İnatçı ve şiddetli baş ağrıları, beyin tümörlerinin en önemli belirtisi. Kişide görünür bir rahatsızlık yokken, ısrarcı ağrılara eşlik eden bulantı ve kusmaları da ciddiye almak gerekiyor.
Beyninde tümör olan her hastada baş ağrısı görülür diye bir kural olmadığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yunus Aydın, beyin tümörlerinin iyi huylu ve kötü huylu olarak ikiye ayrıldığını söyledi. İyi huylu tümörlerin vücudun başka bölgelerine sıçramadığını vurgulayan Aydın, “Beynin kötü huylu tümörleri de pratikte başka bir organa sıçramaz. Bunun dışında beynin diğer organlardan farklı olarak bir bariyeri vardır. Buna ‘kan beyin bariyeri’ adı verilir. Kana giren her madde bir gümrük kontrol mekanizmasına tabiidir yani beyne istediği gibi gidemez. Bu nedenle kan beyin bariyeri, beyindeki tümörlerin başka yere yayılımına engeldir. Vücudumuzun başka yerindeki bir kanser beyne gelip yerleşebilir, bu durum metastaz olarak adlandırılır” dedi.
KİMLER RİSK GRUBUNDA?
Çocuklar ve yaşlılar, lösemi tedavisi gören çocuklar, kanser tedavisi için ya da herhangi bir nedenle X ışını almış hastalar, genetik anormalliği olan kişiler, ailesinde kalıtsal özellikli beyin tümörü öyküsü olanlar, kimyasal ajanlara ve elektromanyetik alana maruz kalanlar ve bağışıklık sistemi bozukluğu olanlar beyin tümörleri açısından risk altında.
İYİ HUYLU TÜMÖR DEYİP GEÇMEYİN
İyi huylu tümörlerin, beyin söz konusu olunca yerleştiği yer itibariyle bazen çok kötü sonuçlara yol açabildiğini belirten Prof. Aydın, hastalık hakkında şu bilgileri verdi: “Çünkü beyin, kafatası içerisinde bazı noktaları zor ulaşım özelliği olan sabit bir boşluğa yerleşmiştir. Beyin tümörü iyi huylu da olsa normal beyin dokusuna yetecek kadar bir hacmin başka bir doku tarafından işgal edilmesi durumunda, bu sabit yapıda bir dokunun alanının genişleyebilmesi için öbür dokunun alanının küçülmesi gerekir. Beyin belli hacimdeki ek misafirleri kabul edebilecek kapasitededir. Ancak bu misafirin geliş şekli, süresi, hızı çok önemlidir. İyi huylu tümörler kafa tabanında değerli kafa sinirlerine komşu yerleştiklerinde tedavide büyük zorluklarla karşılaşılabilir. Bunun yanında beynin kolay ulaşılır bölgelerinde olanlar rahatlıkla ameliyat edilebilir.
TÜMÖRÜN KÖTÜ HUYLU OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?
Beyin tümörü tanısı koymak için altın standart, beynin MR ile görüntülenmesi. Bunun ardından beyin tomografisi yapılabilir. Ancak kesin tanı koymak için biyopsi yapılması yani doku örneği alınması gerekir. Tümörün niteliğinin anlaşılması için damar yoluyla hastaya “kontrast madde” denilen yabancı dokuyu yani tümörü boyayarak kolayca görünür hale getiren bir madde verilir. Tümörün konstrat maddeyi tutması, tutuş şekli, eşit olarak dağılımı gibi durumlar göz önüne alınarak türü anlaşılabilir. MRS denilen yöntemle de anormal görünümlü bölgenin içeriğindeki bir takım maddelerin bulunma oranları tespit edilmektedir. Difüzyon adı verilen çeşitli MR teknikleri kullanılarak hayatiyetini kaybetmiş beyin dokusu tümörden ayırt edilebilmektedir. Beyne bası yapmayan küçük şüpheli görüntüler belli aralıklarla izlenerek ameliyat kararı daha sağlıklı verilebilmektedir.
TEDAVİSİ GENELLİKLE CERRAHİ
Kafa içi basıncını artıran, etraftaki önemli yapılara bası yaparak hastada fonksiyon kayıplarına neden olan tümörler iyi veya kötü huylu olsalar bile ameliyatla çıkarılır. Cerrahi olarak tam çıkartılabilen iyi huylu tümörlerde hastalar normal hayatlarına devam edebilirler. Tümör tam çıkartılamadığında belli aralıklarla MR incelemesi yapılır. Tekrar büyüyenler bası belirtisi verdiklerinde yeniden ameliyat edilebilir. MR’ın günümüzde sık kullanımının getirdiği tesadüfen yakalanan küçük iyi huylu tümörler hemen ameliyatla alınmamaktadır. Aralıklı yapılan MR takiplerinde büyüme saptanırsa ameliyat gerekir. Meningiom denilen beyin zarı örtülerinden çıkan bir tümör tipi sık rastlanılan bir örnektir. Sessiz bölgede, yani etrafında hayati yapının olmadığı yerlerde çıkan tümörler ameliyat edilmez, sadece izlenir. Ancak önemli yapılara komşu olup, büyüdüklerinde risk oluşturabilecekleri hesap edilen tümörler küçük de olsa alınmalıdır.
MİKROCERRAHİ İLE BAŞARILI SONUÇLAR ALINIYOR
Küçük tümörlerde küçük deliklerden çalışma imkanı bulunmaktadır. Endoskopik yöntemler de bazı olgularda hastaya az kesi ile çok fayda sağlar. Ameliyat esnasında kullanılan MR, tomografi ve yön bulma teknolojileri cerrahi riski azaltmada yardımcı olur. Özellikle kuvvet ya da konuşma merkezine komşu tümörlerin cerrahisinde genel anestezi yerine lokal anestezi ile hasta uyanıkken beyin ameliyatı yapmak mümkündür. Cerrahinin çok riskli olduğu durumlarda Gama Knife ya da Ciber Knife denilen yoğunlaştırılmış ve odaklanmış ışın demeti, tümörün büyümesine engel olmak ve tümörü küçültmek için kullanılabilir. Bu teknoloji genelde iyi huylu tümörlerde, bazen de küçük kötü huylu tümörlerde kullanılır. Kötü huylu tümörlerde ameliyatı takiben ışın tedavisi yapılarak, geride kalan hücreler yok edilebilir. Bazı uygun tümör tiplerinde buna ek olarak ilaç tedavisi uygulanır.”