MANİSA (CİHAN)- Manisa'nın Soma ilçesinde, Soma Kömürleri A.Ş. tarafından Eynez, Işıklar ve Atabacası maden ocaklarındaki işlerinden çıkarılan 2 bin 831 kişiden 20'si, açtıkları davayı kazandı. Soma İş Mahkemesi'ndeki davada asıl işveren Türkiye Kömür İşletmesi (TKİ), tazminat ödemeye mahkum edildi.

Davayı yürüten avukatlar Özcan Çiçek ve Muharrem Çiçek, tazminatsız işten çıkarılan işçilerden 20'si adına açtıkları davanın kazanıldığını, işçilerin, asıl işverenleri olan TKİ'den tazminat alacağını belirtti. Av. Çiçek, "20 işçinin kazandığı bu dava, Yargıtay'ın da onaması halinde tazminat alamadan kapı dışarı edilen diğer işçiler için de emsal olacak." dedi. İşe dönüş yerine, tazminat davası açtıklarını ifade eden Çiçek, "Biz esas işverenin Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. değil, TKİ olduğu gerçeğinden yola çıkarak bir dosya hazırladık. Feshin usulsüz yapıldığını iddia ettik. Feshi geçersiz kılarak tazminat ödenmesi gerektiği üzerinde durduk. 29 Aralık'ta açtığımız dava, 6 Mart'taki duruşmada sonuçlandı. Soma İş Mahkemesi, esas işverenin TKİ olduğuna hükmederek, işçilerin tazminatlarını ödemesi gereken kurumun TKİ olduğuna karar verdi. Alt işveren olan Soma Kömür İşletmeleri'nin ödemediği tazminatı, TKİ ödemek zorunda kaldı. Eğer Yargıtay, yerel mahkemenin bu kararını onaylarsa devletin, yani TKİ'nin, SMS ile işten atılan işçilerin tazminatlarını ödemesi kesinleşecek. Yargıtay'ın da bu konuda yerel mahkemenin kararını onayacağını umuyoruz." dedi.

'KAZANDIĞIMIZ İÇİN SEVİNÇLİYİZ'

Facianın yaşandığı Eynez ocağında dokuz yıl çalıştığını söyleyen, olay günü kurtulan 32 yaşındaki Aykut Dalgıç,"Davayı kazandığımız için çok mutluyuz. Bu facia olduktan sonra 30 Kasım'dan itibaren hepimiz işsiz kaldık. Bir arkadaşımın vasıtasıyla Av. Özcan Bey'le irtibat kurduk. Özcan Bey, işe iade davası açabileceğimizi söyledi. Bu konuda kendisine güvendik ve davayı açtık. Açtığımız bu dava, hakkımız olan bir davaydı. Kazandığımız için tabii ki sevinçliyiz. İnşallah diğer arkadaşlarımıza da örnek olur." şeklinde konuştu.

Davayı kazanlar işçilerden Mehmet Ali Dinçer ise, "İşte bu 30 Kasım tarihinde işten çıkarıldığımızı söylediler. Tabii mağdur kaldık, perişan olduk. Bir arkadaşımızın bir avukatı, iş mahkemesine bakan vardı. Artık ne olursa olsun, kaybedecek bir şey yoktu. Her şeyi kaybettik zaten. Ben de o yerden, altı saat sonra göçükten çıktım. Bütün arkadaşlarım öldü gitti. Kimse sağ kalmadı ama hakkımızı almak için, mücadele etmek için mecburen ayakta durmak zorundaydık. Yapacak bir şey kalmadı ve bu davayı açtık. Avukatımızdan gelen habere göre davayı da kazandık. Tabii bundan sonraki davaları da kazanmasını istiyoruz. Kaybedeceğimiz bir şey kalmadı yani. Ne kazanacağız, ne kaybedeceğiz belli değil. Sonumuzun ne olacağı belli değil, yani arkadaşlarımızı o kadar uyardık, toplanalım dava açalım, birsek beş yüz olalım, beş yüzsek bin olalım ama hep bazı kişilerin yanlış yönlendirmeleri, o arkadaşlarımızı yanılttı. Biz de 20 kişi olarak bu davayı açtık. Yargıtay'ın bu kararı bozmamasını istiyoruz." dedi. CİHAN