Milli Eğitim Bakanlığı'nın başörtüsü özgürlüğüne karşı açtığı davanın perde arkası ortaya çıktı.
- Davanın altında, emekliye ayrılan müşavir Osman Çelik'in değil, diğer müşavir Harun Kaman'ın imzası olduğu tespit edildi.
- Kaman hala görevde. Suçlanan Çelik ise "bu bir komplo" diyor.
28 Şubat'ta başörtüsü sebebiyle memuriyetten atılan bir öğretmeni Danıştay haklı bulmuş; ancak Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenin göreve dönmemesi için kararın bozulmasını istemişti. Gözler bir anda davayı açan hukuk müşavirine çevrildi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: "Sayın bakanımız tarafından konu farkedildiğinde hem adı geçen hukuk müşaviri görevden el çektirilmiş hem de Danıştay Başkanlığı 12. dairesine dilekçe verilmek suretiyle bu temyiz talebinden vazgeçildiği bildirilmiş bulunmaktadır."
İsmi geçen hukuk müşaviri, bakanlığın 1. Hukuk Müşaviri Osman Çelik'di. Kamuoyunun tepkileri bir anda, adres gösterilen Çelik'e yöneldi. Ancak skandal davanın mimarının Osman Çelik olmadığı ortaya çıktı.
Danıştay'a açılan temyiz davasının altında bakanlığın bir başka hukuk müşaviri Harun Kaman'ın imzası var. Ancak Kaman halen görevde ve açıklandığı gibi görevden el çektirilmedi.
"Emekli olacağı gün, dava açarak Bakan Nabi Avcı'ya komplo kurmak"la suçlanan Osman Çelik ise skandalı ortaya çıkaran Taraf Gazetesi'ne konuştu. İddiaların yalan ve palavra olduğunu vurgulayan Çelik, aslında kendisine komplo kurulduğunu anlattı.
Osman Çelik: "Bu bir komplo, itiraz Nisan ayında edilmiş, ben 4 Temmuz itibarıyla emeklilik dilekçemi verdim. 3 ay önceden nasıl bir komplo kuruyorum? Ayrıca, itirazı gönderen hukukuk müşavirinin adı belli. İtirazdan yemin ediyorum haberim yoktu. Maddi-manevi tazminat davası açacağım."
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik döneminde göreve geldiğini anlatan Osman Çelik, "Benim haberim olsa mutlaka bakana sorardım." dedi...