Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF yetkilileriyle yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, IMF yetkilileriyle görüşmesinde, değerlendirme yapılan konulara ilişkin sürecinin hızlandırılması ve bu önümüzdeki birkaç hafta içerisinde buna ilişkin pozisyonların belirlenmesine ilişkin fikir alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Bakan Şimşek, Londra'da G20 ülkeleri ekonomi ve maliye bakanlarının toplantısı ve gayrı resmi olarak bir araya geldiği IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ve IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky ile yaptığı görüşmeyi Atatürk Havalimanı'nda değerlendirdi.
Gazetecilerin, "IMF ile anlaşacak mıyız?" sorusu üzerine Şimşek, sözlerine kendilerinin talebi ile IMF'den gelen yeni bir pozisyonu ifade eden mektubu hatırlatarak başladı.
Bakan Şimşek, mektupta daha önce de ifade ettiği gibi bazı konularda esneklik sağlandığına ve diğer bazı konulara ilişkin değerlendirmelerin devam ettiğine işaret ederek, "Dün, IMF yetkilileriyle, değerlendirme sürecinin hızlandırılması ve bu önümüzdeki birkaç hafta içerisinde buna ilişkin pozisyonların belirlenmesine ilişkin bir fikir alışverişinde bulunduk. O çerçevede görüştük. Bildiğiniz gibi üç husus var:
Birincisi programın yapılması için gerekli olan tedbirlerin büyüklüğü, ikincisi gelir idaresinin güçlendirilmesi, üçüncüsü de çapraz vergi denetiminin iyileştirilmesi. Aslında bu hususlar konusunda genel olarak yaklaşım olumlu, yapıcı." dedi.
Özellikle Gelir İdaresi'nin güçlendirilmesi konusunun Türkiye için çok önemli olduğuna dikkat çeken Şimşek, "Daha önce hükümetimiz de bu konuda irade ifade etmiştir. IMF de bu konuda gereken esnekliği göstermiştir. Tedbirler konusunda da mevcut küresel krizin de dikkate alınması gerektiği hususu altını dün çizdik. Burada da yapıcı bir yaklaşım içerisindeyiz. Ondan da bu yaklaşımı bekliyoruz. Son olarak vergi denetiminin daha da iyileştirilmesi konusu var. Bu konuda Maliye Bakanlığımız muhtemelen bir çalışma yapacak. Ondan sonra da bu konuları IMF ile görüşme imkanımız olacak. Bu aşamada verebileceğim detay bu..." izahını yaptı.
"IMF İLE PRENSİP ANLAMAMIZ VAR"
Bakan Şimşek, son ÖTV indirimlerinin anlaşmaya etkisi olup olmayacağının sorulmasına da şu karşılığı verdi:
"IMF ile bir prensip anlaşmamız var. Almamız gereken tedbirler anlamında bir baz var. Bundan sonra daha doğrusu bu dönemde alacağımız inisiyatifleri telafi edecek tabii ki adımları atmamız gerekiyor. Dikkat ederseniz G20 deklarasyonunda çok önemli bir konunu altı çizildi. Denildi ki, bu dönem olağanüstü bir dönem. Bütün ülkeler mali politikası gerek para politikası genişletici politikalar uygulayacak, ekonomiyi destekleyecek, canlandıracak adımlar atacak. Ama bunları yaparken gerek fiyat istikrarı gerekse tabi orta dönem mali sürdürülebilirliği de dikkate alacağız. Onun da altı çizildi. Dolayısıyla bir yandan tedbirler alıyoruz; ama bu tedbirleri de telafi edecek uzun dönemdeki dengeleri dikkate alacak finansal piyasa ve genel ekonomideki istikrarı koruyacak adımları da atmamız lazım. Bizim yaklaşımımız zaten budur. IMF ile prensipte anlaştığımız konu da budur."
"BAKANLAR TOPLANTISINDA ÖNEMLİ KARARLAR ALINDI"
Bakan Şimşek, G20 ülkeleri ekonomi ve maliye bakanlarının toplantıda, 'global büyümeyi nasıl yeniden başlatabiliriz, kredi mekanizmasını nasıl canlandırabiliriz' ile 'global finansal sisteme ve kurumlara ilişkin reformlar nelerdir, nasıl bir takvim içerisinde uygulanacaktır' konularına odaklandığına işaret etti.
Her iki konu da çok önemli kararlar alındığını; kararların deklarasyonda ayrıntılı olarak yer aldığını belirten Şimşek, Türkiye olarak her iki alanda da öneriler geliştirdiklerini ve güçlü önerilere destek verdiklerini söyleyerek, ''Türkiye olarak yükselen piyasa ekonomilerinin uluslar arası standartların belirlenmesinde etkili olan kurum ve kuruluşlarda etkin olarak yer almasına destek verilmiştir. Bu girişimlerimizin katkısıyla finansal istikrar formunun üyelik yapısının genişletilmesine karar verilmiştir. Türkiye istikrara formuna üye olacaktır. Bu yolla küresel finansal sistemin istikrarına, standartların geliştirilmesine daha aktif olarak katkıda bulunabilecektir.'' şeklinde konuştu.
