
Türkiye, iki hafta sonra 7 Haziran seçimleri için sandığa gidecek. Ancak toplumda “oy hırsızlığı” yapılacağı endişesi hakim. AKP’nin bu seçimlerde tek başına iktidara gelemeyeceği, HDP’nin barajı aşacağı iddiaları hala güncelliğini koruyor. Son yapılan anketlerde HDP yüzde 10 barajını kıl payı aşıyor gözüküyor. Bu AKP için tam anlamıyla kabus demek. Zira barajı aşmış bir HDP, iktidarı kaybeden bir AKP anlamına geliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu bu işin bilincinde, ondan daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun farkında. Zira koalisyonlu bir yapı Erdoğan’ın AK Saray’da rahat oturamaması demektir. Zira tüm liderlerin hedefinde AKP kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan da bulunuyor. Erdoğan tam anlamıyla AKP lideri gibi meydanlara çıkıyor.
TEŞKİLATLARA SANDIK EĞİTİMİ
Millet Gazetesi'nin haberine göre, işte tam da burada ilginç iddialar ortaya atılıyor. AKP’nin 276’nın altında kalmamak için her şeyi yapacağı ileri sürülüyor. Hatta muhalefetin iddiası o ki; AKP’nin gündeminde seçim sandıklarında hile yapılması bile var. Bu nedenle CHP, MHP ve HDP sandık güvenliği için seçmenlerini şimdiden eğitmiş durumda. 30 Mart seçimlerinden dili yanan CHP, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki gibi bir sonuçla karşılaşmamak için şu ana kadar 100 binin üzerine teşkilat mensubunu eğitime aldı. Sandık konusunda en dikkatli partilerden birisi de HDP. Bunun için yurtdışından “server”ler kiralandı. Bahçeli de son dönemdeki konuşmalarında özellikle sandık konusuna ağırlık veriyor.
AVRUPA'DAKİ HİLELER KORKUTTU
Partilerin bu konuda korku yaşamasına neden olan olayların başında kuşkusuz 30 Mart yerel seçimleri sonrasında ortaya dökülen iddialar var. Ancak bunun yanında geçen haftalarda 7 Haziran seçimleri için Avrupa’da yaşanan olaylar da bunda ciddi bir etken oluşturuyor. Avrupa’da ve özellikle Almanya’da bir sandık başkanı ikinci defa oy kullanırken, bir imam yine başkasının yerine oy kullanırken yakalandı. Sandıkların korunduğu odaya ait anahtarların bir AKP’lide çıkması endişeleri daha da güçlendirdi.
ERDOĞAN: HİLE NAMERTLİK DEĞİLDİR!
30 Mart yerel seçimlerinde yaşanan skandallara ve uygulanan hile yöntemlerine geçmeden önce bir konuyu hatırlatmakta fayda var. Erdoğan, 18 Nisan 2014 tarihinde seçimlerde hile yapıldığı iddiaları üzerine seçimlerde yaşanan mücadeleyi “düşmanla mücadele etmek” olarak tanımladı. Erdoğan şu açıklamayı yaptı: “Mert olan rakibi ile eşit şartlar altında yarışır. Namert olan ise; rakibi ile yüzleşecek, er meydanında rakibinin karşısına çıkacak cesarete sahip değildir. Harp hiledir ama hile namertlik değildir. Strateji, çeviklik, akıl ve zekadır.”
ÖNCEDEN MÜHÜRLENMİŞ OY PUSULASI YÖNTEMİ
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven’in açıklamasına göre yurt içinde 53 milyon 741 bin 838, yurt dışında ise 2 milyon 867 bin 658 seçmen bulunuyor. Vatandaşlar yurt içinde 152 bin 610 sandıkta oy kullanacak. YSK, 53 milyon seçmen olmasına rağmen 69 milyon oy pusulası bastırdı. YSK, bunu her seçim öncesi yapıyor ve tedbir amaçlı olduğunu söylüyor. Ancak en son 30 Mart seçimlerinde bu oy pusulalarının partilerin eline geçtiği ve sonra seçmenlere dağıtıldığı ortaya çıkmıştı. Bu yöntem şöyle işliyor; seçmen ilgili partiye gidiyor ve parti üzerine mühür basılmış oy pusulasını alıyor. Seçim günü bu pusulayı zarfın içine koyuyor ve oyunu kullanıyor. Sandık görevlilerinden aldığı boş pusulayı da ilgili parti temsilcisine getiriyor. Karşılığında da 100, 200, 300 TL gibi para alıyor. Bu yöntemin 30 Mart seçimlerinde kırsal kesimde uygulandığı görüldü.



Büyükelçi Barack: S-400 aktif kullanılmadı F-35 krizi 4-6 ay içinde çözülebilir!
Türkiye'de gerçek dolar kuru ne? Deutsche Bank’tan çarpıcı tahminler
Sistemli planlı ve bilinçli hareket
Putin'i rahatlatan hamle: Hindistan Rusya'ya ‘kesintisiz yakıt sevkiyatı’ sözü verdi
Gündemden düşmeyen ölümde şok iddia: 'Güll'nün itildiği görüntüler ortaya çıktı'
Venezuela diken üstünde: ABD, ülkedeki vatandaşlarına acil çıkış uyarısı yaptı