Siyaset önünde ayağa kalkan Yargı Etiğini belirlemeye çalışıyor...

Yargıtay ve Danıştay başkanlarının Erdoğan’la çay topladığı ve Güngör’ün CHP ile sözlü tartışmaya girdiği bir dönemde Yargıtay, ‘etik ilkeleri’ni belirliyor.
Yargıtay Başkanlar Kurulu, Yüksek Mahkeme’nin “anayasası” olarak kabul edilebilecek nitelikte “Yargı Etiği İlkeleri Taslağı” hazırladı. Taslakta, “Hâkim, yasama ve yürütme erkleriyle uygunsuz ilişkilerden ve bu organların etkisinden uzaktır; aynı zamanda, makul bir kişinin gözünde, bu türden ilişki ve etkilerden uzak olduğunu gösterir. Hâkim, siyasi niteliğe bürünmüş, çekişmeli tartışmalara aleni olarak katılmaktan ve görüş bildirmekten kaçınır” kuralı getirildi. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayının ardından yürürlüğe girecek taslağın, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la verdiği tartışmalı “çay toplama” görüntüsünü kapsayıp kapsamayacağı merak konusu oldu. Yargıtay daire başkanlarının, üyelerinin, Yargıtay Cumhuriyet savcılarının ve Yargıtay tetkik hâkimlerinin katılımı ile 22- 23 Eylül 2017 tarihlerinde Bolu, Abant’ta “Başkanlar Kurulu Etik İlkeler Çalışması” gerçekleştirildi. Çalışma, Yargıtay Başkanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı işbirliğinde yürütülen “Yargıtay Etik, Şeffaflık ve Güven Projesi” kapsamında Yargıtay’a özgü etik ilkelerin yaygınlaştırılmasını amaçlıyor. İki günlük çalışma sonucunda, 23 Eylül’de Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı ile “Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri Taslağı” hazırlandı. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayına sunulacak taslakta, “Bağımsızlık”, “Tarafsızlık”, “Dürüstlük”, “Mesleğe Yaraşırlık”, “Eşitlik”, “Ehliyet ve Özen” konuları altında ilkeler belirlendi.

Tarafsızlık kuralları

Taslakta tarafsızlık ise “... yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Bu ilke, temyiz sürecinde salt karar için değil, kararın oluşturulduğu süreç için de geçerlidir” şeklinde ilke olarak tanımlandı. Tarafsızlık için belirlenen kurallar ise özetle şöyle:

-Hâkim, yargı görevini iltimas, yanlılık veya önyargı olmaksızın ifa eder; herhangi bir uygunsuz amaç ve etik dışı uygulamadan etkilenmez.

-Hâkim, kanunun izin verdiği haller hariç olmak üzere, önündeki veya önüne gelmesi muhtemel bir davanın esası veya esasını etkileyen usulleri hakkında tek taraflı iletişim kurmaz.

-Hâkim, mahkemede ve mahkeme dışında, yargı ve hâkim tarafsızlığı açısından kamuoyu, yargı mensupları ve dava taraflarının güvenini sağlayacak ve artıracak davranışlar sergiler.

-Hâkim, davaların duruşma, karar, temyiz veya diğer işlem aşamalarında, kendisini yargılamadan zorunlu olarak el çektirecek olayları makul ölçüler çerçevesinde asgariye indirecek şekilde hareket eder, kendisinin ve ailesinin kişisel veya ticari işlerini bu doğrultuda düzenler.

-Hâkim, önündeki veya önüne gelmesi muhtemel bir dava hakkında, bilerek ve isteyerek, yargılama aşamasının sonuçlarını veya sürecin açık biçimde adil olma niteliğini makul ölçüler çerçevesinde etkileyecek veya zayıflatacak aleni veya zımni herhangi bir yorumda bulunmaz.

-Hâkim, tarafsız karar veremeyeceği durumda veya makul bir kişinin gözünde, tarafsız olarak karar veremeyeceği izleniminin doğabileceği durumlarda, hangi aşamada olursa olsun davadan çekilir.

