Şehit kızına su bile vermediler

Şehit kızına su bile vermediler
Diyarbakır'da Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında, fakir 500 çocuğu dershaneye yazdırıp PKK'nın eline düşmesini önleyen polisler hakkında açılan davanın iddianamesinde lehe olan delillerin saklandığı ileri sürüldü. İddianamede polislerin suçsuzluğunu kanıtlayan bilirkişi raporunun dikkate alınmadığı ortaya çıktı. Söz konusu raporda projede usulsüzlük yapılmadığına, tam tersine kamu yararının korunduğuna vurgu yapıldı.
ALEYHİMİZE İFADE ALIYORLAR

SODES kapsamında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Diyarbakır'da açılan davada 7 polis 12 kişi yargılanmaya devam ediyor. Davanın sanıklarından dönemin Diyarbakır Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube (KOM) Müdürü Halil Dağ, SODES kapsamında okumasına katkı sundukları bazı çocukların Diyarbakır KOM Müdürlüğü'ne çağrılarak kendileri aleyhine ifade alınmaya çalışıldığını belirtti.

Dağ, “Bir çocuğumuzu dershaneye kayıt ettirmişiz. Bir hafta gitmiş ayrılmış. Onun yerine başka bir evladımızı kayıt ettirmişiz. Ayrılan o çocuktan KOM Şube'de bizim aleyhimize ‘Dershane verimsizdi' şeklinde ifade alıyorlar. O çocuğumuz, zaten okumaya pek niyeti yok. Onun yerine başkasını bulup okutmuşuz” diye konuştu.

Halil Dağ, soruşturma sırasında Diyarbakır KOM Şube Müdürlüğü'nün projede en ucuz dershane teklifinin dikkate alınıp alınmadığı noktasında bir bilirkişi raporu hazırlattığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Bilirkişi ise bizim ihaleyi en uygun dershaneye verdiğimizi söylüyor. Yani devletin menfaatini, kamu yararını koruduğumuzu rapor net şekilde ortaya koyuyor. Ancak iddianame savcısı bu bilirkişi raporunu dikkate bile almadı. İddianameye yazmamış. Oysa sanık lehine delilleri de savcılık makamı iddianameye yazmış olması gerekirdi.”

ŞEHİT KIZI KOMİSERE SU BİLE VERMEDİLER

Diyarbakır KOM Şube'de görev yapan polislerin genellikle yokluktan gelmiş insanlar olduğunu anlatan Halil Dağ şunları söyledi: “Projede KOM Şube'de görevli başkomiser vardı. Şehit polis memurunun kızıydı. Babasını PKK şehit etmişti. Başlangıçta projeye dahil olmak istemedi. 2 ay geçtikten sonra iyi bir proje yaptığımızı söyledi bize. Sur'daki o insanların ne kadar güzel insanlar olduğunu gördüğünü aktardı. Bu başkomiser arkadaşımız da sanık konumunda. Diyarbakır KOM Şube'de günlerce gözaltında tuttular. Su bile vermediler.”

TANKLA GİRİLEMEYEN SUR'DA GÖNÜLLERİ FETHETTİK

Bugün suçlandıkları Sosyal Destek Programı'nın (SODES) 2009 yılında başladığını anlatan Halil Dağ, proje kapsamında bugün terör örgütün eline terk edilen birçok aileye ulaşıldığını şöyle anlattı:

“Diyarbakır Sur bölgesinde yaşam çok ilginçtir. 10 metrekarelik bir alanda 10 kişi yaşar. Oturma odası banyosu mutfağı bir arada. Devletin tank ve topla giremediği Sur'a polis arkadaşlarımız bin 500'e yakın insanın evini ziyaret ederek gönlünü kazandı. Torbacıların merkezi Sur'a girmekte zorlanırdık. Mahalleye girdiğinizde taşlıyorlardı. 4 okulu kardeş okul yaptık. Daha sonra fakir çocukları okutarak mahallelinin gönlünü kazandık. Kitap aldık, bayramlık aldık, lahmacun ısmarladık. Yargılanan arkadaşlar kendi ceplerinden harcadı.”

DEVLETİN HAKKINI VE HUKUKUNU KORUDUK

Halil Dağ, projeyi yürüten polis arkadaşlarının fakir çocuklara kendi ceplerinden bile para harcadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bu arkadaşlara bu yapılanlar çok üzücü. Bırakın usulsüzlüğü, bu arkadaşlar kendi ceplerinden para harcadı. Çocukları geziye pikniğe götürdü. Biz dershane ile başlangıçta 425 bin lira karşılığında anlaştık. Ancak baktık bazı çocuklar devamsızlık yapmış bu paranın 16 bin lirasını kestik. Bu para benim şahsi param değil. Devletin parası. İsteseydim bu parayı usulsüz şekilde kullanabilirdik. Buna rağmen devletin hakkını hukukunu koruduk.”

03 Nisan 2016 12:25
DİĞER HABERLER