Yargıyı etkileme soruşturmasında hazırlanan iddianamede sanık eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın diğer sanık avukat Tülay Bekar'ı arayarak Ergenekon davasına bakan eski başkan Köksal Şengün'ün Mehmet Haberal'ı bırakmasını açık açık istemiş.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin bir numaralı sanığı eski bakan Oktay, avukat Bekar'ı arayarak talebini iletiyor. 2 Ağustos 2009 günü Bekar'ı arayan Oktay, 'hiç olmazsa Haberal'ı bıraksa çok iyi olur' diyor. Bekar ise bu açık istek üzerine telefonda görüşmemek amacıyla 'tamam tamam' diyerek konuşmayı bitiriyor.
İkili arasında telefon görüşmesi özetle şöyle:
M.S.Oktay'ın: Efendim bi teşekkür edelim dedim ne güzel bir sofra hazırlamışsınız ondan sonra sohbet güzel, her şey güzel. Çok sağolun.
T.Bekar: Teşekkür ediyorum sağolun.
M.S.Oktay: Başkanı sıkıştırmadık demi.
T.Bekar: Yok hiç sıkıştırmadık efendim, o zaten bizi çok seviyor sizi çok seviyor. Yani...kimse yoktu ve zaten bize güvenmezse birlikte olmazdı efendim.
M.S.Oktay: Yani özellikle şey o iki kişi üzerinde kendisi açtı.
T.Bekar: Yok hayır ben aynı şekilde ki ben bazen daha ağır konuşuyorum.
M.S.Oktay: Yani hiç olmazsa bu şey o Haberal'ı falan hiç olmazsa bir bıraksa çok iyi olur.
T.Bekar: Görüşürüz efendim onları daha sonra tamam, tamam efendim.
M.S.Oktay: Oldu oldu sağolun.
Bekar'ın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı Köksal Şengün ile gönül ilişkisi bulunduğu ve Şengün'e davayı bırakması için baskı yaptığı iddia ediliyor.
Gürbüz Çapan'dan Seyfi Oktay'a 'tahliye' teşekkürü
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın da sanıkları arasında yer aldığı iddianamede, Ergenekon davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine başkanlık yapan Köksal Şengün'le alakalı açıklamalar dikkat çekti. İddianamede mahkeme tarafından örgütün yaptığı çalışmalar sonucu bazı tasarruflarda bulunulduğu, ancak bu faaliyetlerin yargı kararlarına gölge düşürmemek için bu iddianamede ele alınmadığı belirtildi. İddianamenin ilerleyen bölümlerinde ise Köksal Şengün başkanlığındaki mahkemede tahliye edilen Gürbüz Çapan'ın, bir gün sonra Seyfi Oktay ile telefon görüşmesi yaptığı ve tahliyesi için teşekkür ettiği bilgisine yer verildi. İddianamede Sanık Seyfi Oktay hakkında 8 yıl 9 aydan 25 yıl 8 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ın da sanıkları arasında yer aldığı adil yargılamayı etkileme suçlamasıyla açılan davanın iddianamesinde, sanıklara yöneltilen suçlamalar bütün ayrıntıları ile anlatıldı. Sanıkların örgüt adına yaptıkları faaliyetlerle yargıda kadrolaşmaya çalıştıkları, örgüt üyelerinin yargılandığı mahkemeler başta olmak üzere mahkeme hakim ve savcılarını etkilemeye, yargılama konusu davaları yönlendirerek kendi lehlerine karar çıkartmaya çalıştıklarının tespit olunduğu belirtiliyor. Sanıkların, suça konu faaliyetlerine muhatap hakim ve savcıların, yüksek yargı mensubu veya Ankara ve İstanbul'da görev yapan 1. sınıf hakim ve savcılardan oluştuğu da fadeler arasında yer alıyor.
Örgütün yaptığı çalışmalar sonucu bazı hakim kararları ve idari tasarruflarda bulunulduğunun anlaşıldığı bilgisi dikkat çeken bölümler arasında yer aldı. Ancak bu faaliyetlerin yargı kararlarına gölge düşürmemek için iddianamede inceleme konusu yapılmadığı bilgisi verildi. Ayrıca örgüt üyesi olduğu ileri sürülen sanıkların suça konu eylemlerinin ortaya çıkartılması amacıyla kendi aralarında ve yargı üyeleriyle yaptıkları, mahkeme kararları doğrultusunda tespit olunan telefon görüşmelerinin de iddianame içerisine eklendiği anlatıldı. Bu görüşmelerden iddianamede dava konusu edilmeyen bazı kişilerin isimlerinin kısaltılmış, mümkün derecede delil mahiyetinde olmayan özel görüşmelerin de iddianame içerisine alınmadığı belirtildi. Bazı görüşmelerin önemi ve şüpheliler arasındaki delil bağlantısını ortaya koyabilmek amacıyla iddianamenin birden çok farklı bölümlerinde yer verildiği açıklandı.
