Türkiye'de ve Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) kara para soruşturması sebebiyle aranan Saraya yakın işadam Sezgin Baran Korkmaz kayıplara karışmıştı. 

Bir süre İsviçre ve Lüksemburg'da kaldığı belirtilen, ancak Avrupa'da izini kaybettiren yandaş işadamı ile ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı.

 

Gazeteci İlhan Tanır Ahwalnews'te yayımlanan haberinde Sezgin Baran Korkmaz'ın Kongo'nun başşehri Kinşasa'da olduğu iddia edildi.

Soruşturmanın detaylarını kaleme alan gazeteci Tanır, Sezgin Baran Korkmaz'a dair verdiği ayrıntılar şu şekilde:

2020 yılının şubat ve mart aylarında yapılan duruşmalarda SBK'nın Utah'daki Kingston Kardeşlerle ilişkisi ile ilgili olarak Erdoğan veya Erdoğan'ın yakın çevresine dair yeni bulgular ortaya çıkmamıştı.

SBK, Aralık ayı sonunlarında Cüneyt Özdemir ile yaptığı video mülakatta, ABD ile masaya oturmaya hazır olduğunu söylemişti. Amerikalı ortaklarının aldığı cezayı ve sahtekarlıkları inkar etmeyen SBK'nın bundan sonraki işi Amerikalı yetkililer ve yargı arasında. 

ABD ayağı bu şekilde yürürken, Türkiye ayağı ise anlamsız bir şekile büründü. Kingston Kardeşler'in davası esnasında mahkemede konuşan başsavcı, Türk yetkili makamların yardım çağrılarına cevap alamadıklarından yakınmıştı ve bunu bizzat duruşma salonunda kulaklarımızla duymuştuk. 

Reza Zarrab, Mehmet Hakan Atilla ve Halkbank davalarının hemen sonrasına denk gelen dönemde Saray çevreleri ile arası iyi de olan SBK hakkındaki soruşturma taleplerinin uzun süre cevapsız bırakıldığı anlaşılmıştı.

ABD'nin Utah'daki savcısı Eylül ayında duruşmaların yargıcı Jill Parish'den Kingston Kardeşler'e ait tüm malvarlıklarına el konmasını talep etmişti. Lev Dermen'in mahkum olduğu, Kingston Kardeşlerin, eşleri ve anneleri ile birlikte on yılı aşan düzenbazlıklarını mahkemede itiraf ettiği bir duruşma zinciri sonrası herkes yargıcın bu talebe evet demesini bekledi. Ama yargıç, içinde SBK'nın da malvarlıklarının bulunduğu Kingston Kardeşler'in ABD içinde ve dünyadaki malvarlıklarına el konulması veya iade edilmesi talebini ret etti. Bu malvarlıkları ile yapılan düzenbazlıklar arasında doğrudan ilişkiyi teyit edecek kanıtın yetersiz olduğunu söyledi. Bu savcının yeni bir taleple yargıcın önüne çıkması bekleniyor. 

Bununla birlikte yargıcın bu talebi sonrasına denk gelen günlerde de İstanbul 3'üncü Sulh Ceza Hâkimliği 11 Kasım 2020 tarihinde hem de MASAK kararına atıf yaparak, SBK'nın malvarlıklarında ''öncül suçların işlendiğine ilişkin somut bulguların soruşturmada gellinen aşamada tespit olunamadığı'' gerekçesiyle el koyma kararını kaldırdırmıştı. 

Bu, ABD'li federal yargıcın kararına uygun bir karar olarak gözükmüştü. 

Ne var ki aralık ayında bu kez, aynı MASAK'ın SBK hakkında 132 milyon dolarlık bir kara para aklama şüphesi sebebiyle yeniden soruşturma başlattığını ve mallarına el konmasına karar verildiğine şahit olduk. 

İki ayda neler değiştiğini halen bilmiyoruz ama havuz gazetelerinde yapılan haberler ve havuz medyasındaki 'haber videoları' propaganda kokusu ile dolu olduğu görüldü. 

Bütün bunlar olurken SBK'nın Lüksemburg'da yaşadığını öğrenmiştik. İsviçre'de yeni bir otel açacağını kendisi LinkedIN hesabından video ile paylaşmıştı. 

Ocak ayının sonlarına doğru gittiğimiz bu günlerde ise SBK'nın Kongo'nın başşehrinde olduğu ortaya çıktı. SBK'nın Kongo'nun başkenti Kinşasa şehrinde bulunduğu yerel kaynaklarca da doğrulandı. SBK'nın Kongo'ya 14 Ocak 2021 tarihinde Paris'ten uçtuğu öğrenildi.

Türkiye'de kara para aklaması soruşturması süren bir zaman diliminde SBK'nın Kongo Cumuhuriyet'inde olması dikkatleri çekti. 

Kongo merkezli bazı isimler geçen yıl ABD Hazine Bakanlığı tarafından para aklama suçlamalarından ambargolara muhatap olmuştu.