'Sen kimsin diyenler işler sarpa sarınca ortak arıyor'

'Sen kimsin diyenler işler sarpa sarınca ortak arıyor'
Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cem Toker, daha önce 'Sen kimsin ya' diyenlerin çözüm süreci sarpa sarınca ortak aradıklarını söyledi. Toker, "Erdoğan'dan kaç kere duyduk. 'Sen kim oluyorsun ya' diye. Kılıçdaroğlu'na, muhalefete, büyük partiye küçük partiye, işadamına akademisyene. Şimdi işler sarpa sardı 'Omuz omuza, birlik, beraberlik içinde' diyorlar. Bana mı sordun? Oslo'da görüşme yaparken taviz verirken. Bana mı sordun." ifadelerini kullandı.

Partisinin Sakarya teşkilatı tarafından Elegante Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Toker, bugün demokrasinin ilkelerine sahip çıkılmazsa Türkiye'nin yaşanmayacak hale geleceğini vurguladı. Çok kötü bir yola girildiğini dile getiren Toker, "Bazen dönüşü olmayan nokta deriz. Uçaklar hızlanır hızlanır, ondan sonra motoru patlasa bile, frene bassa bile duramaz noktaya gelir. Burnunu kaldırıp havalanmak zorundadır. Havalandıktan sonra çakılacağını da bilmektedir. Türkiye o noktaya geliyor. Türkiye bile bile lades yaptı. Millet ne ekerse onu biçer. 10 Ağustos 2014'te ekeceğini ekti." diye konuştu.

Kendisinin uydurmadığını, iftira atmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi sesinden 'Ben Büyük Ortadoğu Projesi eş başkanıyım' dediğini ileri süren Toker, "Bu adamı ülkenin Cumhurbaşkanı yaparsanız bu günlerden kaçınamazsınız." dedi. Büyük Ortadoğu Projesi'nin ne olduğunu da Bush döneminde, yine dönemin ABD Dışişleri Bakanının '20 küsur ülkenin Ortadoğu'da, kuzey Afrika'da sınırları yeniden çizilecek.' dediğini hatırlattı. Toker, "Şimdi Allah Allah ya niye karıştı Türkiye, Güneydoğu niye böyle, Suriye niye böyle, sınırımızda niye bunlar oluyor diye merak ediyoruz. Her şeyin bir bedeli var." ifadesini kullandı.

Toker, daha önce 'Sen kimsin ya' diyenlerin çözüm süreci sarpa sarınca ortak aradıklarına dikkat çekerek, "Erdoğan'dan kaç kere duyduk. 'Sen kim oluyorsun ya' dedi. Kılıçdaroğlu'na, muhalefete. Büyük partiye küçük partiye, işadamına, akademisyene. Şimdi işler sarpa sardı. 'Omuz omuza, birlik, beraberlik içinde' diyorlar. Bana mı sordun? Oslo'da görüşme yaparken, taviz verirken. Bana mı sordun." diye konuştu.

Çözüm sürecinde tahmin ettikleri kadar '400 ver başkanlığı, al özerkliği' muhabbeti yapıldığını savunan Toker, "O tekere birisi çomak soktu, onu bilmiyorum kim. Terör durduğunda siyasi krediyi kim alıp kullandıysa terör azdığı zaman da siyasi fatura ona çıkar. Cenazelerin faturası da ona çıkmalıdır. Çıkaracak milleti de arıyorum." dedi.

"PAPAZ ELBİSESİ GİYERİM DİYENE KARŞI MİLLET AKLINI BAŞINA ALSIN"

Erdoğan'ın 'Bana verilen görev papaz elbisesi olursa onu da giyerim' dediğini hatırlatan Toker, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Başka bir siyasetçi olsa millet bacağından asar. Bu zatı hem de Evren'in, cuntacı bir generalin kendi için yazdığı yetkilerle donatarak cumhurbaşkanı yaptıysa Türk milleti, bunun da bedeli maalesef çıkacak. Sandık yine geliyor, Türk milleti aklını başına alsın. Gereğini yapsın. Bunlar hala iyi günlerimiz diye düşünüyorum. Çok tehlikeli bir yola girdik."

"SİLAHLARIN ŞEHİRLERE DEPOLANMASINDAN GÖNÜL BİRLİĞİ YEŞİLLER HARTİSİ Mİ SORUMLU"

Cumhurbaşkanı'nın terör örgütü için çözüm sürecinde 'şehri patlayıcılarla doldurmuşlar, silahlanmışlar' diye itirafta bulunduğunu hatırlatan Toker, "Bundan şimdi gönül birliği, Yeşiller Partisi mi sorumlu?" ifadesini kullandı.

"OSLO'DA OTURUP PAZARLIK YAPMAK İHANETTİR"

Türk askerine pusu kurup onu şehit edene düşman askeri denileceğini vurgulayan Toker, "Bunu düşman askeri yapar. Oslo'da düşman askeri ile oturup pazarlık etmek, sana göz yumuyorum demek hukukta nedir? Kanunlarımızda nasıl tanımlanmıştır. Bunun ne olduğunu da merak ediyorum, soruyorum. İhanettir." şeklinde konuştu.

"HALİFELİĞİNİ İLAN EDECEK"

Toker, Saray'ın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı iktidarında hedefinin 29 Ekim 2023 olduğuna inanmadığını belirterek, halifeliğin kaldırılışının yüzüncü yılında Erdoğan'ın kendisini halife ilan edeceğini ileri sürdü. Toker, şöyle konuştu: "4 Kasım 2024 Halifeliğin kaldırılışının yüzüncü yılı. O tarihi bekleyin bakayım, o Saray, Cumhurbaşkanlığı Sarayı mı, ölmez de sağ kalırsak. Ben buna inanıyorum. Kim öle kim kala. Onun için diyor ki daha lafı hazırlıyor; 'Diyanet İşleri Başkanı sadece Türkiye'nin ruhani lideri değil' diyor. 'Bölgede ağırlığı olan bir isim' diyor. Başkanlık hayali olsa bugün başkandan daha güçlü bir cumhurbaşkanı var Türkiye'de. Başkanlık hedef mi? Kasım 2024 mesela, bunun (Halifeliğin) altyapısı mı hazırlanıyor? Ben böyle düşünüyorum." CİHAN
08 Eylül 2015 14:50
DİĞER HABERLER