Kayyım hukuksuzluğu genişletildi. Artık mahkeme kararı olmadan sadece bir polis müdürünün nitelendirmesiyle şirketlere ‘terör' suçlamasıyla kayyım atanacak. Fatura ile dahi ‘terör' bağlantısı kurulan şirketler, gizli tanık suçlamasıyla kayyıma devredilecek.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, torba yasada kabul edilen kayyım atanmasını kolaylaştıran düzenlemenin kaosa neden olacağını söyledi.
YARGITAY KABUL ETMEDİ
Emniyet müdürlerinin nitelemesinin yeterli sayılarak şirketlere terörün finansmanı suçlamasıyla kayyım atanabileceğine dikkat çeken Tanal, bir yapının terör örgütü kabul edilebilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin listesinde yer alması veya Yargıtay tarafından terör örgütü kabul edilmiş olması gerektiğine vurgu yaptı. Tanal, şöyle devam etti: “Bu düzenlemeyle; Yargıtay'ın kabul etmediği, Birleşmiş Milletler listesinde yayımlanmamış, savcılığa gitmeyen dosya, emniyet müdürlerinin nitelendirmesiyle ‘Bu terörün finansmanına giriyor' denildiği andan itibaren mahkeme kararı olmaksızın kayyım atanabilecek.”
FATURA İLE BAĞLANTI
Bütün muhalifleri tehdit edecek düzenlemeyi CHP'li Tanal bir örnekle şöyle anlattı: “Diyelim ki sizin Irak'ta, Suriye'de veya Amerika'da bir şirketiniz var. Teröre bulaşmış olan birilerinin şirketinize kestiği faturayı gelir veya gider olarak kaydettiğiniz zaman sizin terör örgütleriyle bağlantınız olmuş olacak. Terör örgütleriyle bağlantı gerekçesi ile sizin şirketlerinize kayyım tayin edilebilecek. Bu, mülkiyet hakkının ihlalini gündeme getirecek. Yargı da siyasi sopa olarak kullanılırsa iyi niyetli olarak çalışan tacirler için, çok kötüye kullanılabilecek olan bir düzenleme.”
Hak ve özgürlüklerle çelişiyor
Tanal, düzenlemenin Anayasa'nın 2. maddesindeki hukuk devleti ile ölçülülük, orantılılık, hukuk devleti ilkesinin tamamına aykırı olduğunu söyledi. Terörizmin Önlenmesine Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesinin 3/1 maddesinin ‘Devletlerin, terör suçlarının önlenmesine yönelik tedbirler alırken temel hak ve özgürlüklerden ödün vermemesi gerekir' hükmünü hatırlatan Tanal, “Ancak yapılan düzenlemede hukuk devletiyle, temel hak ve özgürlüklerle, adil yargılamayla çelişen hükümler var” dedi
iŞ DÜNYASINA TEKNiK TAKiP
Terörün finansmanı iddiasıyla şirket sahiplerine, iş dünyasına "teknik ve fiziki takip" yapılacak. Teröre destek nedeniyle şirketlere kayyım atanması kolaylaştırılacak. MASAK, teşebbüs edilen işlemleri, mal varlığını aklama veya terörün finansmanı suçuyla ilişkili olduğuna dair şüpheli bulması halinde 7 gün askıya alabilecek. Şirket sahipleri ve yöneticileriyle ilgili, Ceza Muhakemesi Yasası'nda düzenlenen, 'kayyım tayini, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi, teknik araçlarla izleme' yöntemleri uygulanabilecek.
İki tanıkla rakip batırılabilecek
Mahmut Tanal, kayyımın asli görevinin o şirketin daha iyi çalışmasını sağlamak olduğunu kaydetti. “Ama maalesef Türkiye'deki uygulamalarda kayyımlık müessesesi şirketleri batırmak için kullanılıyor. Bu aynı zamanda haksız rekabet açısından da rekabeti de körükleyecek olan bir husus. Eğer bir şirket sizin rakibiniz ise ve o şirketi ekonomik anlamda bitiremiyorsanız, siyasi olarak iki tane tanıkla ‘Terör örgütlerinin finansmanını yapıyor' demeniz yetecek. Gayet rahat, cumhuriyet savcısı bu maddelerle terörün finansmanıyla bağlantılı bularak kayyım atanabilecek” ifadelerini kullandı