Manisa'nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin şehit olduğu, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez maden ocağında makine mühendisi olarak çalışan Tolga Bayar, üretim baskısına yönelik itirafta bulundu. Madende üretim istenen seviyede olduğu zaman prim aldıklarını, kotanın altında kalması durumunda ise ücretlerinin kesildiğini söyledi.

Soma faciasıyla ilgili, sekizi tutuklu 46 sanıklı davanın görülmesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Facianın ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında "olası kastla öldürme", "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma" ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan 46 sanığın yargılanmasına, iki günlük aranın ardından devam edildi. Duruşmada ilk olarak, makine mühendisi Bayar dinlendi. Altı yıllık madenci olduğunu ve facianın yaşandığı ocakta çalıştığını belirten Bayar, olaydan önce üçüncü bant boyunda kulübe kurulum işi yaptıklarını ancak makineyi saat 14.45 civarında elektrik olmadığı için deneyemediklerini anlattı. Aksaklığın sebebini öğrenmesi için gönderdikleri arkadaşları Abdülhakim Bilen'in, bir süre sonra gelip ana yol üzerinde yoğun duman olduğunu ve oradan geçemediğini söylediğini aktaran Tolga Bayar, "Bu sırada başka arkadaşlar da gelip yangın olduğunu söyledi. Biz de o sırada yanımıza gelen İsmail Adalı'nın talimatıyla yangın tüplerini alıp dumanın olduğu alana gittik. Yangın söndürme tüplerini kullanmadık ama hortumlarla yoğun dumanın bulunduğu alana su sıktık. Bu iş yaklaşık 15 dakika sürdü." dedi. Halen aynı ocakta çalıştığını belirten şahit Bayar, madenci disiplin kurulunun bulunduğunu, tutanaklarda suçlu bulunan işçilerin maaşlarında kesintiye gidildiğini söyledi. Ayrıca özellikle vardiya amirlerinden, en çok kömür tonajını kim yaparsa prim aldığını belirterek, "Prim usulü çalışıyorduk. Eğer üretim istenen seviyede olursa makineciler de prim alırdı. Kotayı geçemediğin zamanlarda da maaşlarda kesintiye gidilirdi." diye konuştu.

Savcılıkta verdiği ifadesinin neden değiştiğini soran Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'ya, "Neden öyle söylediğimi hatırlamıyorum." cevabının veren Tolga Bayar, çalıştığı makineyle ilgili özel eğitim almadığını, sertifikası olmadığını, acil durum eylem planında, çalıştığı bölümle ilgili yazılardan da haberi bulunmadığını öne sürdü.

Müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı'nın, şahit Bayar'a, "Tutuksuz sanıklardan, birlikte çalıştığınız veya sürekli görüştüğünüz biri var mı?" sorusu üzerine kısa süreliğine, sanık ile müşteki avukatları arasında sözlü tartışma yaşandı.

OLAYDAN İKİ AY SONRA BİLE OCAKTA YANGIN GÖRMÜŞ

Makine mühendisi Bayar'dan sonra maden işçisi Sadettin Kaya'nın şahit olarak dinlenmesine geçildi. 23 yıldır o firmada çalıştığını, ocakta su ve havalandırma sistemlerine baktığını anlatan Kaya, olay yerine 300 metre uzaklıkta su cebinde çalıştığını, saat 14.30 civarında işinin bitmesi üzerine yer üstüne çıktığını, kısa bir süre sonra ise ocaktan duman yükselidğini söyledi. Faciadan sonra kapatılan ocağa iki ay sonra tekrar girdiklerini ifade eden Kaya, "Burada dördüncü bant boyunda, tabanda 1 metre genişlikteki alanda yangın vardı. Taşların arasından alev çıkıyordu. Ondan önce araya baraj yapılmamıştı. Ben de hemen çektiğim hattan oraya su sıktım, sonra da hemen ayrıldım." dedi.

ŞAKA YAPTIĞI ARKADAŞI FACİADA ÖLMÜŞ

Şahit Sadettin Kaya, faciayla ilgili bir hatırasını da anlattı. Olaydan önce madenden çıktığı sırada, kendisi gibi emekli olmasına rağmen çalışan arkadaşı Murat Avcı'yı gördüğünü ve ona, "Emeklileri yukarıya çağırıyorlar, gel gidelim." dediğini aktaran Kaya, ancak kendisine, "10 dakika daha işim var." cevabı veren arkadaşının hayatını kaybettiğini söyledi. CİHAN