''Hal-i hazırda onlarca büyük holding döviz borçlarını tehir ettirmek için bankaların kapısında. Kimi anlaşacak, kimi red cevabı ile umutlarını kaybedecek. Alacaklıların açtığı iflas davaları da mahkemelerde karara bağlanacak. Deniz çoktan tükendi…''
Semih Ardıç / TR724
Türk Telekom’dan 4,8 milyar dolar alacaklı bankalara nihayet müsaade edildi. Hakları olan parayı tahsil etmek için Türk Telekom hisselerine el koyacaklar.
29 bankanın tamamına yakını namına Rekabet Kurumu’na müracaat edildi. İç onay mekanizması bitmemiş birkaç banka da bir-iki gün içinde listeye dahil olacak.
SARAY’DAN VİZE ALINDI
Rekabet Kurumu onayında pürüz çıkmayacak. Zira yılan hikâyesine dönen mevzuda bankalar birkaç ay evvel benzer bir teşebbüste bulunmuş, amma velakin Saray’dan vize alamamıştı.
24 Haziran seçiminin geçinceye kadar herkes sabredecekti. Seçim geride kaldığına göre Türk Telekom için 2013’te aldığı 4,75 milyar dolar krediyi ödemeyen Oger Telecom’un (OTAŞ) yüzde 55 hissesi el değiştirecek.
29 bankanın uykusunu kaçıran tahsilat krizinde eylül ayında iki sene geride kalacak.
Bu kadar uzun zaman zarfında Türkiye’nin internet alt yapısı ile sabit telefon hizmetlerinde “tekel” diye nitelendirilen Türk Telekom’un düzlüğe çıkamaması şirketin iyi idare edilmediğinin ispatıdır.
42 milyon internet abonesi olan TTnet’in ile 20 milyon cep telefonu abonesi ile Avea’nın zarar etmesi için hususî bir gayrete ihtiyaç var.
Turkcell ve Vodafone, Telekom’un alt yapısını kira mukabili kullanırken kâr ediyor da malın sahibi niye zarar ediyor?
YÖNETİM KURULU’NDA KİMLER VAR?
Yönetim kurulunda Saray’dan (Müşavir: Yiğit Bulut, Genel Sekreter: Fahri Kasırga), Başbakanlık’tan (Müsteşar: Fuat Oktay) ve TRT’den (Genel Müdür: İbrahim Eren) isimler oturuyor.
Her ay on binlerce TL “huzur hakkı” alan bu isimlerin Türk Telekom’u icralık hale düşürmesi sıradan bir vaka gibi mütalaa edilecek ve mesuliyeti olanlardan zerre kadar hesap sorulmayacak.
Hisselerin yüzde 55’ini devraldıklarında bankaların alacakları üzerinde daha fazla söz sahibi olması beklense de Saray’ın fiilen idareye müdahale ettirme ihtimali çok zayıf.
Hisseleri teminat gösterip yurt dışından kredi alarak en azından finansman maliyetini nispeten azaltabilirler.
Bir sabah şirketin el değiştirdiği haberi ile de uyanabilirlerdi. Hallerine şükredecekler.
ÜÇ AYLIK KUR ZARARI 2,2 MİLYAR TL
Telekom’un mevcut bilanço yapısı ile borçlarını kısa vadede kapatması mümkün değil. Dolar arttığı için sadece üç aylık kur zararı 2 milyar 145 milyon TL. Dolar ve faiz arttıkça nakit sıkıntısı katlanacak.
Türk Telekom’u zirveye çıkaran liyakat sahibi kadrolar yüz binlerce masum insanın mağdur edildiği cadı avında kurban olarak seçildi.
Pırlanta gibi mühendislerin bazıları hapse atıldı. Bir şekilde yurt dışına çıkabilenler dünyanın en büyük telekom şirketlerinde el üstünde tutuluyor.
Türk Telekom ise Saray’dan torpilli, kerameti kendinden menkul kadroların elinde icraya düştü.
BANKALAR YÖNETİMDE SÖZ SAHİBİ OLABİLİR Mİ?
Bankalar hisseleri devraldıktan sonra ilk Genel Kurul’da yönetim kuruluna kendi üyelerini tayin edebilirse tahsilat için biraz daha umutlanabilir.
Mevzuata göre bunun önünde mani yok. Mamafih “tek adam” rejiminde yazılı olmayan kaidelere göre işliyor sistem.
Türk Telekom’da yumuşak ve ağdalı cümlelerle aktarılan tablo halk arasında “icra” olarak biliniyor.
En fazla risk Akbank (1,7 milyar dolar), Garanti Bankası (900 milyon dolar) ve İş Bankası (500 milyon dolar) üzerinde.
29 banka alacak içindeki payı ile aynı oranda hisseyi haciz yolu ile devralacak.
TELEKOM NE İLK NE DE SON
Türk Telekom, siyasetin arpalığı haline gelen işletmelerin ne hale düştüğünü gösteren misallerden sadece biri. Ne ilk ne de son olacak.
Seçime kadar hep halının altına süpürülen vakalar birer birer ortaya dökülecek. Bankalar yolun sonuna gelindiğinde kanun hükümlerini mecburen tatbik edecek.
Üç vakte kadar enerji, inşaat, turizm, gıda ve sanayi gibi sektörlerde nice büyük firmanın bankalar tarafından haczedildiğini duyacağız. O şirketlerin kredilerin ne kadarını karşılayacağı meçhul.
2001 krizinde bankalar, taşıt kredilerini ödeyemeyenlerden haczedilen arabalar için geniş araziler kiralıyor ve arazilerin etrafını dikenli tellerle çeviriyordu. Gazete sayfaları, “Bankadan satılık ev-araba” ilanları ile dolup taşıyordu.
BANKADAN SATILIK HOLDİNG!
Hal-i hazırda onlarca büyük holding döviz borçlarını tehir ettirmek için bankaların kapısında. Kimi anlaşacak, kimi red cevabı ile umutlarını kaybedecek.
Alacaklıların açtığı iflas davaları da mahkemelerde karara bağlanacak. Deniz çoktan tükendi…
Bundan böyle “Bankadan satılık beyaz et firması”, “Bankadan satılık holding”, ”bankadan satılık hidro elektrik santrali” “Bankadan satılık 5 yıldızlı lüks otel” ilanları ile tanışacağız.
Kim demiş “Türkiye’de kriz bankalara tesir etmeyecek!” diye…