Sinan Ateş davasında skandal!

Sinan Ateş suikastı davasında azmettirici olarak yargılanan Doğukan Çep, mahkeme salonunda Kemal Kılıçdaroğlu’na dönüp, tetiğe basma işareti yaparak ölümle tehdit etti. Öte yandan katil zanlısı Eray Özyağcı da salondan çıkartılırken gazeteci Timur Soykan, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel'e 'gülerek' eliyle tetik işareti yaptı.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda 5 gün sürmesi planlanan duruşmalar nedeniyle salon girişi ve içinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, Sinan Ateş'in eşi müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı.

Duruşmayı takip etmek için CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, CHP milletvekilleri Deniz Demir ve Mahir Polat, İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da salonda hazır bulundu.


Hafta boyu devam etmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapılacak. Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.

AYŞE ATEŞ DURUŞMA ÖNCESİ KONUŞTU

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Ankara Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonuna geldi.

Duruşma öncesi konuşan Ayşe Ateş, "Yargılananların tamamının hakettiği cezayı alması, adil bir şekilde yargılanmasını istiyorum. Ancak her ne olursa olsun bu mahkemeden çıkan karar bizi tatmin etmeyecek çünkü dosyası ayrılan ve içerisinde azmettiricilik, siyasi bağlantıların da olduğu 17 kişilik bir dosya var. Ve bu dosyanın da dışında bence bizim bilmediklerimiz de var. Asıl o dosyanın iddianamesinin yazılıp, oradaki şahısların da suçluların da adil bir şekilde yargılanması gerekiyor. Ancak onlar da yargılanıp hakettiği cezayı aldıklarında bizim içimiz huzura erecek" dedi.

Ayşe Ateş, geçtiğimiz günlerde yayınlanan bilirkişi raporuna ilişkin şunları söyledi:

"Zaten ilk bilirkişi raporu da bu yöndeydi. Yani Sinan'ı Eray öldürdü. Kiralık katil Eray öldürdü. Bu kameralarda da açık bir şekilde görülüyor. İlk yazılan bilirkişi raporunda da var. Bu raporu kabul etmediler çünkü işlerine gelmedi ama bir değil bin rapor da yazdırsalar; başka başka bilirkişiler de toplasalar gerçeği değiştiremezler."

Ateş, duruşmanın geleceğine ilişkin sorulan soruya, "İzleyip göreceğiz" dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Güven, celse arasında cinayet anına ilişkin kamera kaydının bilirkişi raporunun geldiğini ve isteyen sanıkların rapora karşı beyanda bulunabileceğini bildirdi.

"DURUŞMA KAPALI YAPILSIN" TALEBİ

Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.

BASIN KARTI OLMAYAN GAZETECİLER DURUŞMAYA ALINMADI

Öte yandan, geçtiğimiz duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.

Daha sonra bilirkişi raporuna dair sanıkların beyanlarının alınmasıyla duruşma başladı. Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim, kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt’un dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ

Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti.

Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi.

Avukat beyanlarının ardından Mahkeme Başkanı, avukatların taleplerini değerlendirmek üzere duruşmaya bir saat ara verdi.

Duruşmada, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı sanık savunmaları alınacak.

Duruşma saat 10.52’de yeniden başlandığında Savcı, avukatların tevsii tahkikat taleplerinin reddi yönünde mütalaa verdi. Mahkeme de tüm talepleri, yargılamaya katkı sağlamayacağı gerekçesiyle reddetti.

SİNAN ATEŞ'İN ANNESİ: KATİLLER DIŞARDA

Aranın ardından ilk olarak duruşmada Ayşe Ateş söz aldı. Ayşe Ateş, "Benim öldürülen kocamın davası devam ediyor. Sayın mahkemede esas itibari ile Türk milleti adına karar verir. Yani Cumhuriyetimiz ve milletimiz adına yetkili makamların karşısındayız. Devletimizin ayakta kalması milletimizin birlik ve barışı ve adaletin tecellisi her şeyden önemlidir. Başkalarının ölmemesi, başka insanların suçlu olmaması için sabırla, acıyla adaletin gerçekleşmesi gerekir. Bir kez daha başka keşkeler dememek için hakkaniyetli, hukuka uygun adaletin sağlanması en büyük arzumdur. Dünyadaki hiçbir şey insanın yaşaması ve huzur ve mutluluk içinde Rabbine kavuşmasından daha önemli değildir. Ne mal ne makam ne hırs sahiplerine bir şey kazandırmamıştır. Aleyhimize olanları reddediyor ve mahkemenin vicdanıyla adaletiyle hukuka kanuna uygun karar vermesini saygıyla arz ve talep ediyorum" dedi.



