Sedef Kabaş: Hukuksuzlukları siyaseten ve hukukla yeneceğiz

Sedef Kabaş: Hukuksuzlukları siyaseten ve hukukla yeneceğiz
Gazeteci Sedef Kabaş, attığı tweet nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davadan beraat etti. Duruşma sonrası açıklama yapan Kabaş, "Bana verilen beraat kararı Türkiye'de hala ifade özgürlüğüne saygı duyulduğunun çok anlamlı bir işareti. Yaşadığımız bütün hukuksuzlukları hukuk çerçevesinde yeneceğiz. Siyaseten ve hukukla yeneceğiz." dedi.

Gazeteci Sedef Kabaş hakkında, 17 Aralık büyük yolsuzluk soruşturmasının kapatılmasının ardından attığı "Bu adamı asla unutmayın, 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik veren Savcı Hadi Salihoğlu' şeklindeki tweeti nedeniyle yargılandığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden beraat kararı çıktı.

Duruşmada Sedef Kabaş'a Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülhamit Bilici ve Gazeteci Zafer Arapkirli de destek verdi.

Duruşma sonrası açıklama yapan Sedef Kabaş, verilen kararını Türkiye'de hala ifade özgürlüğüne saygı olduğunun bir işareti olarak değerlendirdi. Kabaş, "Bugün çok güzel bir gün. Sadece Sedef Kabaş olarak ben beraat ettiğim için değil, bu beraat kararı aslında Türkiye'ye çok güzel bir mesaj veriyor. Düşüncelerimizi ifade etmekte özgürüz. Bu bizim en temel anayasal hakkımız. Bugünkü karar bize gösteriyor ki Türkiye'de hala adalet var. Hala hukuk var, hala işini en iyi şekilde yapan hâkimlerimiz, savcılarımız, avukatlarımız, hukukçularımız, hukuk profesörlerimiz var. Onlara güveneceğiz, adalete güveneceğiz. En önemlisi kendimizi de güveneceğiz. Eleştirimiz varsa, anayasal haklar çerçevesinde hakaret, küfür, ırkçılık, bu gibi suç teşkil edebilecek sözlerden uzak, düşüncelerimizi, yüreğimizden geçeni, gördüğümüz aksaklıkları, eksiklikleri, varsa yolsuzlukları, rüşveti, yalanı, talanı eleştirmek bizim en doğal hakkımız. Bu ülke hepimizin. Gazetecilerin, avukatların, akademisyenlerin, köylülerin, öğretmenlerin, işçilerin, bu ülke hepimizin, sadece iktidardakilerin değil." ifadelerini kullandı.

Halkın her şeyden daha üstün olduğunu ve bugün verilen kararın da buna işaret ettiğine vurgu yapan Kabaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yargı, hukuk sistemi hala sizin arkanızda. Yeter ki hakkınızı arayın, yeter ki vatandaş bilinci ile hareket edin. O yüzden ben bugün çok anlamlı bir gün olduğunu düşünüyorum. Bana verilen beraat kararı Türkiye'de hala ifade özgürlüğüne saygı duyulduğunun çok anlamlı bir işareti. Yaşadığımız bütün hukuksuzlukları hukuk çerçevesinde yeneceğiz. Siyaseten ve hukukla yeneceğiz. Terörle, şiddetle, hakaret ederek, ayrımcılık yaparak değil. Hukuk ışığında, adalet ışığında İnsanca yeneceğiz. O yüzden bugün güzel bir gün ve Türkiye'nin daha çok güzel günleri hak ettiğini düşünüyorum."

'BU KARAR BİR IŞIK, YILMAYACAĞIZ'

Medyaya ve ifade özgürlüğüne yönelik çok büyük bir baskı olduğunu söyleyen Kabaş, böyle bir ortamda beraat kararının çok anlamlı olduğunu belirtti. Kabaş, sözlerini şöyle tamamladı. "İnanılmaz bir baskı olduğunu söylememek mümkün değil. O yüzden bugünkü karar çok anlamlı eğer bu kadar büyük bir baskı ortamında böyle bir beraat kararı çıkmasaydı çok acıklı olurdu. Her şeye rağmen böyle bir beraat kararı çıkması aslında bir ışık, bir ümit. Yılmayacağız. Her türlü baskıya rağmen, her türlü tehdide rağmen, her türlü sindirmeye rağmen, eğer cesaretiniz varsa, eğer özünüz sözünüz bir ise, saklayacak gizleyecek bir şeyiniz yoksa, suça karışmadıysanız, eğer yüreğinizde vatan sevgisi varsa neden korkacaksın? İstediği kadar sana baskı uygulasın. Bugün baskı uygular, yarın uygulayamaz. En büyük güç halk, medya. Halkın sesi olduğunuz için güçlüsünüz. Yılmayacak, haber yapacaksınız. Hal da yılmayacak. Düşüncesini ifade edecek, korkmayacak. Gerekirse ağır cezada yargılansın korkmayacak. Korkmayanlardan korkarlar, korkanlardan asla korkmazlar. İnanıyorum ki Türkiye bunların hepsini yakın tarihte geride bırakacak. Yeni Türkiye dedikleri Türkiye hiçbir zaman inşa edilemedi zaten."

BARIŞ YARKADAŞ: BURADA SEDEF KABAŞ DEĞİL, BİLAL ERDOĞAN YARGILANMALIYDI

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş da Sedef Kabaş'ın yargılandığı davanın adının 'unutturmama' davası olduğunu dikkat çekerek, 17-25 Aralık soruşturmasının kapatılmasın sonucunda böyle bir davanın doğduğunu anlattı. Zaman zaman polislerle de tartışan Yarkadaş, şu ifadeleri kullandı: "Bugün Sedef Kabaş kamu adına soru sorma görevini yerine getirerek neyi sormuştur? 17-25 Aralık soruşturmasını kapatan savcıyı unutmayın demiştir. Sedef Kabaş, Çağlayan Adliyesi'ndedir, 17-25 Aralık'ın şüphelilerinden Bilal Erdoğan ise İtalya'dadır. Bugün burada yargılanması gereken Sedef Kabaş değil, Bilal Erdoğan'dı. Ama Sedef Kabaş'ı adliye binasına getiren yargımız, adaletimiz, ne yazık ki Bilal Erdoğan hakkında soruşturmaya gerek görememiştir."

17-25 Aralık'ın unutturulmaya çalışıldığını vurgulayan Yarkadaş, "17 Aralık'ta ayakkabı kutularından çıkan paraları ve hediye kravatları unutmayın demişti. Biz de bundan sonra unutmayacağız, unutturmayacağız. 17-25 Aralık'ın unutturulması bu toplumun hafızasının silinmesi demektir. Toplumun hafızasının silinmesini isteyenler hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti, kamu ihalelerinin yandaşlara dağıtılmasını unutmamızı ve 280 milyon dolarlık yolsuzluğun üstüne sünger çekmemizi istiyorlar. Biz bunu unutmayacağız, hiçbir şekilde unutturmayacağız ve gazeteci meslektaşımızın her zaman yanına olacağız." şeklinde konuştu.

POLİSLERLE GERGİNLİK

Bu arada, Sedef Kabaş ve beraberindekiler adliyeden çıkışında açıklama yapmak istedi. Polis ise adliye önünde açıklamanın yasak olduğunu söyleyerek bu isteğe karşı çıktı. Bu sebeple Yarkadaş ve polis arasında tartışma yaşandı. Yarkadaş adliye önünde, Kabaş ise meydanda açıklama yaptı.








CİHAN
06 Ekim 2015 13:32
DİĞER HABERLER