Şırnak'ta Kutlu Doğum...

Şırnak belki de Türkiye’nin en renkli şehirlerinden. Bir yandan tarihi Cizre, sınır ticaretinin kalbi Silopi, Şifalı suyu ile Güçlükonak, muhteşem güzellikleri ile Uludere, balı ile meşhur Beytüşşebab. Dağları genelde çatışmaları ile anılsa da aslında muhteşem güzelliklerin ve tarihin mekanıdır o dağlar. Hz. Nuh. (A.S.)’nin tufandan sonra gemisine ev sahipliği yapan Cudi Dağı, Gabar Dağı ve daha niceleri. Hele baharda Şırnak ayrı bir güzel. Yer çiçek bahçesi gibi. Böyle bir ortamda gittik Şırnak’a. Daha önce Kış ve son baharda gitmiştik Şırnak’a. Cizre sonrası muhteşem bir boğaz karşılar sizi: Kasrik. Yol yorgunu iseniz alabalık yiyip, muhteşem su sesleri arasında yolunuza gidebilirsiniz. Araçınızla yükseklikleri aşarken Türkiye’nin en genç şehirlerinden Şırnak gözükmeye başlar. Şırnak aslında tarihi çok eski olmayan bir şehir. Sözün doğrusu güvenlik gerekçesi ile Vilayet yapılmış. Özellikle orta yaşın üzerindeki vatandaşlarımızda yüzlerine kazınan o acıları görebilirsiniz. Şırnak, Türkiye’nin nüfus olarak en genç ili aynı zamanda. Sokakta bunu çok net görebilirsiniz. Gençlerin yüzünde ümitle beraber geleceğe ilişkin belirsizlikleri görmek de mümkün. Yürütülen süreç buraya ayrı bir bahar esintisi de getirmiş. İnsanlar bu halden çok memnun. Yıllardır silahların gölgesinde yaşayan insanlar artık huzuru yaşamak istiyor. Ayrı bir ümit olmuş. Herkes artık Êdî Bese (Artık yeter) diyor. Gelelim Kutlu Doğum programına. Program geniş bir tanıtımla duyulmuş. Şırnak Kapalı Spor Salonu ikindi üzeri… Salonda inanılmaz bir çalışma. Gençler efendiler efendisi için bir şey yapabilme coşkusu içinde. Son hazırlıklar yapılıyor. Ve o saat. Salonun etrafı tıklım tıklım. Önce efendimizden günümüze kalan mübarek Sakal-ı Şerif ziyareti yapılıyor. Kadın, erkek, yaşlı, genç ve çocuklarla dopdolu salon. İğne atsanız yere düşmez diyorlar ya işte o durum. Toplumun her kesimi burada… Ben onlarca programa gittim. Biraz uzunca 3.30 saat süren programda kimse yerinden ayrılmıyor. Yapılan her etkinlik sonrası inanılmaz bir coşku. Çocukların ağırlıklı olduğu programda o temiz nasiyelerin söyledikleri insanları ayrı bir duygulandırıyor. Salonun içi kadar salonun da dışı da kalabalık. Her yer Peygamberi görmeden seven binlerce saf gönülle dolu. Grup Dergah ile salondaki coşku zirveye çıkıyor. Yıllardır kötü gösterilen, gidilmesin diye her türlü kara propagandanın yapıldığı Şırnak belki de dünyanın çok ender güzel yerlerinden biri. Ve ortak dua Allah’ım bu kutlu topraklara huzur ve barış gelsin. Cizre’ye geçiyoruz. İstikbal Koleji’nde bizi bir sürpriz bekliyor. 1 Hafta boyunca gençler uğraşmış Efendimiz’in (S.A.V)’in şeceresine çıkarmışlar. Cizre Peygamber Sevgisinin her taşına sindiği bir şehir. Hz. Nuh (A.S)’ın mübarek kabrini ziyaret ediyoruz. Ardından Medreseya Sor yani kırmızı medreseyi ziyaret ediyoruz. Melay-i Ciziri’nin kabrini ziyaret ediyoruz. Bir kez daha görüyoruz ki tarihin yazıldığı buralar çok ilgiyi bekliyor. Yılların yorduğu bu coğrafya yarının ümit soluklarına muhtaç ve bunu koklamak istiyor...
19 Nisan 2013 15:05
DİĞER HABERLER