-Soru Türkçe geliyor.
Ciddi bir şaşkınlık.
Soru soranın Türkçesinde aksan var. Kim bu adam?
Zaten soruyor: Hangi gazeteden?
Yıllardır havuz sorularının rehaveti içinde dünyaya nizam veren liderde kısa süreli bir abandone olma hali. Bunca akreditasyon, bunca tedbir boşa mı gitti? Elin devlet başkanının önünde, evinde rezil olmak buna denir.
Akredite ettiği gazetecilerden böyle soru gelmesi muhal. Onlar sorabilecekleri soruların listesini gayet iyi biliyor.
‘Paraleller sızmış olabilir mi?' Mümkün değil. ‘Dünya lideri' olarak ziyaret ettiği Brüksel'de bile paralellerden soru gelmemesi için hiçbir basın toplantısı yapmadı, Avrupalı gazeteciler dahil hiçbirine soru sordurtulmadı. Hatta soru sormaya cüret eden bir Belçikalı gazeteciye, Belçikalı yetkililer haddini bildirdi.
Soru Türkçe fakat aksanlı olduğu için ‘paralel' okullarda okuyup, Finlandiyalı gazeteci kılığında sızmış olabilir mi? Yaşı pek uygun değil. Zaten detaylı fişlemelere, paralellerin peşinden ayrılmama görevi verilen Avrupa'daki büyükelçilerden gelen raporlara göre Finlandiya'da okulları yok. Sadece bir kreşleri var.
Gazetecinin kim olduğu söylendiğinde, ‘hım' sigasına hafif bir rahatlama eşlik ediyor. Paraleller olsa çok gerilecekti. Anlaşılıyor ki, haddini bilmeyen küstah bir Avrupalı gazeteci (havuz medyası sonra terörist olduğunu da tespit etti). Gevşeme ve özgüvenin eski seviyesine dönüşünden sonra Avrupa ile hürriyetler konusunda yarış eden bir ülkenin cumhurbaşkanı olmanın gururuyla had bildirme!
Bundan sonra Avrupalı liderlerle ortak basın toplantıları da tehlike arz ediyor. En iyisi onları da iptal etmek. Havuzun konforuna alışmışken, bu eziyet niye?