi. Çarkın’ın bahsettiği Oğuz Yorulmaz’ın adı kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayetine de karışmış, ayrıca Susurluk davasından dört yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Yorulmaz, Bursa’da bir barda çıkan kavgada silahla vurularak öldürülmüştü.