Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti zulümde sınır tanımıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve İnsan Hakları Savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu’na gelen mektupta bir tutuklu, “7 kişilik koğuşlarda 35-38 kişi kalıyoruz. Bir de susuzluk. Koğuşlar tam bir Kerbela.” diyor. Mektubu aktaran Gergerlioğlu, “İnsanlar bir yeri Kerbela olarak tanımlıyorsa iş çığırından çıkmıştır.” dedi.
"Daha fazla demokrasi", "daha fazla özgürlük" ve "daha fazla hukuk" sloganlarıyla 3 Kasım 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Türkiye’yi tam anlamıyla cehenneme çevirdi.
Ülke, dev bir açık cezaevi haline geldi. AKP iktidara geldiğinde 52 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısı 265 bine dayandı.
Kapasite fazlası tutuklu sayısı 46 binden fazla. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere cezaevlerinde 5-7 kişilik koğuşlarda 35/40 kişi kalıyor. AKP iktidarı döneminde cezaevleri tam bir işkence merkezi haline getirildi.
STANDART CEVAP: KALMADI!
İstanbul Silivri Kapalı Cezaevi de sistematik işkence merkezlerinden biri. 7 kişilik koğuşlarda 35-38 kişi kalıyor. Cezaevinde istediğiniz saatte istediğiniz şeyi sipariş etme şansınız yok.
Haftada bir kantin gününüz var. Listenizi hazırlayıp sabah sayımında gardiyana veriyorsunuz. Yazdığınız 10 kalemden 5’i ya geliyor ya gelmiyor! Bunun sebebini sorduğunuzda ise cevapları standart: Kalmadı!
YEMEKLER AZ VE KÖTÜ!
İnsan hakları savunucusu Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, kendisine gelen bir tutuklu mektubunu aktardı. Silivri 7 No’lu Cezaevi’nde kalan tutuklu, kantinden içme suyu alamadıklarını anlatıyor.
Tutuklu, “Yemekler kötü ve az miktarda veriliyor. Kantinden malzeme alarak kendimiz birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Havalar sıcak. (7 kişilik koğuşta) Bu sıcakta 35-38 kişi arası kalıyoruz. (Sayı nakiller nedeniyle değişiyor) Bir de susuzluk! Silivri Kerbela’ya döndü!” ifadelerini kullanıyor.
İŞ ÇIĞIRINDAN ÇIKMIŞTIR
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, mektubu aktardıktan sonra şu ifadeleri kullanıyor: “Koğuşlar tam bir Kerbala diyor. Kerbela bizim kültürümüzde çok iyi bilinen bir yerdir. İnsanlar bir yeri Kerbela olarak tanımlıyorsa iş çığırından çıkmıştır. Dün dinlediğimiz bir tutuklu yakını bu sıkıntılar ve çaresizlikler sonrasında bir tükenmişlik sendromu yaşadığını söylüyordu.”