-Dürüstlük, yargı görevinin doğru biçimde ifası için vazgeçilmez bir unsurdur. Adaletin gerçekleştirilmesi kadar, gerçekleştirildiğinin görülmesinin önemi de gözetilerek, hâkim kişisel ve mesleki ilişkilerinde söz ve davranışlarında makûl bir değerlendirme ile yadırganabilecek ve taraflılık görüntüsü verebilecek durumlardan kaçınır. Halkın yargıya olan güvenini artıracak nitelikte davranır.

‘Siyasi tartışmalar’

Mesleğe yaraşırlığın da hâkimin tüm faaliyetlerinin ifası için vazgeçilmez unsur olduğu belirtilen taslakta, bunun kuralları da sıralandı:

-Mesleğe yaraşırlığın ölçüsü, makul bir kişinin zihninde, dürüstlüğü, tarafsızlığı ve yetkinliği hakkında olumlu ya da olumsuz bir algının oluşup oluşmadığına göre belirlenir.

-Hâkim, ifade, inanç, dernek kurma ve toplanma özgürlüğünü kullanırken, yargı görevinin onurunu, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyacak şekilde davranır.

-Hâkim, siyasi niteliğe bürünmüş, çekişmeli tartışmalara aleni olarak katılmaktan ve görüş bildirmekten kaçınır. Hâkim, sosyal medya kullanırken özdenetim yapmak suretiyle siyasi, etnik, mezhepçi, cinsiyetçi ve benzeri paylaşım yapmaz.

-Hâkim, mesleki örgütleri kurabilir, üye olabilir veya mevzuata aykırı olmamak kaydıyla hâkimlerin çıkarlarını temsil eden diğer örgütlere katılabilir.

Danışma Kurulu

Etik İlkeler kapsamında, hâkimlerin davranışlarının ve muhtemel davranış modellerinin etik değerlere uygunluğu hakkında, önerilerde bulunmak üzere Yargıtay’da Yargı Etiği Danışma Kurulu oluşturulacak. Kurulun görüşü bağlayıcı değil, tavsiye niteliğinde olacak.

‘Bağımsızlık önkoşul’

“Bağımsızlık” başlığı altında, “Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğünün ön koşulu ve adil yargılanmanın temel güvencesidir. Bu nedenle hâkim, hem bireysel hem de kurumsal yönleriyle yargı bağımsızlığını yüceltir ve örnek biçimde temsil eder” ilkesi belirlenirken, buna ilişkin bazı “kurallar” ise şöyle oldu:

 -Hâkim, önündeki bir davaya ilişkin olarak, yargı görevinin uygun biçimde ifası dışında ortaya çıkabilecek, kararı etkilemeye yönelik her türlü girişimi reddeder.

-Hâkim, kendi aile, sosyal veya diğer ilişkilerinin, yargısal davranışını ve muhakemesini uygunsuz biçimde etkilemesine asla izin vermez.

-Hâkim, kamuoyu tepkisini yatıştırmak, eleştirilerin önüne geçmek veya uygunsuz çıkarları gerçekleştirmek üzere hukuktan asla sapmaz.

-Hâkim, yasama ve yürütme erkleriyle uygunsuz ilişkilerden ve bu organların etkisinden uzaktır; aynı zamanda, makul bir kişinin gözünde, bu türden ilişki ve etkilerden uzak olduğunu gösterir.

-Hâkim, yargının kurumsal ve işleyiş bağımsızlığını sürdürmek ve yükseltmek üzere, yargı görevinin ifasına yönelik güvenceleri teşvik eder ve korur. 

-Hâkim, hangi kişiden veya hangi nedenle gelirse gelsin, doğrudan veya dolaylı her türlü dış etki, teşvik, baskı, tehdit veya müdahaleden uzak, hukuku kendi vicdani kanaatine uygun olarak ve somut gerçeklere ilişkin kendi değerlendirmesine dayanarak, yargı görevini bağımsız olarak yerine getirir.
01 Ekim 2017 08:07
DİĞER HABERLER