Samanyoluhaber.com'un yazar ailesine önemli bir isim daha katıldı. Orhan Keskin ilk yazısını 'Sevgi temelli evrensel bir eğitim anlayışı' başlığı ile kaleme aldı.
Hizmet Hareketi eğitim anlayışının dikkatimi çeken bazı özelliklerini özet şeklinde arz etmeye çalışacağım:
Gittiği yerin genel eğitim yapısını bozmadan uyum sağlayan canlı bir eğitim yaklaşımı söz konusuDünyanın farklı coğrafyalarında, farklı kültürlerde aynı içtenlik ve özveriyle yeşeren, evrensel değerlere dayalı bir eğitim anlayışı. Bu anlayış, gittiği her ülkeye uyum sağlıyor; bulunduğu yapıyı bozmadan, onu daha da güzelleştiriyor. Tıpkı maharetli bir bahçıvan gibi… O bahçıvan, girdiği bahçenin düzenini altüst etmeden, yerel ve doğal yapıyı incitmeden, kendi getirdiği güzelliklerle ve yeni çiçeklerle o bahçeye renkler ve kokular katıyor. Bahçe, hem kendi özünü koruyor hem de daha zengin bir görünüm kazanıyor.
Bal arısı gibi güzellikleri derleyen eğitimcilerBu eğitim anlayışı, aynı zamanda bal arısına da benzetilebilir. Arı, çiçekten çiçeğe uçar, özleri toplar ve sonunda muazzam bir bal üretir. Sevgi temelli bu eğitim anlayışının öğretmenleri de farklı kültürlerden, eğitim sistemlerinden edindikleri güzellikleri bir araya getirerek, herkesin istifade ettiği, damakta tat bırakan bir eğitim balı üretiyorlar. Eğitim peteği, işte bu birikimle dolup taşıyor.
Her toplumun damak tadına uygun eğitim sofrasıTabii ki bu sistemin yalnızca teknik uyum veya pedagojik çeşitlilikten ibaret olduğunu düşünmek eksik olur. Zira bu eğitim anlayışında kullanılan en kıymetli unsur, insan ruhuna dokunan "sevgi"dir. Bu anlayış, kalıplara hapsolmuş, katı yöntemlerden uzak; canlı, gelişen ve içten bir eğitim yaklaşımıdır. Tıpkı mükemmel bir aşçı gibi çalışır bu anlayışın öğretmenleri. Girdikleri mutfağın yerel yemeğini değiştirmezler. Ancak ellerindeki özel sosla o yemeğin lezzetini artırırlar. Bu eğitim sosu; ihlasla, fedakârlıkla, samimiyetle hazırlanır. Bazen de kendi mutfaklarından getirdikleri özgün tarifleri bu sosla harmanlayarak yepyeni tatlar sunarlar öğrenci ve velilerine. Her iki durumda da sofraya konan yemek, damakta iz bırakır.
Eğitim sosunun içinde çok özel yer alan evrensel değerlerBu sosun içinde yalnızca eğitim tecrübeleri ve pedagojik ustalık değil, aynı zamanda evrensel ahlaki değerler bulunur: İnsan sevgisi, fedakarlık, dürüstlük, inançlara ve fikirlere saygı, adalet ve barış hassasiyeti, ihsan, ihlas ve fütüvvet ruhu gibi… Ve işte bu değerlerin öğrencilere ulaşmasına, eğitimcilerin bu değerlerle yoğrulmasına vesile olan beyin mimarı, hiç şüphesiz
Sayın Fethullah Gülen Hocaefendi’dir. O, evrensel değerleri kendi inanç ve kültür anlayışıyla harmanlamış; bu değerlere ruh katmış; eğitimcilerin de bu anlayışla yetişmelerine önderlik etmiştir. Onun eğitim değerleriyle yoğrulan öğretmenler, sadece bilgi taşımaz; aynı zamanda birer değer elçisi olarak eğitim dünyasında yerlerini alırlar.