SANİYE ATEŞ: OĞLUMUN KATİLLERİNİN NEREDE OLDUĞUNU HERKES GÖRECEK

Ayşe Ateş’in ardından Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş konuştu. Saime Ateş, "Bunların yüzünü bile görmek istemiyorum. Cenabı Allah’a havale ediyorum bunları. Bundan sonraki hayatları öyle bir zehir olsun ki analarının babalarının yüzüne bakamasınlar. Bizi yaktığı yerlerden yansınlar aynı şekilde. Tekrar ediyorum benim oğlumun katilleri dışarıda, bunlar para için yaptılar bunu. Benim oğluma vurulan kurşundan çok beni hiçbir şey acıtmaz. Onlara bu parayı verip, benim oğlumu öldürenler dışarıda benim oğlumun katillerini söylesinler ondan sonra diyeyim ki ben de ‘Tamam siz para için yaptınız.’ Benim iki senedir başım yastık görmedi. Buradaki herkes görecek benim oğlumun katillerinin nerede olduğunu, ben şimdi dile getirmek istemiyorum Allah’a havale ediyorum" ifadelerini kullandı.

"AMİN" DİYEN KİŞİ SALONDAN ÇIKARTILDI

Saniye Ateş beyanda bulunurken "Amin" diyen kişi mahkeme başkanının talimatıyla tutanak tutularak dışarı çıkartıldı. Saniye Ateş’in beyanları sonrası Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, "Adaleti sağlayacağınıza inanıyorum, güveniyorum ama belki görmeyiz. Benim kardeşimi yok yere öldürdüler. Allah size huzur vermesin. Allah’ın adaletinden hiçbirisi kaçamayacak, toparlayıp konuşamıyorum bu kadar şey söyleyeceğim çok fazla söyleyemiyorum" dedi.

SELMA ATEŞ: GERÇEK SUÇLULAR CEZASINI ÇEKMEK ZORUNDA

Selma "Bu katiller ceza almazsa Sinan Ateş gibi hakimler de avukatlar da doktorlar da öldürülebilir. Katiller sadece burada oturanlar değil, azmettiriciler en tepede, ortaya çıksın. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım'ın davaya girmesini istiyoruz. Başka Sinan Ateşler öldürülmesin. Gerçek suçlular cezasını çekmek zorunda. Neden öldürüldü ortaya çıksın istiyoruz” diye konuştu.

"YARGILAMA EKSİKTİR, SORUŞTURMA SÜRECİ ÇOK DAHA EKSİKTİR"

Sinan Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin ise şunları söyledi:

"Ankara’nın ortasında organize bir şekilde Sinan Ateşin öldrülmesinin üzerinden 1 yıl 9 ay geçti. Başka Sinanlar ölmesin diye adalet arayışına başladık. Eksik yargılamalar, yargılananların cürreti potansiyel suçluları cesaretlendirecek olmalı ki bir polisimiz öldürüldü. Taleplerimizi sunduk hepsi reddedildi. Yargılama eksiktir ancak delil sunması gereken soruşturma süreci çok daha eksiktir. Yargılama süreci eksik ilerlemektedir.

