Çipras, "Özellikle de bu zor anlarda bu konudaki inancımızı istikrarla koruyoruz. AB ile Türkiye arasındaki anlaşma uygulamada her ne kadar zor ve kırılgan olsa da eksiksiz uygulanmalı ve AB ile Türkiye arasındaki bu önemli ilişkinin geleceğiyle ilgili çözüm bulunmalı" dedi.
Batı Trakya'yı ziyaret eden Çipras, Gümülcine'de yaptığı açıklamada, Avrupa'da yaşanan sığınmacı krizi, Türkiye-AB ve Türk-Yunan ilişkileri ile Kıbrıs sorununa değindi.
Avrupa'daki terör tehdidinin ve büyük göçmen akınlarıyla yaşanan ekonomik durgunluğun birçok Avrupa ülkesini milliyetçi olmasa bile tutucu tavırlara yönlendirdiğini ifade eden Çipras, bu durumun da dayanışma ilkelerini ve AB müktesebatını sabote ederek sınırların tel örgü ve engellerle kapatılmasına yol açtığını söyledi.
Çipras, Avrupa'da yabancı düşmanlığı duygusunun hakim olduğu dönemde Yunanistan'ın insan onuru ve Avrupa değerlerini korumak için mücadele ettiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
"Enerjik ve çok boyutlu dış politika temelinde, kritik bir dönemde ülkemizin ekonomik ilişkilerini güçlendiriyoruz. Yunanistan, krizdeki güçsüz parya Yunanistan olmaktan çıkarak bölgesindeki gelişmeler konusunda başrol ülkesi oldu. Bu ortamda ülkemiz ve halkımız farklı bir yol gösteriyor; insani değerler yolunu. Sorunlar ve zorluklar olabilir ancak halkımız insan onurunu korumak için olağanüstü çaba sarf ediyor. Burada sadece göçmenlerin onurunu kastetmiyorum. Avrupalıların kendilerinin de onurunu kastediyorum. Ülkemiz ve halkımız, Avrupalı ortaklarımızın maalesef unutmuş olduğu ve en kısa zamanda tekrar kavuşmaları gereken Avrupa değerleri için mücadele ediyor, en önemlisi de Avrupa'nın geleceği için mücadele ediyor."
"Diyalog konusunda direttik ve çözümler bulduk"
Yakın zamana kadar istikrarlı olan Avrupa'nın siyasi sistemi yalnızcılığa, popülizme ve bugün yükselen aşırı sağ güçlere teslim olursa bu kıtanın hiçbir geleceğinin olamayacağına işaret eden Çipras, Avrupa'nın gelecekte tek yolunun demokrasi, değerler, dayanışma ve bütünlüğünü koruma yolu olduğunu anlattı.
Başbakan Çipras, Türkiye'nin Avrupa'daki konumuna değinerek, "Avrupa ile Türkiye arasında irtibat, temas ve iş birliği kanallarının açık kalması önemli. Özellikle de bu zor anlarda bu konudaki inancımızı istikrarla koruyoruz. AB ile Türkiye arasındaki anlaşma uygulamada her ne kadar zor ve kırılgan olsa da eksiksiz uygulanmalı ve AB ile Türkiye arasındaki bu önemli ilişkinin geleceğiyle ilgili çözüm bulunmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan'ın Türkiye ile çok zor dönemde iş birliği ve dostluk için zorlu çalışmalar yaptığını dile getiren Çipras, iki ülke arasındaki temaslar kapsamında ikili ilişkilerle ilgili birçok meselenin yanı sıra mülteci sorununa da çözümler bulunduğunu savundu.
"Sınırlar sabittir ve tartışılmaz, öyle de kalacaktır"
Yunanistan'ın Türkiye ile diyalog ve iş birliğini sürdürmeye hazır olduğuna dikkati çeken Çipras, "Bir kez daha vurgulamak istiyorum; Yunanistan bölgemizdeki her iki halkın da yararına iş birliği ve diyaloğu sürdürmeye hazır. Komşularımız da aynı şeyi arzu ediyorsa bu tarihi yol açık kalacaktır" açıklamasını yaptı.
Türk-Yunan ilişkilerinin temelinde karşılıklı saygı ve güvenden başka bir şey olamayacağını bildiren Çipras, bu konuda uluslararası hukukun öngördüklerine de saygılı olunması gerektiğini belirtti. Yunanistan'ın bu konuda ısrar edeceğini söyleyen Çipras, şunları kaydetti:
"Aynı zamanda bazı konularda da açık olmamız lazım. Uluslararası antlaşmalara kuşku duyulması yardımcı olmayan, kabul edilemez bir harekettir. Böyle bir yaklaşım, dostluk ve iş birliği ilişkilerine, uluslararası barışa, halkların refahına ve büyük ölçüde bu antlaşmalarla belirlenen uluslararası dengelere de Lozan Antlaşması ve Türk-Yunan ilişkilerindeki temel denge unsuruna da yardımcı olmuyor. Sadece Türkiye ile aramızda değil, bölgemizde de güven duygusunun oluşmasını sabote etmekten başka hiçbir şey sunmayan bu kuşkuların, kabul edilemez istemlerin sona ermesi iyi olacaktır. Sınırlar sabittir ve tartışılmaz, öyle de kalacaktır. Sınırlar yeniden belirlenmez ancak tarih yeniden belirlenebilir. Önceden yazılan tarihten ayrılabilir ya halkların çıkarına ya da aleyhlerine değişebilir."