Şehit yakınları: Baykal’la Bahçeli’nin yanında duramayız!

Yusuf İnan Bey, “Şehitler Ölmez” başlıklı bir yazı göndermiş... Yazıyı okuyunca, terör örgütünün kurşunlarıyla can veren şehit yakınlarının ne kadar aklı başında, ne kadar sağduyulu olduğunu bir kez daha gördüm. “DTP’lilerin taşkınlığı, vatansever imsanımızı tedirgin etti. İçimiz burkuldu. “Türk halkının böyle bir süreci içine sindirmesi zor olacak. Şehit yakınları tepkili hatta kahroldu. Haklılar. Bu millet, PKK Terör Örgütünün maşa olarak kullanılmasından çok zarar gördü. Evladını şehit veren anne babalar, şehitlikleri ikinci ev yaptı. “Bunlar unutulmaz... Bu yara da kolay kapanmaz. “Ancak, Türkiye bu acı reçeteyi uygulamak zorunda! Dış güçlerin ve içerideki maşaların elinden, bu oyuncağı almak zorundayız. Bunun için de, zorla dağa çıkarılan ve dağdaki gerçekleri gören insanları da düşünerek, bir fırsat vermek zorundayız. “Bu kavga bitmeli artık..Yıllarca sürüp giden kan davalarını, milletce az mı kınadık? Kardeş kardeşi vurdu. Kan davasındaki tarafları cahillikle suçladuk. “Şu anda yaşadığımız sürece de aynı pencereden bakabiliriz. “Türkiye bu kavgayı bitirmek, bu sorunu çözmek için, uyguladığı yöntemleri denemek zorundadır. Yaramaz, haylaz evladını bir baba nasıl bağışlıyorsa, onun kazanmanın her yolunu deniyorsa, Devlet Baba da bu bu yüzünü gösteriyor şimdi. “Sayın Baykal ve Bahçeli’nin süreçle ilgili söylemlerinin yanında durmak mümkün değil. Onlar da, babanın haylaz evladını bağışlamasına karşı çıkan kardeşler gibi, sürece direniyor. “Hepimizin, tüm ülkenin sağduyuya ihtiyacı var.” “Göreceksiniz acı reçete ülkemizin bütünlüğü için iyi gelecek!” “Doktorun teşhisi yerinde, ilaçlar en etkili ilaçlar...” “Bu ilaçlardan daha etkilisi henüz yok!” “Saygılarımla - Yusuf İnan- Şehitler Ölmez” İşte size sağ duyunun sesi. Buna, örneğin, emekli Hakim Hasan Aslantürk’ün sözlerini de ekleyebilirsiniz. Bundan 18 yıl önce teğmen evladını yitiren baba “Bu devirde Başbakan gibi bir adam gerekti. Artık analar, babalar ağlamasın...” diyebiliyorsa, önünde ancak saygıyla eğilinir. ÖCALAN’IN ‘HARİTASI’ Efendim, uzun yıllar Afganistan, Kuzey Irak arasındaki, eroin trafiğinin muhafızlığını yapan, sözüm ona Kürt’lerin temsilcisi(?!) PKK’nın ağası, Apo, avukatlarına şöyle demiş. “Bu konuda devlet bize güvence verecek, bizi ikna edecek. Biz de bölücü olmadığımızı devlete ispatlayacağız?” Ha, bundan sonra Türkiye’ye de yeni gurup çağırmayacakmış! Şimdi gelelim bu haritanın ayrıntılarına: “Devlet tüm haklarımızı güvence altına alacak; bize güvence verecek. Biz de bölücü olmadığımızı devlete kanıtlayacağız; ayrılıkcı, bölücü olmadığımızı açıklayacağız ve şiddeti yöntem olarak esas almadığımızı ilan edeceğiz.” Nedir bu güvence? Nasıl verilecek? Hangi devlet bu güne kadar bir terör örgütüyle masaya oturup “güvence” pazarlığı yapmış? Muz cumhuriyetlerinden bir ikisi dışında? “Şiddet yöntemi devreden çıkacak. Çatışma, şiddet yaşanmayacak. Devlet de demokratik çözümü kabul edecek. Kürtlerin kendi kendini yönetmesine imkan tanıyacak. Ancak bunların olması için, benim de önümün açılması gerekiyor.” Hemen tercüme edelim. Apo bi yandan diyor ki, bölünme, ayrılma yok... Öte yandan Kürtler kendi kendini yönetecek. Özerklik istiyor yani. Dahası da var. “Beni salıverin” diyor. “Geçeyim Özerk Kürt Bölgesi’nin” başına. Hiç yorum yapmıyorum bile buna. Çünkü biz, basın ahlak yasasına uymakla yükümlüyüz gazete olarak. Bundan sonrası çıkarılmasnı istediği yasalar, yönetmelikler, mevzuat değişikilikleri ve tabi kendisinin iş başında olması. Yani kendisi için bir şey istiyorsa namert! Her şeyi Kürt halkı için istiyor! Yani Kürt asıllı TC Vatandaşları için değil, Kürt halkı için anlaştık mı? Dahası demokratik açılım Ak Parti’nin değil devletin projesiymiş. Eğer hükümet bu işe el atmasaydı, devletin kılı bile kıpırdamazdı. Yıllardır kıpırdamış mıydı? Onun için Kürt asıllı TC vatandaşlarına sağlanacak kimi kültürel haklar için yat kalk Tayyip Bey’e ve arkadaşlarına dua et! Ve haritayı maritayı da rafa kaldır tez elden! DOMUZ GRİBİ BELİRTİ REHBERİ İşte size, Domuz Gribi belirtilerinin listesi: • Hızlı ya da zor nefes alma • Huzursuzluk • Vücutta solgunluk ya da morarma • Beslenememe ve çok aşırı uyku hali, domuz gribinin belli başlı belirtileri, uzmanlara göre. Ateşle birlikte, döküntünün olması ise, hemen hasteneye gitmenizi gerektiriyor. Çocuk Hastalıkları Uzmanı Doktor Hızır Yılmaz “Hastalar virüsü, belirtileri başlamadan bir gün öncesinden, belirtilerden sonra bir hafta daha bulaştırmaya devam ederler” diyor. Virüslü ortamla temasta bulunanlarda, 7 gün içinde, 38 dereceyi geçen ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, ishal, kusma, kas ağrıları gibi şikayetler görülebilir. Aman dikkat!
25 Ekim 2009 07:53
DİĞER HABERLER