Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile ilgili soruşturmayı yürüten Başsavcılık, kayıtlara ‘Lice baskını' olarak geçen olayın asılsız olduğunu ortaya çıkardı.
1993 yılında silahla vurularak şehit edilen Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ile ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, kayıtlara ‘Lice baskını' olarak geçen olayın asılsız olduğunu ortaya çıkardı. 18 kişinin hayatını kaybettiği ‘sözde baskın'da askerî kaynaklar, üstlerinden kimlik çıkmayan 4 kişinin PKK'lı olduğunu öne sürmüştü. Ancak soruşturmayı derinleştiren savcılık, bu kişilerin sivil vatandaşlar olduğunu belirledi. İfadesine başvurulan askerlerin tümü, günlerce sürdüğü söylenen çatışmalarda hiç PKK'lı görmediklerini söyledi.
Takvimlerin 22 Ekim 1993 tarihini gösterdiği gün kalabalık bir PKK’lı grubun Diyarbakır’ın Lice ilçesini bastığı haberi geldi. Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, o dönemde Diyarbakır’da jandarma bölge komutanı olarak görev yapıyordu. Aydın, dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Hasan Kundakçı ve yardımcısı İlker Başbuğ’un talimatıyla Lice’ye intikal etti. Çatışmalar sırasında Aydın, karakol bahçesinde bir keskin nişancının kullandığı Kanas marka silahtan çıkan kurşunla kafasından vurularak şehit edildi. Günlerce süren çatışmalarda gazetelere onlarca teröristin öldürüldüğü, örgütün ilçede birçok ev ve işyerini yaktığı yönünde bilgiler yansıdı. Aradan yıllar geçtikten sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Tuğgeneral Aydın’ın ölümünü şüpheli bularak 2010 yılında soruşturma başlattı.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, O dönem Lice’de görev yapan çok sayıda askerin ifadesine başvuran savcılık, önemli bilgilere ulaştı. Elde edilen bilgiler, baskının kurgu olduğunu ortaya koydu. Soruşturma dosyasına giren bilgilere göre günlerce süren sözde çatışmalarda askerler hiç PKK’lı görmemiş ve öldürmemiş. Baskında hayatını kaybeden Tuğgeneral Bahtiyar Aydın dışında hiçbir asker şehit olmadığı gibi çatışmada sadece bir er askerî araç içinde teknik bir arızadan kaynaklanan patlama nedeniyle hafif şekilde yaralanmış.
İfade veren bir uzman çavuş, kendilerinin bu sahte baskında yem olarak kullanıldıklarını söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, sözde Lice baskınına ilişkin dönemin
İlçe Emniyet Müdürlüğü ve askerî yetkililer tarafından iki ayrı tutanağın tanzim edildiğini belirledi. Olayların anlatıldığı iki belgenin de aynı içeriğe sahip olduğu tespit edildi. Her iki raporun da aynı kaynak tarafından hazırlandığı belirtiliyor.
Baskında, PKK’ya yakın oldukları iddia edilen kişilere ait işyerleri ile DEP ilçe binası yakılmıştı. Daha sonra da köy yakma olayları yaşanmış, binlerce kişi büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmıştı. Milliyet gazetesinde önceki gün yayınlanan bir haberde ise, Jandarma’nın, Bahtiyar Aydın cinayeti için TBMM’de kurulan komisyona olayla ilgili bir PKK’lının yakalandığı bilgisini verdiği, ancak araştırmalar sonucu bu bilginin doğru olmadığının tespit edildiği belirtilmişti. Öte yandan daha önce soruşturma kapsamında ifade veren bir gizli tanık, Bahtiyar Aydın’ın JİTEM’de görevli PKK itirafçısı Kahraman Bilgiç tarafından vurulduğunu söylemişti. Bilgiç’in, Balyoz hükümlüsü emekli Albay Hamdi Poyraz tarafından Hakkâri’den Diyarbakır’a götürüldüğünü iddia etmişti