2020 yılı eylül ayında bütün mal varlığına tedbir konulduğu hâlde önce mal varlığı üzerindeki temlik kaldırılan, 5 Aralık 2020'de elini kolunu sallaya sallaya yurt dışına çıkmasına göz yumulan Sezgin Baran Korkmaz'ın siyasi irtibatlarının üzerine gidilecek mi? Belki de Amerikalı Kingston kardeşler ile ortakları Sezgin Baran Korkmaz’dan aylık 6 milyon dolar rüşvet alan “büyükbaba” ortaya çıkıncaya kadar kirli oyunda feda edilen piyonlar teselli ikramiyemiz olacak.
Halkbank’ın karapara aklamak suçundan sanık sandalyesinden henüz kalkmadığı bir dönemde Sezgin Baran Korkmaz’ın aynı suçtan Avusturya’da yakalanması Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar namına endişe verici. Kirli para trafiğinde rol alan bankalar yüz milyonlarca dolarlık para cezalarına maruz kalabilir.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Utah Savcılığı, Avusturya’da yakalanan Sezgin Baran Korkmaz hakkında 225 yıl hapis talebiyle dava açtı. Korkmaz’ın haklarında soruşturma başlatılan Kingston kardeşleri “büyükbaba” kod isimli bir hükûmet yetkilisi aracılığı ile korumak için ayda 6 milyon dolar aldığı iddia ediyor.
Savcının “büyükbaba” diye kodladığı devlet büyüğünün kim olduğuna dair rivayetler muhtelif olsa da 550 milyon doların Türkiye’de aklandığını sağır sultan bile duydu. Ekonomik krizle boğuşan ve yana yakıla sermaye arayan Türkiye açısından acı da olsa hakikat bu.
Utah Mahkemesi, 28 Nisan 2021 tarihinde “gizlilik” kaydıyla açılan davada iddianameyi kabul etti. 15 sayfalık iddianamede Korkmaz’a “kara para aklamak” ve “dolandırıcılık” başta olmak üzere 12 ayrı suç yöneltildi.
AMERİKA’NIN TAVRI BELİRLEYİCİ OLACAK
Korkmaz, 1 Temmuz’a kadar Avusturya’da gözaltında tutulacak. Türkiye, iade için Avusturma nezdinde müracaatta bulundu. Korkmaz’ın avukatı, “Hapis cezası olmadığı için Türkiye’de yargılanmak istiyor.” dese de nihai kararı Avusturya mahkemesi verecek.
Korkmaz’ın ömrünün geride kalan yıllarını nerede ve nasıl geçireceğini ABD’nin tavrı belirleyecek. Haberlerin satır aralarında kıyasıya bir pazarlık olduğunu ele veren ipuçlar dikkatten kaçmıyor. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ifşaatı ile birleştirildiğinde büyük fotoğraf belirgin hâle geliyor.
Sezgin baran Korkmaz özellikle Saray için sır küpü. Servetin el değiştirme operasyonunda kara kutulardan biri. Böyle bir kozun Amerika’nın eline geçmemesi için kapalı kapılar ardında hangi tavizlerin verilebileceğini tahmin etmek bile zor.
Davaya paralel olarak Sezgin Baran Korkmaz’ın bütün işlemleri mercek altına alınacak. Olağan şüpheli kategorisinde ilk sırada ise bankalar ve diğer mali kuruluşlar var.
SBK Holding’in hisse devirlerinden para transferlerine kadar her işleme bir banka onay verdi.
CEVABINI HERKESİN BİLDİĞİ KRİTİK SORULAR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) Mali Suçları Araştırma Kurulu’na (MASAK), Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) Rekabet Kurumu’na, Merkez Bankası’ndan (TCMB) Hazine’ye kadar bütün kurumlara rağmen 550 milyon dolar tutarında karapara nasıl aklandı?
Bankalar şüpheli her işlemi beyan etmek mecburiyetinde… Yurt dışından gönderilen 1.000 euro için alıcının yedi ceddini araştıran bankalar hiç mi şüphelenmedi?