"KARARLAR G20 LİDERLER ZİRVESİNE RAPORLA SUNULACAK''
Toplantıda alınan kararlar üzerinde duran Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Finansal istikrara formu uluslararası mali istikrarı desteklemek, mali piyasaların işlevselliğini artırmak ve bir ülkeden diğer ülkeye yayılan sistemik finansal şokları azaltmak amacıyla 1999 yılında kurulmuştur. Forumun amacı uluslararası mali piyasaları etkileyen kırılganlıkları tespit etmek, izlemek ve mali istikrardan sorumlu otoriteler arasında koordinasyonu sağlamak suretiyle bilgi paylaşımını geliştirmektir. Forum uluslararası ödemeler bankasındaki sekreteryası vasıtasıyla hizmetlerini gerçekleştirmektedir.
Son değişikliğe kadar foruma G7 ülkeleriyle Hollanda, İsviçre, Hong Hong, Singapur üyeydi. 14 Mart tarihinde forum üyeliği tüm G20 ülkeleriyle İspanya ve AB Komisyonu'na da açılmıştır. Finansal kurumların sermaye yeterliğini ilişkin standartların ekonomilerdeki daralmanın daha da derinleştirmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Kredi derecelendirme şirketlerinin denetim ve düzenleme yapısının geliştirilmesi hususlarının altı çizilmiştir. Ayrıca Basel2 ve diğer Basel düzenlemelerinde sermaye yeterlilikleri raiting ölçütleriyle ilişkilendirilmesinde ve uygulamanın zamanlamasında gelişmekte olan ülkelerin özel konumunun dikkate alınmasının önemi vurgulanmıştır.
Ülkelerin denetim ve gözetim birimleri arasındaki işbirliğinin artırılması ve bu amaçla yapılacak yasal düzenlemelerin önemi vurgulanmıştır. Küresel mali sistem için önemli olan sistemik risk taşıyan kuruluşların daha güçlü bir düzenleme ve gözetim altyapısına kavuşturulması için yapılan düzenleme olarak Türkiye olarak destek verdik. Denetim altında olan ve olmayan tüm finansal kurum ve kuruluşların ve bunların ürettiği tüm finansal araçların organize piyasalarda kayıt altına alınması, denetiminin yapılması ve bu işlemlerle ilgili bilgilerin kamuoyuna en anlaşılabilir şekilde sunulması için gereken düzenlemelerin yapılmasının önemi vurgulandı. Bu konudaki girişimlere de destek verileceği ifade edilmiştir.
Kara para aklama, terörizmin finansmanı ile mücadele, vergi cennetlerinin yasal denetim altına alınması konularında yapılacak yasal düzenlemelere destek verilmiştir. Ayrıca, muhasebe standartlarının uyumlaştırılmasının önemi vurgulanmış, aşırı riskler almayı özendiren uygulamaları önleyici düzenlemelerin yapılmasına destek verileceği de ifade edilmiştir. Ekonomide oluşacak olan risklerin zamanında ve doğru olarak tespit edilebilmesini sağlayacak erken uyarı sistemlerinin kurulması ve bu amaçla ilgili kurumlarda gerekli ve yeterli yapılanmanın sağlanması hususlarına destek verileceği de vurgulanmıştır. Türkiye'nin finansal kriz deneyimi diğer ülkelerle paylaşılmış, bu konuda G20 ülkelerine liderler zirvesi önce bir rapor sunulacaktır.''
''IMF KAYNAKLARININ 500 MİLYAR DOLARA ÇIKMASI…''
Toplantıda özellikle IMF'nin gelir modelinin gözden geçirilmesi konusunu G20 gündemine alınmasının sağlandığını belirten Bakan Şimşek, IMF'nin kaynaklarının artırılması ile acil durumlar için daha esnek araçlar geliştirilmesinin önemine vurgu yapıldığını kaydetti.
Bakan Şimşek, ''G20 ülkeleri IMF kaynaklarının ikiye katlanmasını ve 500 milyar dolara çıkmasını prensipte kabul etmiştir. Uluslararası finansal kuruluşların yönetim reformlarının hızlandırılması, söz konusu kuruluşlarda yükselen piyasa ekonomilerinin rolünün güçlendirilmesi hususları ile IMF kota gözden geçirmesinin biran önce tamamlanmasının altı çizildi.
Uluslararası finansal kuruluşların kriz nedeniyle yükselen piyasa ekonomilerine olan fon akımındaki yavaşlamayı telafi edecek önlemler almayı ve bu kuruluşların kaynaklarının artırılması hususları vurgulanmış, bu çabalara destek verileceği belirtilmiştir. Bu kaynaklar ticaretin finansmanının yanında bütçe finansmanı, sosyal amaçlar doğrultusunda da kullanılacaktır.'' açıklamasını yaptı.
''BÜYÜME VE TİCARETİ İRDELEDİK''
Toplantıda üçüncü ana başlık olarak büyüme ve ticareti irdelediklerini anlatan Mehmet Şimşek, şunları söyledi:
''G20 ülkelerinin piyasalardaki güveni ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla para ve maliye politikaları yoluyla yapılabilecekleri her türlü desteği vermelerinin kritik önemi vurgulanmıştır. Kısa dönemde genişlemeci makro politikalar izlenirken, orta vadede mali sürdürülebilirliğin altı çizilmiştir. Büyümenin tesis edilmesi ve ticaretin artırılması, yükselen piyasa ekonomilerine ek kaynak sağlanması kapsamında ikili ya da çok taraflı destek verilmesi hususlarının da altı çizilmiştir. Korumacı ve ticareti engelleyici her türlü eyleme karşı durulması, ticaretin finansmanında ikili ve uluslar arası kaynakları artırıcı önlemler alınması ve bu konuda gerekli çalışmaların yapılması ve izlenmesi hususlarına da destek verilmiştir.''
CİHAN