CHP PM üyesi Yıldırım Kaya, darbe girişimindeki ‘kahramanlık’ ve ‘hainlik’ arasındaki ince çizgiyi önce ‘şehit’, sonra ‘hain’ daha sonra tekrar ‘şehit’ ilan edilen Yüzbaşı Özkan Hekin’in öyküsüyle anlattı. Akıncılar Üssü’nde “halkın ve polisin üzerin ateş açtırması” emrini yerine getirmediği için ‘sırtından vurulan’ ve üste şehit olan tek asker olarak bilinen Yüzbaşı Hekin, Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı’nın da onayıyla ordudan ihraç edildi. Hekin’i vuran askerin darbeci olduğu ve tanıkların da ortaya çıkmasıyla anlaşılan gerçekler sonucunda, Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı, Hekin’in hain olmadığına ilişkin yazıyı Genelkurmay Başkanlığı’na gönderdi. Olayı anlatan CHP’li Kaya, “Özkan Yüzbaşı’nın ailesinin yüreğindeki yangını bir ‘pardon’la söndüremezsiniz.
‘Burada garip şeyler oluyor’
CHP’nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurduğu mağdur edilenleri dinleme ve süreci izleme komisyonu üyesi Kaya’nın verdiği bilgilere göre; Yüzbaşı Hekin, TSK İnsani Yardım Tugayı Lojistik Destek Bakım Bölük Komutanlığı’nda bölük komutanı olarak görev yaparken, 15 Temmuz gecesi saat 20.00’de evden göreve çağrılıyor.
Hekin, Albay Ali Eraslan tarafından Akıncılar Üssü’ne götürülüyor. Hekin, gece boyunca polis yeğenine çektiği mesajlarda iyi olduğunu söylüyor, sabah saatlerinde eniştesini arayan Hekin telaşla, “Beni gelin buradan hemen alın, burada garip işler oluyor” diyor.
‘Beni arkamdan vurdular’
Hekin kendisine verilen “halkın ve polislerin üzerine ateş açtırması” emrini yerine getirmeyeceğini, kendisinin Türk askeri olduğunu söyler. Darbeciler de Hekin’e, “O zaman sen de sonucuna katlanırsın” der ve telefonda bir el silah sesi duyulur. Hekin eniştesine, “Beni arkamdan bizimkiler vurdu” der, eniştesinin “Kim vurdu” sorusunun ardından telefon kesilir.
Hekin bir grup asker tarafından Sincan Devlet Hastanesi’ne götürülür. Hastanedeyken bilinci açık olan Hekin doktorlara ‘darbecilerin verdiği emri yerine getirmediği için darbeci askerler tarafından arkasından vurulduğunu’ söyler. Bunu ilk müdahaleyi yapan doktor teyit ediyor.
Sonrasında kan kaybı nedeniyle bilinci kapanan Hekin sevk, edildiği Atatürk Hastanesi’nde yaşamanı yitirir. Otopsisi sonucunda arkadan tek kurşunla vurulan Hekin, Akıncılar Üssü’nde şehit edilen tek asker oluyor.
Şehide ihraç!
Halkın üzerine ateş açmadığı ve açtırmadığı için darbecilerin şehit ettiği Hekin, hain ilan ediliyor. Genelkurmay Başkanlığı, Hekin’in 5 Ağustos günü, “Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla iltibatı olduğu değerlendirilen... Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın teklifi, Genelkurmay Başkanı’nın inhası ve Milli Savunma Bakanı’nın onayı ile kamu görevinden çıkarılmasına” karar veriyor.
Vurulma anında yanında olan ve tutuklanan asker yakını Hekin’in ailesine ulaşarak, Hekin’in darbeciler tarafından vurulduğunu ve tanıklık yapabileceğini belirtiyor.
Bu bilgiler de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak iletiliyor.
‘Yangın pardonla sönmez’
Tüm bu tanıklıkların yazılı olarak ilgili makamlara ulaşmasının ardından “Pardon, yanlışlık olmuş, Yüzbaşı Hekin vatan haini değilmiş, vatanı için canını feda eden bir kahranmış” denilerek daha önce “hain” diye el konan aracının da ailesine iade edildiğini söyleyen Kaya, Hekin’in naaşının, Büyükşehir Belediyesi kabul etmediği için ailesi tarafından Sincan Çimşit Mezarlığı’na defnedildiğini belirtti.
Kaya şöyle konuştu: “Özkan Yüzbaşının ailesinin yüreğindeki yangını bir ‘pardon’la söndüremezsiniz. Şimdi yapılması gereken Şehit Yüzbaşı Özkan Hekin’in şehitlik mertbesine çıkarılması, tüm haklarının yeniden verilmesidir. Soruyoruz, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve adalet sistemimiz Özkan Yüzbaşı’nın hain olduğuna hangi deliler sonucunda karar verdi, bu şekilde hain ilan edilen daha kaç Özkan Yüzbaşı var?”
Savcılıktan Genelkurmay’a ‘hain değil’ yazısı
Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Ağustos günü Genelkurmay Başkanlığı’na yazı göndererek, Hekin’in hain olmadığını belirtiyor. Savcılıktan giden yazı şöyle: “İnsani Yardım Tugayı’dan çağrılarak nizamiyeye gelen Hekin’in 16 Temmuz günü 3. Ana Jet Üssü Komutanlığı’nda görevli Halil Burak Balcı tarafından vurularak öldürüldüğü anlaşılmıştır. Soruşturma kapsamında Hekin’in İnsani Yardım Tugay Komutanı Ali Eraslan’ın emriyle 4. Ana Jet Üssü 2 No’lu nizamiyesine geldiği, geldikten bir süre sonra darbe olduğunu nizamiyede öğrenerek, gelen sivil halka ateş edilidiğini, orada bulunan bir askerin vatandaşın tepkisi üzerine roket istediğini görerek, nizamiyede o gün nöbetçi bulunan üs personeline “sakın bunlara roket vermeyin, bunlar halka roket atacaklar” diyerek engel olmaya çalıştığı, sabah saatlerinde nizamiyeden ayrılmak istediğinde diğer askerler tarafından kendisine engel olunmaya çalışıldığı, yürüyerek nizamiye dışına çıktığında ise adı geçen tarafından vurulduğu, bu haliyle Hekin’in darbeci askerlerle beraber hareket etmediği değerlendirilmiştir.”
(Cumhuriyet)