HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nde düzenlenen Türkiye konferansı çerçevesinde çeşitli temaslarda bulundu.
ABD’de, Başkan Barack Obama’nın Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez Bölgesi Koordinatörü Robert Malley, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Anthony Blinken ve kongre üyeleri ile bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetecilere ilginç açıklamalarda bulundu.
Özgür Düşünce Gazetesi'nin haberine
göre,
Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle;
MUTABAKATI AKTARMADILAR
Dolmabahçe’yle ilgili söylenebilecek çok şey var. Biz İmralı’da saatlerce konuşuyoruz. Devlet heyeti onları günlerce, saatlerce tartışıyor. Bunlar Erdoğan’a hap halinde veriliyor. Uzun uzun aktarılmıyor.
Erdoğan ‘silahı bırakıp bırakmamaya’ odaklanmıştı. Ona ‘az kaldı’ diyorlardı. Mutabakata vardığımız maddeleri Erdoğan’a aktardıklarını sanmıyorum. Dolmabahçe’yi ‘PKK’ya yapılmış silah bırakma çağrısı’ olarak sundular. Fakat gerçek böyle değildi. İmralı’da hazırlıklar bile yapılmıştı. Hatta 30-40 sandalyeli masa bile hazırlanmıştı.
KONGREYE ÇAĞRI YAPACAKTI
Öcalan PKK’ya silah bırakma amaçlı kongre çağrısı yapacak ve heyet müzakereleri yürütecekti. Erdoğan’a konu başka türlü aktarıldı ya da o öyle anlamak istedi ve bir anda süreci bitirdiler.”
OCAK’TA YENİ HDP GELİYOR
Şu anda çok sayıda konferans düzenliyoruz. Orada ‘Nasıl bir HDP’ sorusuna cevap arıyoruz. Ocak ayındaki büyük kongremizde parti yönetimi ve programı yenilenecek. Muhalefetle bazı konularda birlikte hareket edilebilmeli ve biz bunun için hazırız.
UÇAK DÜŞÜRÜLMEYEBİLİRDİ
Uçak düşürülmeyebilirdi. Tek seçenek değildi. Fakat madem düşürdün bari attığın adımın ardında dur, bilseydik vurmazdık filan deme. Ben başbakan olsam uçağı düşürmeyin derdim”
ABD'YE SOMUT DESTEK ÇAĞRISI
Muhataplarıma Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerini anlatıp konuya duyarlı olmalarını istedim. Hatta ben görüşmede iken işsiz kalan gazetecileri ismen söyledim. Paris’te Obama ile Erdoğan arasında yapılan görüşmede basın özgürlüğünün gündeme gelip gelmediğini de sordum. Dışişleri Sözcüsü’nün birkaç cümle sunması yeterli değil bizim açımızdan.”
GÜNEYDOĞU'DA 80'LER YAŞANIYOR
“Bölgede yaşananlar 90’ların ötesinde. 80’ler ile kıyaslamak mümkün. 1984’te PKK ilk ortaya çıktığında ‘İşte 3-5 çapulcu dağa çıktı biz bunları temizleriz atarız. Meseleyi de çözeriz’ şeklinde yaklaşılıyordu. Şimdi bu ilçelere devlet böyle yaklaşıyor.
DEVLET ŞİDDET KULLANIYOR
‘Burada birkaç çapulcu PKK’lı var. Biz bunları temizleriz. Burdan hepsini atarız. Halkın güvenliğini sağlarız’ diye bir yaklaşımları var. Oysa artık yeni bir durum var. Devlet bunu ya algılamak istemiyor ya da algıladı ve kabullenmek istemiyor. Maliyeti ne olursa olsun, kaç sivil ölürse ölsün, yerleşim birimlerinin hepsi tarumar da olsa bu durumu içine sindirmeme var. Devlet, çok büyük bir şiddet kullanıyor. Yazıldığından, çizildiğinden çok daha ağır bir şiddet kullanıyor. Binlerce özel hareket polisi havadan karadan, tankla topla, havan toplarıyla, bir şehir savaşı yürüyor orada. 90’lardan daha sert tabii ki.
İLÇE HEDEF YAPILDI
90’larda hiç böyle birşey yoktu. Şehirde infazlar vardı, işkence, gözaltı, sokakta adam öldürmeler… Ama bir ilçenin tamamının hedef haline getirildiği saldırılar hiçbir zaman yapılmadı.”
HÜKÜMET İÇ BARIŞI TEHDİT EDİYOR
“Türkiye’de iç barışı sağlamadan Ortadoğu’da barışa katkı mümkün değil. Hükümetin baskıcı tutumu iç barışı tehdit ediyor. İfade özgürlüğünden temel haklara her alanda inanılmaz bir baskı var.
KİMSEYİ DİNLEMİYOR
HDP’nin ciddiyetle dinlenmediği tek yer Ankara. Avustralya’dan Amerika’ya kadar her yerde dinliyorlar ama AKP ile konuşmak mümkün değil. Bizimle monolog yürütme derdinde olan bir hükümet var. Davutoğlu’nun biriyle konuşabildiğini görmedim. Kimseyi dinlemiyor, sadece konuşuyor.”
"AKP'NİN BU KADAR APO'CU OLDUĞUNU BİLMİYORDUK"
Hükümet kanadından yapılan ‘Öcalan ile görüşmeler devam ediyor’ açıklamasında HDP lideri şu sözlerle tepki gösterdi: “Yapılan tamamen maniplasyon. Devlet yetkilileri istediği zaman zaten görüşüyor. Fakat şu anda AKP’lilerin bahsettiği türden bir görüşme olduğunu sanmıyorum. Zaten bizimle paylaşılan bir şey de yok. AKP’liler ‘Öcalan’ı korumaktan bahsediyor. Bu kadar Apocu olduklarını bilmiyorduk. Devam etsinler, saygı duyuyoruz fakat çok akıllı olduklarını düşünmesinler. Defalarca Öcalan’ı kandırmaya çalıştılar her seferinde duvara çarptılar.”
KENDİNE SALDIRMAYAN IŞİD’İ TEHDİT GÖRMÜYOR
“IŞİD ile yeterince etkin mücadele edilmediğini tüm dünya görüyor. Türkiye’nin El Nusra ve Ahraruş Şam’a açık destek verdiği herkesin malumu. Böylece dolaylı da olsa IŞİD’e yardım gitmiş oldu. IŞİD Türkiye’yi değil, muhalefeti hedef alıyor ve hükümet kendine saldırmayan bir IŞİD’i tehdit olarak görmüyor. Dünya kamuoyunda Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, Başbakanı’nın IŞİD’I destekliyor şeklinde algılanması Türkiye adına büyük bir talihsizliktir. Bunu telafi etmek kolay olmayacak."