Suriye sınırında yaşanan gelişmelerden en çok etkilenenlerin başında çocuklar yer alıyor. Çoğu zaman güne bomba sesleriyle uyanan çocuklar, her şeye rağmen sınır hattında oyunlarını oynamaya devam ediyor. Yanıbaşlarında savaşın hendekleri kazılı olan miniklerin tek eğlencesi, kendi açtıkları küçük çukurlara misketlerini yuvarlamak. Onlar, sınırda yaşanan hareketliliğin farkında olsa da içlerinde bulundukları durumu 'Hem korkuyor hem de eğleniyoruz' diyerek özetliyor. Ebeveynler ise patlama seslerinden korkan çocukları için kurduğu 'Karşıda düğün var, havai fişek patlatıyorlar' sözlerinin inandırıcılığının kalmadığını üzüntüyle ifade ediyor.

Türkiye'nin sınır hattı, son günlerde ilginç gelişmelere sahne oluyor. Bir yandan Rus uçaklarının bombardımanı sonucu onlarca insan hayatını kaybederken, bir yandan da sınıra yığılan on binlerce insan Türkiye'ye iltica etmek için bekliyor. Sınırın Türkiye tarafında ise vatandaşlar büyük bir tedirginlikle gelişmeleri izliyor. Bu tedirginliği yaşayan yerlerden biri de Suriye'nin stratejik bölgelerinden olan Cerablus'un komşusu olan Gaziantep'in Karkamış ilçesi. Uzun zamandır bölgeyi hakimiyeti altında bulunduran terör örgütü IŞİD, bir başka terör örgütü olan PYD'nin silahlı kanadı YPG ile zaman zaman çatışmalar yaşıyor. Bununla birlikte, son zamanlarda Türk askerine yönelik taciz ateşi ve ilçe merkezine atılan 3 havan mermisi bölge insanının korkusunu daha da tetiklemiş durumda.

"ÇOCUKLAR SAKİNLEŞSİN DİYE 'DÜĞÜN VAR, HAVAİ FİŞEK PATLATIYORLAR' DİYORUZ"

Sınırın diğer ucundaki gelişmeler aileler kadar çocukları da olumsuz etkiliyor. Ancak bomba seslerinden korkan çocuklar, bu korkularına rağmen çocukluklarının gereğini yapmaktan da geri durmuyor. Sınıra örülen beton bloklara yakın noktada açtıkları çukurlara misket yuvarlayan ve futbol oynayan minikler, bunu eğlenmeleri için bir ihtiyaç olarak gördüklerini söylüyor. Sınırın çocuklarından Umut Özkan, "Ateş edildiğinde biz de korkuyoruz. Korkumuzun sebebi bombanın ilçeye düşmesi. Ama bir yandan da burada oyun oynuyoruz. Çünkü o da eğlenmek için." diyerek yaşadıkları durumu anlatıyor.

Özkan'ın bir başka arkadaşı Enes Çelik ise bomba seslerinin kendilerini korkuttuğunu ifade ederek, "Sürekli atılıyor ve biz her atıldığında korkuyoruz. Oyunumuz ise eğlenmek için. Yani arkadaşlarımla beraber hem korkuyor hem de oynuyoruz." ifadelerini kullanıyor. Anne ve babalar ise çocukların yaşadığı tedirginliği gidermek için bahane bulmakta zorluk çekiyor. Bunu en net şekilde özetleyenlerden biri ise Bülent Polat. Polat, durumu şu sözlerle aktarıyor: "Durmadan silah ve patlama sesleri geliyor. Halk memlekette durmaz oldu. Tamamen psikolojiler bozuldu. Çocukları sakinleştirmek için 'Karşıda düğün var, havai fişek atılıyor' diyoruz. Ama çocuklar artık biliyor." Hamit Doğan ise bomba seslerinin insanları uyutmadığını ve bundan en çok da çocuk ve kadınların etkilendiğinin altını çiziyor.

MÜLTECİ ÇOCUKLAR OYUNU UNUTTU

Sınırın ötesindeki savaştan kaçan çocukların durumu ise bir başka mağduriyeti gözler önüne seriyor. Mumbuç kasabasından Karkamış ilçesine gelerek sığınan mülteci çocuklar, oyunu dahi unutmuş durumda. Onların tek derdi her şeylerini bırakarak geldikleri topraklarda geçinmek için para kazanmak. İsa ve kardeşleri bunlardan sadece biri. Onlar hep birlikte kağıt toplayıp evlerine ekmek götürmenin derdine düşmüş. Dördü de bunun için ilçe sokaklarını her gün adım adım arşınlıyor.

CİHAN