KÖKSAL ŞENGÜN'Ü ETKİLEYEREK ERGENEKON SANIKLARINI TAHLİYE ETTİRMEYE ÇALIŞMIŞLAR
İddianamede, yaklaşık 2,5 yıl boyunca Ergenekon yargılamalarını yapan ve sonra Bolu'ya tayin edilen Mahkeme Başkanı Köksal Şengün ile ilgili de çarpıcı detaylar veriliyor. İddianamede, Şengün'ün ismi açık olarak verilmiyor. Şüpheliler arasında yer almadığı için de K.Ş. rumuzuyla adlandırılması dikkat çekiyor. İiddianamede, "Ele geçirilen delillerden şüpheli Mehmet Seyfi Oktay'ın şüpheliler Tülay Bekar, Ali Hadi Emre ve Kudbedin Kaya ile birlikte, önceden belirlenen örgüt stratejisi doğrultusunda sırasıyla Ergenekon Silahlı Terör Örgütü davasının görüldüğü dönemin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı K.Ş'nin (Köksal Şengün) etki altına alınıp yönlendirilmesi, K.Ş'nin Yargıtay üyeliğine seçilmesinin sağlanarak davadan uzaklaştırılması, istifa edip yapacağı basın toplantısıyla kamuoyunda yargılamayı yapan heyeti tartışılır hale getirmeye çalıştıkları..." bilgisi veriliyor. Ayrıca, bu faaliyetler yürütülürken bir taraftan da Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ü etkileyerek bazı Ergenekon sanıklarını tahliye ettirmeye çalıştıkların tespit edildiği bilgisi de yer alıyor.
İddianamede, sanık Mehmet Seyfi Oktay'ın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde ise bu tahliyelere ilişkin çarpucu detaylar bulunuyor. İddianamede, sanık Seyfi Oktay ile 2. Ergenekon davası sanığı Gürbüz Çapan arasında 23 Ocak 2010 tarihinde saat 14.42'de yapılan görüşmeye yer verildi. Görüşmenin, Gürbüz Çapan'ın tahliye edildiği 22 Ocak 2010 tarihinden bir gün sonra gerçekleşmesi ise dikkat çekti. Tape kayıtlarından görüşme önce Gürbüz Çapan'ın kardeşi Zeki Çapan ile dava sanıklarından Ali Hadi Emre arasında geçiyor. Zeki Çapan'ın, telefonu Gürbüz Çapan'a vermesinden sonraki görüşmeler şu şekilde gerçekleşiyor:
Ali Hadi Emre : "Sağol geçmiş olsun. Artık ağzına sahip ol ağzına, bak görüyorsun başına gelenleri."
Gürbüz Çapan : "Ya ne dedik kardeşim, kime ne dedik ya."
Ali Hadi Emre "Bi bi şey konuşuyorsun içeri girip çıkıyorsun. Alışkanlık edindin bak. Biraz akıllı ol bundan sonra. Tamam mı."
Gürbüz Çapan : "Yakında şeyden bu seferde ticari ... gireceğiz içeri."
Ali Hadi Emre "Çare tükenmez. Bak Seyfi abi yanımda, istiyor seni ona."
Gürbüz Çapan : "Ha ver bi merhaba deyim."
İddianamede bu bölümde Ali Hadi Emre'nin, telefonu Mehmet Seyfi Oktay'a verdiği bilgisi veriliyor. Görüşmenin bundan sonraki bölümü ise Oktay ile Çapan arasında geçiyor;
Mehmet Seyfi Oktay : "Geçmiş olsun."
Gürbüz Çapan : "Sağol Seyfi Abi. Çok teşekkür ederim. Çok sağolasın. İlginden dolayı da teşekkür ediyorum."
Mehmet Seyfi Oktay : "Sağol, bu sefer ilgisiz kalmadık canım."
Gürbüz Çapan : "Biliyorum, biliyorum. Haberini aldım. Çok sağolun."
Mehmet Seyfi Oktay : "Geçmiş olsun. Çok geçmiş olsun."
Gürbüz Çapan : "Zahmet etmişsin. Çok teşekkür ederim."
Mehmet Seyfi Oktay : "Rica ederim. Nasılısınız? Ne var ne yok?"
Gürbüz Çapan : "Yani saygımı minnetimi kabul edin."
Mehmet Seyfi Oktay : "Estağfurullah, estağfurullah. Yanaklarından öpüyorum. Geçmiş olsun, görüşürüz."
Gürbüz Çapan : "Çok sağol Seyfi Abi. Çok teşekkürler, ellerinizden öpüyorum."
İddianamede sanık Mehmet Seyfi Oktay hakkında "Adil yargılamayı etkileme", "Kişisel verileri kaydetme" ve "Örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla 8 yıl 9 aydan 25 yıl 8 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor. Sanık Tülay Bekar'ın hukuki durumunun değerlendirildiği bölümde de Bekar hakkında 8 yıldan 21 yıl 2 aya kadar hapis cezası isteniyor.
CİHAN