Herhangi bir ticari hikâyesi olmayan birinin bu kadar parayı nasıl Türkiye’ye getirdiği hiç kimsenin dikkatini çekmedi mi?
MASAK ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Türkiye’yi dünya nazarında bir kere daha mahcup eden, karapara ile yanyana getiren SBK skandalına niye mani olmadı, olamadı?
2020 yılı eylül ayında bütün mal varlığına tedbir konulduğu hâlde önce mal varlığı üzerindeki temlik kaldırılan, 5 Aralık 2020’de elini kolunu sallaya sallaya yurt dışına çıkmasına göz yumulan Sezgin Baran Korkmaz’ın siyasi irtibatlarının üzerine gidilecek mi?
Karapara soruşturması devam ederken Korkmaz, Yargıtay 7’nci Ceza Dairesi Üyesi Tekman Savaş Nemli ile Tavacı Recep Usta’da kebap yiyebildiğine göre Türkiye’de karapara trafiğinde yargı mensuplarının rolü araştırılacak mı?
SEZGİN BARAN KORKMAZ VE SUÇ ORTAKLARI
Halihazırda Halkbank, “kara para aklamak” suçlaması ile Amerika’da sanık sandalyesinde. SBK skandalı Türkiye’nin kara para aklama üssünü dönüştüğüne dair endişeleri daha da artıracak.
“Karapara”, yasadışı faaliyetler sonucu elde edilen para, mal veya değerler olarak tanımlanıyor. Söz konusu gelirlerin kaynağını ekseriyetle uyuşturucu ve psikotrop maddeler, silah kaçakçılığı, patlayıcı madde, kadın ve çocuk ticareti teşkil ediyor.
Karapara, kanun dışı yollardan kazanılan gelirlere, kanuni bir kılıfa büründürmek, kaynağını gizlemek veya şeklini değiştirmek için aklanma işlemine tabi tutuluyor. Korkmaz’ın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan Borajet’i, İnan Kıraç’tan Hexagon şirketini ve Biofarma İlaç’ı satın aldığı artık sır değil.
Hatta Japon otomotiv devi Honda’dan Gebze tesislerini 550 milyon TL’ye almanın eşiğine gelmişti. Karapara aklama faaliyetinin en kritik safhası halklar ilişkiler safhasıdır.
Türkiye gibi paranın tek geçer akçe olduğu bir memlekette bundan kolay ne var! İmajını parlatma işini de Veyis Ateş’ten Rasim Ozan Kütahyalı’ya onlarca gazeteci üstlendi.
13 Kasım 1996 tarihinde Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair 4208 Sayılı Kanun yürürlüğe girdi. Hem bu kanun hem de Bankacılık Kanunu’ndaki yükümlülüklere rağmen 550 milyon dolarlık bir karapara aklama faaliyetinin yıllardır nasıl yapıldığı izaha muhtaçtır.
BANKALARIN SİCİLİ DAHA DA BOZULACAK
Avrupa Birliği Komisyonu’nun karapara ile mücadelede Türkiye’ye verdiği ev ödevlerinin niçin hep yarına ertelendiğini SBK skandalı bir kere daha ispat etti.
Bu yüzden İsveç’te birçok banka Türkiye’ye hesap üzerinden para transferini yasakladı. Gerekçe “karapara” aklama suçunu ortak olmamak. Birkaç banka üzerinden para gönderilebiliyor, onlar da para transfer ücretini 250 krona çıkardı.
Türkiye’nin sicili bankaların sicilini de belirleyecek. Sezgin Baran Korkmaz ile irtibatlı şirket, banka, resmi kurum ya da kuruluş Amerika’nın kara listesine çoktan girdi.
Belki de Amerikalı Kingston kardeşler ile ortakları Sezgin Baran Korkmaz’dan aylık 6 milyon dolar rüşvet alan “büyükbaba” ortaya çıkıncaya kadar kirli oyunda feda edilen piyonlar teselli ikramiyemiz olacak.