İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren bir firma uzun çalışmalar neticesinde mor sebze-meyvelerin kullanıldığı formül ile mor baklava üretti. Özel baklavayı şeker hastaları rahatlıkla yiyebilecek.
İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen mor sebze ve meyvelerin kullanıldığı 'Sankara Mormiks' formülü ile üretilen baklava, şeker hastalarına rahatça baklava yeme fırsatı sunuyor.
Ahududu, incir, kırmızı lahana gibi mor sebze ve meyve özleri sayesinde şekerin hastalardaki negatif etkisini sıfırlayan ve tüketenin şeker oranında herhangi bir yükselmeye yol açmayan yeni formül, tatlı üreticileri tarafından "baklavada çığır açan buluş" diye nitelendirildi.
"ŞEKERİ DE DENGELİYOR"
Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği (BAKTAD) Başkanı Mehmet Yıldırım "Bu, baklavada çığır açan bir buluş. Artık şeker hastaları da baklava yiyebilecek. Bu ürün ekmek hamuruna katıldığında sadece şeker hastalarının yiyebileceği bir kıvam oluşturmuyor, ayrıca bu baklavayı tüketenlerin şekerini de dengeliyor." dedi.
MOR BAKLAVANIN SATIŞI NE ZAMAN BAŞLAYACAK?
Yıldırım, Sankara Mormiks formülüyle baklava üretimine başladıklarını belirterek, "Bu Ramazan ayı itibarıyla şeker hastaları çekinmeden baklava tüketebilecek." ifadesini kullandı.
Yaklaşık 1 yıldır ramazan ayına hazırlandıklarını, tüketimi diyabet, hipertansiyonhastaları dahil daha geniş kitleye ulaştırmak için bilim-sanayi iş birliğinde güzel bir örnek sergilediklerini dile getiren Yıldırım, özellikle paket satışlarla Ramazan ayında geliri artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Yıldırım, İkitelli’de bu ürünün satışına başladıklarını, ürünün sektöre yayıldığını sözlerine ekledi.
PROF. DR. KARA: DİYABETİ OLAN HASTALAR TATLI YERKEN ÇEKİNMESİN
İstanbul Üniversitesi Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İhsan Kara, formülün, mor sebze ve meyve özleri sayesinde şekerin hastalardaki negatif etkisini sıfırladığını söyledi.
Milliyet'e mülakat veren Kara, Türkiye'de ortalama ömür süresinin Japonya'ya kıyasla az olduğunu, ancak her geçen gün Türkiye’de hayat süresinin uzadığını kaydetti.
Kara şu ifadeleri kullandı: “Ancak uzamış hayatımızda da böbrek yetmezliği, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklarla boğuşuyor ve verimsiz yaşıyoruz. Eğer bu mikro besinleri günlük hayatımıza dahil edebilirsek hem daha uzun hem de hastalıksız yaşayacağız. Bu anlamda diyabetli hastaların artık tatlı yemekten çekinmeyeceklerini vurgulamak isterim. BAKTAD ile yaptığımız iş birliğinin en belirgin tarafı bu."