Türkiye'de yaşanan terör ve şiddet olaylarını masaya yatırmak için çok sayıda sivil toplum kuruluşu İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Merkezi'nde bir araya geldi. Çözüm sürecinden vazgeçilmemesi vurgulanan toplantıda, devletin Kürt halkının beklentilerini karşılaması, PKK'nın silahlı güçlerinin de Türkiye'yi terk etmesi istendi. İHH Başkanı Bülent Yıldırım da şiddet olaylarının büyümesi halinde iç çatışmanın kaçınılmaz olacağı uyarısında bulundu.

AKABE, AKDAV, İHH, İMH, Medeniyet Vakfı, AKV ve Hikmet Vakfı yaşanan terör olaylarına ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHH Genel Merkezi'ndeki toplantıda basın açıklamasını Kazım Sağlam okudu. Çözüm sürecinin zarar görmesinin dahili ve harici sebepleri olduğu belirtilen açıklamada, "Devlet her insanın güvenliğini sağlamak, başta yaşam hakkı olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin korunması için, kamu düzeni ve insan güvenliğinin sağlanması için görevlerini yerine getirmek zorundadır. Yaşam hakkı, hayatın güvencesi, hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, devletin görev ve sorumluluğudur. Devlet, Kürt meselesi ile ilgili halkın beklentilerini karşılayacak adımları atmaya devam etmelidir." denildi.

Açıklamada ayrıca, "Çözüm sürecinin olmazsa olmazı PKK'nin silahlı güçlerinin Türkiye'yi terk etmesi ve şiddetin bir siyasal araç olarak kullanılmasından vazgeçilmesidir." ifadesine yer verildi.

Halkın temsilcilerinin de barış sürecine ortak olmasının gerektiği vurgulanan açıklamada, "Silahların susması için gerekli adımlar atılmalıdır. Şiddetin yerine siyasetin imkan dahilinde olduğu, kadim değerlerin hakim olduğu barışla noktalanacak yeni bir süreç başlatılmalıdır." denildi.

YILDIRIM: İÇ ÇATIŞMAYA SÜRÜKLENİYORUZ

Toplantıda konuşan İHH Başkanı Bülent Yıldırım, çözüm sürecinin ana konusu olan Kürt meselesinin sadece PKK meselesi olmadığını dile getirdi. Yıldırım, sorunun siyasi partilerin ve yerel sivil toplum kuruluşlarının da katılımıyla ele alınmaması durumunda ülkenin iç savaşa gidebileceği uyarısında bulundu. Yıldırım, "Kürt meselesini sadece PKK'nin, örgütün silah bırakılmasına endeksi hale getirdiler. Halbuki Kürt meselesi çok daha derin çok daha geniş, taraflar yaygın olan bir meseledir. Ne olursa olsun çözüm sürecinden vazgeçilmemelidir." dedi.

Çözüm sürecinde rol alması gereken üçüncü gözün halkın kendisi olduğuna vurgu yapan Yıldırım, bu süreçte bölgedeki insanları endişeye sevk edecek dil kullanılmaması, insanların lüzumsuz yere suçlanmaması, sivil toplum kuruluşlarının bu alanda daha gür ses çıkarmaları, buradaki cemaat ve hak nezdinde hatırı sayılır mollaların cesurca ateşi söndürmede rol oynamaları gerektiğini savundu.

Son saldırılarla başlayan kavganın büyümesi halinde iç çatışmanın kaçınılmaz olacağı uyarısında bulunan Yıldırım " Allah korusun bu kavga büyürse iç çatışmaya doğru sürüklenir. İç çatışma belirtileri gittikçe artıyor. " şeklinde konuştu.
CİHAN