Öğretmenin kalpten gelen samimi rehberliğiFethullah Gülen Hocaefendi’nin yaklaşımı, bilgiyi kuru bir aktarım olmaktan çıkarıp, ahlaki bir derinlikle buluşturur. Onun ortaya koyduğu eğitim felsefesi, öğretmeni sadece müfredatı uygulayan biri olarak değil; aynı zamanda insanı inşa eden, gönüllere dokunan bir rehber olarak tanımlar. Bu anlayışa göre eğitim, aklın olduğu kadar kalbin ve ruhun de terbiye edilmesi sürecidir. Bu nedenle yetişen öğretmenler, öğrencilerinde sadece akademik başarı hedeflemez; aynı zamanda iyi insan, dürüst birey, ahlaklı dünya vatandaşı olma bilincini kazandırmaya çalışırlar.
Değişimi kucaklayan, gelişmeye açık bir esneklikBu sevgi temelli eğitim anlayışı, değişim karşısında katı bir duruş sergilemez. Aksine, değişimi bir fırsat olarak görür ve bu fırsatı hizmete ve hikmete dönüştürür. Gittiği ülkelerdeki farklı ve ilginç eğitim uygulamalarını benimser ve geliştirerek uygular. Örneğin, Rus eğitim sisteminden alınan branş sınıflarının oluşturulduğu “kabinet sistemi” gibi bir yaklaşım, başka ülkelere başarıyla taşınır ve tecrübeyle zenginleştirilerek uygulanır. Her şey yerli yerindedir ve aynı zamanda değişime açık bir özelliktedir. Bu da göstermektedir ki bu anlayış, yalnızca teoride değil, pratikte de başarı sağlamaktadır.
Önce yaşar, sonra öğretirlerAncak en dikkat çeken yönlerinden biri de öğretmenlerin bizzat yaşadıkları değerlere sadakatidir. Bu eğitimciler, sadece birer bilgi aktarıcısı değil; yaşadıkları değerleri örnek olarak gösteren canlı modellerdir. Gittikleri her ülkede, kendi yaşadıkları değerleri, öğrencilerine geçirmeye gayret ederler. Sevgiyle örülmüş bu anlayış, kökeni ne olursa olsun her çocuğun kalbine dokunur; çünkü insan olmanın ortak dilini konuşur.
Topluma yön veren sessiz bir eğitim devrimiHizmet Hareketi eğitim anlayışı; dünyanın her tarafındaki eğitim bahçelerini bozmadan güzelleştirir, eğitim peteklerini, binbir çeşit çiçeklerden bal özü toplayan bal arıları gibi enfes ballarıyla doldururlar, farklı coğrafya ve ülkelerdeki eğitim sofralarını ihlas soslarıyla lezzetlendirir ve bereketlendirirler…
İşte bu eğitim anlayışının fikir mimarı ve ilham kaynağı ise Fethullah Gülen Hocaefendi’dir.
O, yıllar boyunca; Doğu ve Batı ilim insanlarının ufuklarını, İslami değerleri, Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin düşünce atmosferini, evrensel değerler çatısı altında, kendine has yorumlarıyla mecz etmiştir.Bu eğitim çalışmalarının en çarpıcı özelliğiyse Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ortaya koyduğu değerler eğitim anlayışı, teoride kalmaz; eğitimciler, rehberler ve öğretmenler tarafından yaşanır, pratiğe dönüştürülerek çocuklara, gençlere ve onların velilerine aktarılır… Evrensel eğitim değerleri birçok eğitim sistemlerinde vardır, hatta müfredatlarında bile yer alır. Fakat değerleri yaşayarak kendi hayatlarıyla örnekleyen, eğitimcilerle inşa edilen bir eğitim anlayışı, yani
“Örnekleri Kendinden Bir Hareket” yaklaşımı Hizmet Hareketi eğitim anlayışını farklı kılmakta ve öne çıkarmaktadır.https://soundcloud.com/orhan-kesk-n/sevgi-temelli-evrensel-bir-egitim-anlayisi?si=84eb7e31b62a4e438d3a29225cc009b6