"Ne yazık ki, Türkiye'nin Erdoğan ve AKP kadar derin olmasa da bir muhalefet sorunu da var. Yeni bir gemiye ihtiyaç olduğu kesin, ama o gemiyi kim nasıl inşa edecek ve yüzdürecek sorusunun cevabı belirsiz."
Gönül isterdi ki içinde Erdoğan geçmeyen bir yazı yazalım, hayattan, sinemadan, gezmekten bahsedelim.
Maalesef bir züccaciye dükkânındaki fili ne kadar göz ardı edebilirsek siyasetteki Erdoğan faktörünü de o kadar görmezden gelebiliriz. Aklı başında, vicdanı yerinde herkes siyasetteki tıkanıklığın baş sorumlusunun Erdoğan olduğunu görebiliyor. “En büyük hırsızlık milli irade hırsızlığıdır.” sözlerini sarf eden de ikinci partiye hükümeti kurma görevini vermeyen de Erdoğan.
Öte yandan, PKK'lılar çözüm sürecinde organize olduklarını yabancı medyaya rahatlıkla anlatıyor. Berman adlı 22 yaşındaki PKK'lı, Wall Street Journal'a, “Artık Türkiye'nin her şehrindeyiz.” derken hükümetin çözüm süreceğinden vazgeçeceğini bildiğimiz için büyüdük itirafını yapıyor. Hal böyle olunca, başkanlık sistemine geçilmediği için kaos var söylemine kimse inanmıyor.
Pazar gününden beri herkesin dilindeki şehit ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın isyanı da bu çerçevede okunmalı. Üniformalı bir askerin şehit kardeşinin tabutuna sarılarak ağlaması ve “katil kim?” diye sorması tarihimizde bir ilk. Şehidin cenazesinin apar topar, helallik alınmadan kaldırılması da…
(...)