Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, "Eğer 8 Mart'tan itibaren söylediklerimiz ve önerdiklerimiz değer bulsaydı, topluma, kadına, çocuğa, aileye, medyaya, gönüllü kuruluşlara, kamu yönetimlerine, yerel yönetimlere, siyasal partilere, TBMM'ye ve şiddete kurban verenlere, vermeyi sürdürenlere, tehlike altında olanlara ve şiddet üreten kesimlere taşınabilseydi, çok kadın, çok insan kurtulabilirdi." dedi.

Türkiye'nin peşpeşe yaşadığı iki seçimin, büyük şiddet olayları ve gündeme düşen, düşürülen ve gündemi haksız yere işgal eden konuların, medyaya ve diğer kuruluşlara, kısaca halka ulaşmalarına engel olduğundan yakınan Rıza Sümer, yazılı açıklamasında, "Sayımız az, boyumuz kısa idi. Oysa, yapmaya çalıştıklarımız ve ürettiklerimiz, çok güzel örnekler. Kısa boyumuza karşın, ekteki kitapçıkta göreceğiniz gibi sadece Türkiye'yi değil, dünyayı kucakladık, sığdırdık." ifadesini kullandı.

"Bugün bile, bizleri ve bizim gibileri halkla buluşturacak en büyük kesim, umut, ayırım yapmadan belirtiyoruz ki, medyadır." diyen Sümer, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Bizim için medya, hep ilk sırada olacaktır. Ve de şiddet üretmeden, yüzyüze iletişim kurarak çözüm üretmesi gereken Kamu yönetimleri ve siyasal partiler ve mensupları da umarız bu ilk sırayı paylaşırlar. Heyecanımızı ve umudumuzu koruyarak, ancak şiddet çeşitlerinin ve yitirdiğimiz canların acısını da yüreğimizde taşıyarak çalışmayı sürdüreceğiz. Şiddetsiz Türkiye ve dünya diliyoruz."
CİHAN