CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, geçtiğimiz günlerde kaybettiği annesini tanımlarken duygu dolu anlar yaşadı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, geçtiğimiz günlerde kaybettiği annesini 'Anadolu kadını' olarak tanımlıyor. Acısını ise "Yoğun siyaset hayatımda, huzur bulmak için tek sığındığım limanı kaybettim." sözleriyle dile getiriyor.
5 Aralık'ta annesi Heyrat Tekin'i kaybeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in acısı tazeliğini koruyor. "Toparlanmaya çalışıyorum." diyen Tekin, annesinin ölümünden sonra düşündüğü şeyleri şöyle dile getiriyor:
"Bu dünya hayatında insanları kırmanın, kavga ve dövüşün çok boş olduğunu anladım. Tabii annemin değerini şimdi daha iyi anlıyorum. İnsan kaybedince anlıyor değeri. Varlığında belki çok hissetmiyorsun."
Yoğun siyaset hayatının yanında, huzur bulmak için tek sığındığı limanın annesi olduğunu anlatan Tekin, şimdi bu yokluğun kendisine acı verdiğini söylüyor. Annesiyle arasındaki bağın, yoğunluğa rağmen çok sıkı olduğunu dile getiren Gürsel Tekin, Heyrat Hanım'ın kendisini çok iyi takip ettiğini, şu ilginç anısıyla aktarıyor:
"Annem, sabah namazını kıldıktan sonra hemen televizyonlardaki gazete haberlerinin okunduğu programları izler. Olumsuz bir şey oldu mu saat 07.00'de arardı. Bir keresinde ben bir din adamının sözleriyle bizi dövdüğünü, bir röportajımda söyledim. Annem bunu görmüş. Aradı, sabahın erken saatlerinde. 'Kimle kavga ettin, kimden dayak yedin' diye sormaya başladı.
İzah etmek hayli zor oldu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini aradığına değinen Tekin, Başbakan'ın kendisi gibi Anadolu çocuğu olduğunu, aynı zorluklarla büyüdüğünü belirtiyor. Annelerin herkes için çok kutsal olduğunu söyleyen Tekin, Anadolu annelerinin çok daha farklı özellikleri olduğunu düşünüyor.
Tekin, "Benim annem 12 doğum yapmıştır. Yoksulluklar ve çaresizlikler içerisinde sekiz çocuk büyütmüştür. Çocuk büyütmenin ne kadar zor olduğunu Anadolu insanları çok iyi bilir. Büyütmüştür, okutmuştur. Örneği var mıdır bilmiyorum ama 6 yaşına kadar anne sütüyle büyüdüm.
En ufak sıkıntımda yanına giderdim. Her şeyimi paylaştığım bir anneydi. Sayın Başbakan da sağ olsun, aradı, başsağlığı diledi. O da bizler gibi büyüdü. Biz genelde Anadolu insanlarının en yakını annelerdir. Sayın Başkakan'ın da belli ki bizler gibi anneyle ilişkisi daha yakındı." diyor.