Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği belirtilen ve ‘sıfırlama tapesi’ olarak bilinen görüşmenin yayınlanması nedeniyle açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Savcı, kararında siyasilerin ve tanınmış kişilerin eleştiri sınırlarının daha geniş olduğunu vurguladı. Üçüncü bir kişinin elde ettiği ses kaydından şüpheliler sorumlu olamayacağını kaydeden savcı, bu yöndeki AİHM kararlarını örnek gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan, söz konusu tapeyi ‘AKP’yi sarsan 10 gün’ adlı kitapta yayımlayan gazeteciler Arzu Yıldız ve Fatih Yağmur hakkında şikayetçi olmuştu. Basın bürosu savcısı Emin Aydinç’in ‘hakaret’ ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasıyla başlattığı soruşturma tamamlandı. Savcılık, gazeteciler hakkında takipsizlik kararı verdi.
Savcı, siyasilere yönelik eleştiri sınırının daha geniş olduğunu AİHM kararlarından örnekler vererek hatırlattı. Siyasilerin lehine haber olabileceği gibi aleyhine de çarpıcı, rahatsız edici haber ve yorumların yapılabileceği kaydedildi. Siyasi konularda haber ve fikir iletmesinin basına düşen görev olduğu ifade edildi.
Savcı Aydinç, tanınmış kişilerin içinde yer aldıkları olayların haber yapılmasının veya eleştirilmesinin hukuka aykırı kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Kitaptaki söz konusu tapenin kitabın yazarı olan gazeteciler tarafından ortaya çıkarılan bir konu olmadığını da belirten savcılık, bu tapenin zaten daha önce basında, internet ortamında yayınlandığını, aleni hale geldiğini hatırlattı. Savcı, bu gerekçelerle gazetecilerin yargılanmasına gerek olmadığını belirterek takipsizlik kararı verdi.
CİHAN