Silvan davasına 'MİT dinlensin' talebi damga vurdu

DİYARBAKIR (CİHAN)- Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde, PKK'nın düzenlediği ve 13 askerin şehit olduğu olayla ilgili davanın duruşmasına eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT mensuplarının dinlenilmesine yönelik talep damga vurdu. Şehit ailelerinin avukatı Osman Zerey, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün Bugün gazetesine verdiği mülakatta, 'Oslo görüşmelerine katılan Hakan Fidan ve MİT mensuplarının Öcalan'ın mektubunu Kandil'e ulaştırdığı ve PKK'nın Silvan saldırısını yaptığı' bilgisi verdiğini aktararak, "Bu davanın seyrini değiştirecek bir bilgidir. Aynı zamanda yeni bilgi ve deliller sunduk. Yurt Atayün, eski MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Kandil'e bilgi ve belge ulaştıran MİT mensuplarının dinlenmesini talep ediyorum." dedi. Zerey, ayrıca Diyarbakır DTP binasında kaset ve belgeler ele geçirildiğini ve MİT'çiler hakkında da dava açıldığını, dosya numaralarının olduğunu ancak bu davaların kapatıldığını mahkemeye delillerle sundu.

Silvan'da, 14 Temmuz 2011 tarihinde 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin de yaralandığı olayla ilgili açılan davanın duruşması, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde devam etti. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan dönemin Silvan 4. Taktik Jandarma Alay Komutanı Albay Mehmet Toprak, 4. Taktik Jandarma Tabur Komutanı Binbaşı Milbay Şahin, 1. Bölük Komutanı Mehmet Emin Karagöz ve 2. Bölük Komutanı Üsteğmen Necmettin Erdoğan katılmazken müdahil şehit aileleri katıldı. Duruşmanın başında söz alan şehit er Mehmet Kaz'ın babası Doğan Kaz ile gazi Regaip Özdemir'in avukatı Osman Zerey, mahkemeye yeni bilgi ve deliller sundu. Avukat Zerey, eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün Bugün gazetesine verdiği mülakatta önemli bilgiler verdiğini hatırlatarak, "Hakan Fidan'ın Oslo'da Öcalan'ın bazı talimatlarını kendi personelleriyle PKK'nın dağ kadrosuna ulaştırdığı ve PKK eylemlerinin başladığı, Silvan saldırısı dışında da başka saldırıların olduğu ve 134 şehit verildiği bilgisini vermiştir. MİT'in Kandil'e belge ve bilgi taşıma işlerinin olup olmadığının sorulması için Yurt Atayün, Hakan Fidan ve diğer MİT elemanlarının tanık sıfatıyla dinlenmesini talep ediyorum. MİT'çilerle ilgili açılan dava dosya numarası Diyarbakır DTP binasında ele geçirilen belgeler mevcuttur. Bu basit bir PKK eylemi değildir." ifadelerini kullandı.

SAVCI: SANIKLAR İHMAL SURETİYLE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANDI

Daha sonra savcı mütalaasını sundu. Savcı mütalaasında soruşturma ve kovuşturma esnasında hazırlanan bilirkişi raporunda ihmal ve gecikme olduğunu, bunun tanık ifadeleriyle örtüştüğünü belirterek, "Sanıklar ihmal ve gecikme göstererek şehit ve yaralıları mağdur ettiği 'ihmal suretiyle görevi kötüye kullandığı' suçlarını işlediği kanaatine varılmıştır. TCK'nın 257/2 maddesine göre ayrı ayrı cezalandırılmaları gerekir." dedi.

Savcının mütalaasının ardından şehit babası Beytullah Delimehmetoğlu, bilirkişinin son raporunda erlerin de en üst rütbelinin de hatalarının olduğu tespitine katılmadığını belirterek, "Operasyon planını, arazi planını erler mi yaptı? Erler emirlere uymuşlar ve canlarını vermişler bunu kabul etmiyorum." diye itiraz etti.

Şehit Noyan Aydın'ın annesi Ayşe Aydın ise dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Ünal Karaosmanoğlu'nun çocukları dağa gönderdiğini ifade ederek, "Saldırıda sadece 2 uzman 11 asker şehit oldu. Peki bu sanıklar neden şehit olmadı?" diye sordu.

ŞEHİT UZMANIN EŞİ: OLAYDAN KOMUTANLARIN HABERİ VARMIŞ

Şehit uzman çavuş Fahrettin Aksu'nun eşi Hacer Aksu ise eşini şehit verdiğinde 6 aylık bebeğiyle yalnız kaldığını ve çocuğunun babasını sorduğunu kaydederek, şöyle konuştu: "Eşimin arkadaşı anlattı. Dönemin bölge komutanı ve alay komutanının olayı bilerek yaptığını anlattı. Çocuğum babasını soruyor cevap veremiyorum. Eşim bölük komutanıyla sorunlar yaşıyordu. Araları iyi değildi. Eğer sanıkları 1 yıl 2 yıl ceza verilecekse hiç verilmesin. Yaşadığımı bir ben bir de Allah biliyor."

Şehit babası Numan Çelik, "Sadece şunu söylüyorum; adalet yerini bulsun." dedi.

Mütalaaya karşı söz alan avukat Osman Zerey mütalaaya katılmadığını ifade ederek şunları söyledi: "Soruşturma genişletilmeli, sorumlu komutanların kasten ve bir takım anlaşmalar gereği olayı yapmışsa bu ortaya çıkmalı. Görevi ihmal suçlar daha çok mala zarar davalarda olur. Burada can kaybı var. Burada TCK 83'ün uygulanması gerekiyor ve kanun maddesi gayet açık. Bütün sanıklara aynı ceza isteniyor. Sanıkların durumları ayrı ayrı değerlendirilmeli. Çatışma sırasında erin botunu alan kaskına alan komutan ölüme sebebiyet vermiştir. Toplu olarak görevi ihmal denilemez. Bu açıkça askerlerin ve devletin hakkının yenildiği anlamına geliyor."

Mahkeme sanık avukatlarının savunma yapmaları yönündeki süre talebini kabul etti. Hakan Fidan ve MİT elemanlarının tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebi ise reddetti.

ŞEHİT AİLELERİ: BİZİ ORTADA BIRAKTILAR

Bu arada söz alan şehit annesi Ayşe Aydın, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığını aradıklarını ve kendilerini havaalanından alınması için yardım talebinde bulunduklarını belirterek, "İlk başta kabul ettiler ancak sonradan Güven adında bir astsubay aradı ve şehit gazi işlemlerinden sorumlu Albay Ayhan'ın talimatı gereği kendilerini alamayacaklarını belirttiler. Can güvenliklerinin olmadığını söylediler. Benim oğlum can değil miydi? Oğlum gitti ama bize sahip çıkan yok." diye konuştu.

Şehit uzman çavuş Fahrettin Aksu'nun eşi Hacer Aksu ise şunları söyledi: "Bize sahip çıkmadılar, zorumuza gitti. O yüzden biletimi iptal ettirdim bugün geldim. Bir şehit eşi olarak bu muameleyi hak etmedik." CİHAN
19 Şubat 2015 17:38
DİĞER HABERLER