Bir daha hiç kimse tasarlanan bir cinayetin icra edilmesi için icraata giden tetikçinin rahat ve sorunsuz bir şekilde götürülerek icraatin gerçekleşebilmesi için minibüsünü tetikçiye ve onun güvenle seyahat etmesini sağlayacak polis ünvanına haiz kişilere vermeye cesaret edememelidir. Bir daha hiç kimse mensubu olmaktan gurur duyduğu bir camiada genel başkanlık yapmış bir kişinin öldürülmesinden sonra tetiği çeken katilin kaçırılması için yol kenarında onu bekleyen kişinin beklediği yerin konumunu, bu konumu tetikçiye ve onu taşıyan motorcuya atmaya, sonra da kuruma tahsisli olan ve kendisinin de kullanma hak ve yetkisinin bulunduğu çakarlı araçla, bu aracın tahsis edildiği kurumun önceki genel başkanlarından birini öldüren katili kaçırmak için kullanmaya cesaret edememelidir."

Sinan Ateş ailesinin avukatlarından Onur Altundaş da "Bu yargılama öyle bir sonuçlanmalıdır ki bir daha kimse başkentin ortasında birini öldürmeye cesaret edemesin, tetikçiyi kaçırmaya cesaret edemesin. Kimse katili saklamaya cesaret edememeli" dedi.

Duruşmaya saat 14.00'e kadar tekrar ara verildi. Aranın ardından sanıklar son savunmalarını yapacak.

Duruşmaya verilen aranın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, CHP milletvekilleri Deniz Demir ve Mahir Polat, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır da takip etmek için salonda hazır bulundu.

BİLİRKİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMAYA YER YOK KARARI

Mahkeme Başkanı celsenin avukat beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi. Mahkeme Başkanı, dava dosyasına son olarak hazırlanan ve “Sinan Ateş’i öldüren tüm kurşunların tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktığına” yönelik tespiti yapan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını ancak Başsavcılık tarafından "soruşturmaya yer olmadığına" karar verildiğini bildirdi.

TETİKÇİDEN "SELMAN KAMERANIN GÖRMEDİĞİ YERDEN BANA ATEŞ ETTİ" SAVUNMASI

Duruşmada tutuklu sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçildi. Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, şu savunmayı yaptı:

"Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım üç el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik de ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direk kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum."

Silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep de "Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim, gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim" savunmasını yaptı.

Bu arada Sinan Ateş suikastı davasında azmettirici olarak yargılanan Doğukan Çep, mahkeme salonunda Kemal Kılıçdaroğlu’na dönüp, tetiğe basma işareti yaparak ölümle tehdit etti.

"BU TÜR BİR ELİM OLAYA DÖNÜŞEBİLECEĞİNİ BEN DÜŞÜNEMEDİM"

Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya da "Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" iddialarını dile getirdi.

"AZMETTİRİCİLİKLE İLGİLİ TEK BİR SORU BİLE SORULMADI"

Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş da savunmasında şunları öne sürdü:

"Daha önce de söylediğim gibi iddanameyi reddediyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu mütalada üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. Olaya karışanları tanımıyorum. Maktul ile herhangi bir husumetim yoktur. Benim azmettirici olduğumla ilgili bir delil bile yoktur. Kimse de buna inanmıyor Sayın Savcı dışında. Gözaltına alındığım sırada 4 kişinin adı sorulduğunda emniyette hiçbirini tanımadığımı söyledim, telefonumun şifresini verdim. Bir camiayı karalamak için telefonumun aparat haline geleceğini bilemedim. Azmettiricilikle ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Siyasi parti üyeliğim soruldu. Bana ağırlaştırılmış müebbet istenmesini anlamak mümkün değil. Doğukan ve Tolgahan’ın plan yaptığı söyleniyor ama herhangi bir delil yok. Ben müebbet ceza istenecek herhangi bir suça bulaşmadım. Eray Özyağcı'nın tutuklandığını televizyondan öğrendim. Hatta buna sevindim, olayın failleri yakalandı ben özgür kalacağım diye."

18 sanığın savunmalarını yapmasından sonra yarın devam etmek üzere bugünkü celse sonlandırıldı.

Katil zanlısı Eray Özyağcı, salondan çıkartılırken gazeteci Timur Soykan, Barış Pehlivan ve Murat Ağırel'e 'gülerek' eliyle tetik işareti yaptı.

30 Eylül 2024 13:01
DİĞER HABERLER