Anayasa değişikliğiyle birlikte yarın "partili" sıfatını kazanması beklenen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Meclis’in belirleyeceği Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) üye seçiminde kulisler hareketlendi.
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre, üye olmak isteyen birçok hâkim ve savcı, AKP milletvekilleriyle temasa geçti. Meclis'in seçeceği 7 üyelik için yeterli çoğunluğa sahip olamayan iktidarın desteğine ihtiyaç duyduğu MHP ile "üye pazarlığı"na girdiği iddia edildi.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan kulis haberi şöyle:
İktidarın, ‘referandum ortağı’na 2 üyelik vermeyi planladığı, MHP’nin ise 4 üye istediği konuşuluyor. HSYK’nin yapısı ve üye seçim sistemi değiştiği için artık ‘yargıda birliğe’ ihtiyacı kalmayan iktidarın, bu yapının içinde yer alan sosyal demokratları dışlayacağı, milliyetçilerle ise ‘zorunlu’ olarak koalisyonu sürdüreceği dile getiriliyor.
Anayasa değişikliği referandumunun 16 Nisan’da kabul edilmesiyle birlikte Erdoğan, yarın AKP’ye üye olacak ve resmen partili Cumhurbaşkanı sıfatını kazanacak. Tarafsızlığı sona erecek olan partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk icraat olarak yapısı yenilenen HSK’ye üye ataması yapacak. Erdoğan, kurulun 3 üyesini adli yargıdan, 1 üyesini ise idari yargıda görev yapan hâkim ve savcılar arasından belirleyecek. Meclis ise 3 üyeyi Yargıtay, 1 üyeyi Danıştay’dan, kalan 3 üyeyi ise üniversitelerin hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçecek. Yeni anayasaya göre, üye sayısı 22’den 13’e düşen HSK üyeleri en geç 30 gün içinde seçilmek ve 40. günü takip eden iş günü görevlerine başlamak zorunda. Adalet Bakanı ve Müsteşarı ise kurulun doğal üyesi.
Hâkimler kuliste
Seçimler nedeniyle yargı kulisleriyle iktidar koridorlarında hareketlilik başladı. HSK üyesi olmak isteyen birçok hâkim ve savcının, iktidar partisinden referans bulmak için yarışa girdiği belirtildi. Meclis’in seçeceği 7 üye için AKP’li milletvekilleriyle kulis çalışmasına başlandığı öğrenildi.
Mevcut HSYK üyeleri, Yargıda Birlik Derneği’nin ortak çıkardığı listeyle seçilmişti. Bu üyeler arasında muhafazakâr, milliyetçi ve sosyal demokrat isimler vardı. Ancak yeni seçilecek HSK’de ‘yargıda birliğin’ korunmasına ihtiyaç duyulmadığı konuşuluyor. İktidarın özellikle yargıda ittifakı sadece MHP ile yürüteceği kulislerde sıkça dillendiriliyor. HSK’de iktidarın milliyetçilere 2 üyelik vereceği, bunun 3’ü geçmesine soğuk bakıldığı konuşulurken MHP’nin 4 üyelik için pazarlık yaptığı öğrenildi. İki daire olarak çalışacak HSK’de, sosyal demokratlara ise ‘ihtiyaç kalmadığı’, sadece göstermelik olarak bir üye verilebileceği ifade edildi. Sosyal demokratlarda öne çıkan isim ise mevcut HSYK Başkanvekili Mehmet Yılmaz oldu. Yılmaz’ın ‘uyumlu’ çalışması nedeniyle tercih edilebileceği konuşuluyor.
MHP’nin oyu şart
İktidarın MHP ile pazarlık yapmasının nedeni ise Meclis’teki üyelik seçimlerinde bu partinin oyuna ihtiyacı olması. Çünkü Meclis, 7 üyeyi üçte iki çoğunlukla yani 367 vekilin oyuyla seçmek zorunda. Eğer yeterli çoğunluk sağlanamazsa ikinci turda 330 oy gerekiyor. İktidar, tek başına bu rakamı da yakalayamadığı için mutlaka MHP’nin desteğini aramak zorunda. Eğer AKP MHP’nin desteğini almazsa oylama son tura kalıyor. Bu turda en çok oyu alan iki aday arasından kurayla üye seçimi yapılıyor. Bu durumda da ‘şanslı’ olan aday HSK üyesi olurken iktidarın kaybetme riski doğuyor.
İsmi geçenler
Kulislerde HSK adaylıkları için bazı isimler dolaşmaya başladı. Ankara Adalet Komisyonu Başkanı İsmail Ulukul, Antalya Başsavcısı Ramazan Solmaz, Ankara Batı Adliyesi Başsavcısı Şaban Yılmaz, Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın’ın isimleri adaylıklar için dillendiriliyor.
MHP listesi çizik yedi
Öte yandan Adalet Bakanlığı’nın son aldığı hakim adaylarının neredeyse tamamının AKP üyesi olması tartışmaya sebep olmuştu. Bu alımlara ilişkin yeni bilgiler ortaya çıktı. Buna göre MHP’den hakim adaylığı için Adalet Bakanlığı’na giden örtülü listenin tümüne yakınının çizik yediği, bu nedenle MHP'lilerin kriz çıkardığı öğrenildi. Aynı şekilde yargıda birliğin sosyal demokrat kanadından giden listelerin de ‘Gezici’ denilerek kabul edilmediği dile getirildi.
Bakanlığın aldığı bine yakın hakim ve savcının diğer bir özelliği ise bazı dini oluşumlara yakın isimlerden oluşması. Özellikle Menzil, İsmailağa ile İlim Yayma Cemiyeti’ne yakın birçok avukatın yargıya hâkim olarak seçildiği dile getirildi.