CHP’li Özgür Özel’in ulaştığı belge, facianın yaşandığı 15.10’dan 6 dakika önce madendeki karbonmonoksit seviyesinin ani biçimde yükseldiğini ortaya koydu.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in 13 Mayıs’ta yaşanan facianın ardından ulaştığı belge, kazanın yaşandığı gün 14.00’ten itibaren madendeki karbonmonoksit salımını gösteriyor. Savcının elinde olan belgelere göre kazadan 1 saat önce madendeki karbonmonoksit salımı bir miktar yükseliyor ve riskli kabul edilen 50 ppm oranının üstüne çıkıyor, ancak birkaç dakika sonra yeniden bu oranın altına iniyor. 15.10’da yaşandığı belirtilen kazadan 6 dakika önce 15.04’te karbonmonoksit miktarı hızla yükseliyor. 15.04’te 100 ppm’in üzerine çıkan karbonmonoksit miktarı kazanın yaşandığı dakikada 500 ppm’i buluyor. Bu belgeyle birlikte, karbonmonoksit miktarının yükselmeye başlamasından sonra yapılabilecek bir uyarı ve hızlı tahliye ile işçilerin kurtarılıp kurtarılamayacağı akıllarda soru işareti olarak kaldı.
300’ün üstü ölüm noktası
Milliyet'in haberine göre, Özel, şunları kaydetti: “Tahliye imkanı olabilir gibi gözüküyor. Karbonmonoksit salımı bu. Önceki günlerde de defalarca 50’nin 100’ün üzerine çıktığına ilişkin veriler var savcının önünde. 50’nin üstünün kaydedilmesi ve tedbir alınması gerekiyor. 50’den sonra insan sağlığı ve maden güvenliği açısından tehdit başlıyor. 50 ile 100 arasında belli uyarılarla çalışılıyor ama 100’den sonra kesin tahliye etmek gerekiyor. 300’den sonra ilk solumada ölüm noktası olduğu bize belirtildi. Bu sensörün neredeki sensör olduğunu bilmiyoruz. En son iki gün önce olmak üzere belli bir süredir karbonmonoksidin sürekli yükseldiği görülüyor. Savcı da neden teknik nezaretçi defterinin doldurulmadığını, önlem alınmadığını Akın Çelik ve diğer gözaltındakilere defalarca sordu.
İşçiler, bana, ‘çizmeler son 15 günde yarıya kadar ter doluyordu. 2 saatte bir çizmeyi boşaltıyorduk terden. Çok sıcak diye hep söyledik’ diyor. Maden yetkilileri ise ‘bir şey yok’ demişler. Bu madenin kapanan başka bir yerinde sızdırmazlığın sağlanamadığı içten içe bir yanmanın gitgide ilerleyerek madeni ısıttığı belirtiliyor. Patlama günündeki uyarılar daha önce de verilmiş gözüküyor.”
‘Madene 1 saat sonra gittim’
Özel, savcıların İşletme Müdürü Akın Çelik’e bu konuyu ısrarla sorduğunu anlattı. Çelik’in sorguda şu ifadeleri kullandığı öğrenildi:
“Olay günü 15.00 sıralarında madendeki arkadaşlardan biri telefonla aradı. U3 bölgesi olarak tanımlanan yerden Duman çıktığını söyledi. Çocuğumun rahatsızlığı nedeniyle madene 1 saat sonra gittim. Kömür kızışması doğal bir olaydır, kendiliğinden gerçekleşir. Olayın sebebini bilmiyorum. Bilirkişi raporlarıyla gerçek ortaya çıkacaktır. Çalıştığım süre boyunca söz konusu maden ocağında herhangi bir anormallik görmedim.
Görevim gereği teknik nezaretçi defterine teknik nezaretçinin yazmış olduğu aksaklıklara ilişkin tutanakta belirtilen varsa aksaklıkları düzeltmek ile görevliyim. Maden içindeki gaz değişimine ilişkin ölçümleri yapan sensörler ve bu sensörlerin ölçümlerini takip eden görevliler bulunmaktadır. Herhangi bir gaz değişimi olduğunda bu hususta görevli personele bilgi verilmektedir. Bu durum görevli personelce değerlendirilir ve yapılması gereken işlem yapılır. Kaza sırasında madene girerek işçilerin kurtarılması çalışmasına bizzat katıldım. Bu nedenle ölüm tehlikesi geçirdim. Ayrıca müdürü olduğum işletme sürekli olarak hem özel hem de kamu denetçileri tarafından denetlenmektedir. İş sağlığı güvenliği sistemi işletmemizde mevcuttur. Herhangi bir eksiklik bulunmamıştır. Olayın neden kaynaklandığını biz de tespit edemedik.”
Megafon ve skor iddiası
Özel, madenle ilgili bir başka eksikliği de şöyle anlattı: “Maden devralındığında duvarlarda megafon sistemi varmış. Bu sistem, hem tek düğmeyle kontrol kısmına ulaşmaya hem de her yeri kontrol eden bütün bilgilerin geldiği kontrol odasının bütün yerlerden anons yapmasını sağlıyor. İşçiler, bana, ‘Doğu Alman modeli bir cihazdı ve çok iyi çalışıyordu’ diyor. Sökülme nedeni maç skoru sorulmasıymış. İşçiler, ‘Yukarıda derbi varsa gidiyorduk kaç kaç oldu diye soruyorduk’ diyorlar. Komple sökülmüş ama yerleri duruyormuş. İşçiler, ‘O cihaz varken zaman zaman çok sıcak oldu, terliyoruz, nefes alamadık diyorduk.”
‘ILO sözleşmesi imzalanmalıdır’
Özel, bundan sonra yapılması gerekenlere ilişkin olarak, “Yer altında acilen taşeronu kaldırmak lazım. ILO sözleşmesini hemen imzalamak lazım. ILO sözleşmesi olsaydı yangın merdiveni gibi ayrı çıkışlar oluyor, bulunduğun her yerde alternatif çıkış oluyor” diye konuştu.