Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, "İlk mahkeme, beğenmese bile Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorunda. Anayasa Mahkemesi'nin kararları yasama, yürütme ve yargıyı bağlar." dedi.
Eski Yargıtay Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Selçuk, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilliği düşürülen Enis Berberoğlu hakkında verilen Anayasa Mahkemesi kararının uygulamayan 14'üncü ve 15'inci ağır ceza mahkemelerinin anayasayı çiğnediğini söyledi.
"Anayasa Mahkemesi'nin, CHP’li Enis Berberoğlu ile ilgili olarak verdiği “yeniden yargılama” kararının İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından uygulanmaması konusunda, “Anayasa Mahkemesinin kararı istisnasız herkesi bağlar." diyen Selçuk, "Yasamayı da, yürütmeyi de, yargıyı da bağlar. İlk mahkeme, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı hiçbir açıdan asla ve kat’a değerlendiremez." ifadelerini kullandı.
SAMİ SELÇUK: ALT MAHKEME "BENİM ALANIMA GİRDİN" DİYEMEZ
Devlet krizini T24'e değerlendiren Selçuk, "Anayasa’nın buyruğu da hukuk düzeninin buyruğu da budur. Dolayısıyla ilk mahkemelerin, Anayasa Mahkemesinin kararlarını tutarlılık, yerindelik (opportunity, opportunité, opportunità, maslahata uygunluk) açısından asla değerlendirme yetkileri yoktur. Bu yüzden 'benim alanıma girdin, kararı beğenmedim, uymuyorum, eski kararımda direniyorum' diyemez. Beğenmese bile yargıçlar, o karara uyarmak ve gereğini yapmak zorundadırlar."
İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar, yetki aşımıyla, dolayısıyla mutlak butlanla sakatlandığını belirterek, "Yaşanan olayın hukuksal yönü budur." dedi.
"ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI HERKESİ BAĞLAR"
İlk mahkemelerin Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı eleştiremeyeceğini vurgulayan Selçuk, "İlk mahkemeler olumlu ya da olumsuz olarak ele alıp değerlendirebilir. İlk mahkemeler bu kararlara uymaya mecburdur. Anayasanın emri de bu hukuk düzeninin emri de bu."
"İlk mahkeme ne diyor? 'İnceledim, Anayasa Mahkemesi yerindelik (maslahata uygunluk) denetimi yapmıştır, beni bağlamaz'. Gerçekten çok çarpıcı biçimde Anayasa Mahkemesinin kararı yanlış bile olsa, ilk mahkemelerin onu değerlendirme yetkisi yoktur." diyen Selçuk, "Olamaz da. 'Ben bunu değerlendirdim, beğenmedim' diyemez. Beğenmese bile verilen karara uymak zorundadır. Olayımızda Anayasa hükmü çiğnenmiş, mutlak butlanla sakat bir karar ortaya çıkmıştır. Durum bu denli açıktır." dedi.
"YAPILAN YANLIŞ BAĞIŞLANAMAZ BOYUTTA"
Selçuk şöyle devam etti: "Yerel mahkemenin üç yargıcı, aralarında sözüm ona tartışmış, Anayasa Mahkemesi kararını eleştirerek uymamaya karar vermişler. Düşümde görsem inanmazdım. Ancak bir gerçek bu. Yapılan yanlış çok boyutludur; bağışlanamaz çapta büyüktür."
Bu karar yüzünden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) ne yapacağını şaşırdığını belirten Selçuk, "Karardan önce Meclis buna el koymalı ve gereğini yapmalıydı aslında. Anayasanın 83'üncü maddesi açıktı. Dokunulmazlık yeniden kazanıldığında Meclis'in yeniden karar vermesi gerekirdi. Bu yapılmadan milletvekilliği düşürülmüştür. Şimdi ortada bir Anayasa Mahkemesi kararı ve bir de ilk mahkemenin son kararı var." diye konuştu.
"ÇOK, AMA ÇOK ÜZGÜNÜM"
Selçuk şunları dile getirdi: "İlk mahkeme kararı olağan yoldan ya kaldırılacak ya da Yargıtay süreci bekleyecek. Bu durum mahkemenin verdiği yanlış karardan kaynaklanıyor. Hangi dürtüyle verdikleri beni ilgilendirmiyor, ancak bu karar çok üzücü ve uyarıcı olmuştur. Görülüyor ki, yargı bu kararıyla sıradan bir yanlış yapmamış, bunalıma sebep olmuştur. Bunun da ötesinde, varlık sebebini yadsırcasına, bir hukuk kargaşası, kaosu da oluşturmuştur. Çok, ama çok üzgünüm.”