KCK davasının tutukluğu sanığı Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından BDP'lilerden sokağı işaret eden açıklamalar gelmeye başladı.
Demokratik Toplum Kongresi Başkanı Ahmet Türk de sert mesajlar verdi. Aydınlar ve hukukçular ise Yüksek Seçim Kurulu'nun kararını eleştirirken, BDP'lilerin tehdit diline tepki gösterdi: "Her fırsatta insanları sokağa dökmenin kimseye faydası yok."
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) KCK davasının tutuklu sanığı Hatip Dicle'nin milletvekilliğini düşürmesi gündeme damgasını vurdu. Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP), kararı sert bir dille eleştiren açıklaması, önümüzdeki günlerde yaşanacak muhtemel olaylara dair ipuçları verdi. Genel Başkan Filiz Koçali, Levent Tüzel, Bengi Yıldız, Hasip Kaplan ve Altan Tan, bir anda sokağı işaret etti. Seçim öncesi verdikleri uzlaşmacı mesajları unutan yeni vekiller, adeta muhtemel bir kaosu şimdiden meşrulaştırma arayışına girdi. Dün acilen Diyarbakır'da toplanan 'Demokratik Toplum Kongresi de BDP'ye daha önce aldığı "Bir tek eksik olsa bile Meclis'e gitmeyeceğiz." kararını kamuoyuna deklare etme çağrısında bulundu. Aydınlar, siyasiler ve hukukçular ise BDP'lilerin bu tavrının hatalı olduğu görüşünde. Eski Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, hukukî yolları kullanmayanların hem kendilerine ve hem de Türkiye'ye zarar vereceğini söyledi. Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği Başkanı Alaaddin Korkutata, Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesinin tamamen YSK'nın ihmali olduğunu belirtti. Kürt siyasetçi Şükrü Gülmüş "YSK'nın verdiği karar hatalı da olsa insanları sokağa döküp kaos ortamı oluşturmanın Kürtlere bir faydası yok." dedi.